Buradasınız
Gebze’de Emekçi Kadınlarla Söyleşi
13 Mart Pazar günü UİD-DER Gebze temsilciliğimizde 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir etkinlik düzenledik. Çeşitli sektörlerden birçok kadın ve erkek işçinin katıldığı etkinliğine kadın işçilerle bir söyleşi gerçekleştirdik.
UİD-DER: Evde, işyerinde ya da sokakta kadınlar sizce ne gibi sorunlarla karşılaşıyorlar?
Sa-Ba’dan Bir Kadın İşçi: Çalışan her kadın işyerinde ya da evde binbir türlü sorunla karşılaşıyor. Genellikle evli kadınlar büyük sıkıntılar çekiyor. Hem fabrika hem çocuk hem ev işleri arasında sıkışıyor.
Autoliv’den Bir Kadın İşçi: Biz kadınlar evde de çalışıyoruz fabrikalarda da. Bu da tabii ki bizi oldukça yoruyor.
Kabel Kablo’dan Bir Kadın İşçi: Ben çalışanlarının %70’inin kadın olduğu bir yerde çalışıyorum. Ama kadın işçilerle erkek işçiler arasında bir eşitlik göremiyorum. Kadın işçiler daha çok eziliyor ve ne yazık ki bunlara karşı pek sesimizi çıkartamıyoruz. Haklarımızı ve sorunlarımızı pek dile getiremiyoruz. Herkes evine ek bir gelir sağlamak için çabalıyor. Bu da sessiz kalmamıza ve öne çıkmamamıza neden oluyor.
UİD-DER: Mutfak, okul, masraflar, temizlik… Hem işyerinde hem de evde çalışmak kadınları nasıl etkiliyor?
Sa-Ba’dan Kadın İşçi: En basitinden kadın işçi çocuğuna zaman ayıramıyor. Tüm işlere yetişmek için kendini paralıyor. Kadın İşçiler kesinlikle çok yıpranıyor. Yaşamlarımız işyeriyle ev arasında geçip gidiyor.
Autoliv’den Kadın İşçi: Bir kere insanın vücudunun daha erken çökmesine, daha erken yorulmasına neden oluyor. Her yere yetişmeye çalışıyorsun, bu da tabii ki bizleri psikolojik olarak yıpratıyor. Çalışma saatlerinin uzun olması yüzünden çocuğuma zaman ayıramıyorum. Bizler ağır sanayide çalışmamıza rağmen oldukça düşük ücretler alıyoruz. Günde 12 saat çalışıyorum ve zamanımın çoğunu fabrikada geçiriyorum. Ev işlerine ve çocuğuma ise uykumdan ve sosyal yaşamımdan yaptığım fedakârlılarla ancak zaman ayırabiliyorum.
Kabel Kablo’dan Kadın İşçi: Ben bu soruyu en yakın arkadaşımdan örnek vererek cevaplayayım. O da benimle aynı fabrikada çalışıyordu fakat işi bırakmak zorunda kaldı. Hem ev hem çocuk hem de işyerini bünyesi kaldıramadı. Sürekli yükün çok ağır olduğundan bahsediyordu, çok yıprandığını ben de hissediyordum. Çocuk, ev işleri, ev geçimi, fabrika… Zaten daha fazla da yürütemedi. Kadın işçiler çok yıpranıyorlar, sonuçta çok büyük bir sorumluluğun var. Muhakkak bir desteğinin olması gerekiyor, desteksiz olmuyor. Yani hayatı paylaştığımız eşlerimizin anlayışlı olması da kesinlikle çok önemli.
UİD-DER: Kadın patronlarla kadın işçilerin çıkarları ve sorunları ortak olabilir mi?
Sa-Ba’dan Kadın İşçi: Kadın patronların kadın işçilerin yaşadığı problemleri yaşadığını hiç zannetmiyorum. Her zaman çileyi çeken işçilerdir.
Autoliv’den Kadın İşçi: Kadın olarak şiddet ve dayağa her zaman maruz kalıyoruz. Sonuçta onların yaşam tarzları başka ve ne tür sorunlar yaşadıklarını bilmiyorum. Ama biz işçi kadınlar her zaman ev işleri, fabrikada çalışma, ev geçindirme, şiddet gibi birçok soruna maruz kalıyoruz.
Kabel Kablo’dan Kadın İşçi: Kadın patronlarla kadın işçilerin çıkarları ve sorunları ortak olamaz. Bir kere maddi anlamda aramızda oldukça büyük bir fark var. Onlar benim dünyaya baktığım pencereden bakamazlar asla.
UİD-DER: Eskisine göre kadınlar mücadelenin ön saflarında yer alıyorlar. Grev ve direnişlerde ya da Tunus ve Mısır’da kadınlar öne çıkıyorlar. Sizce bunun nedeni ne?
Sa-Ba’dan Kadın İşçi: Bence kadınlar daha çok eziyet gördükleri için, sömürüldüklerini gördükleri için artık susmuyor ve haklarını arıyorlar. Ve bence aramaya da devam edeceklerdir.
Autoliv’den Kadın İşçi: Ben bunu kadınların daha çok fabrikalarda çalışmasına sosyal hayatın içine karışmasına ve eğitime bağlıyorum. Dolayısıyla dünyaya ve hayata bakış açıları da giderek farklılaşıyor.
Kabel Kablo’dan Kadın İşçi: Demek ki artık sorunlar katlanılmayacak boyutlara ulaştı. Bunun sonucunda da mücadeleye atılıyorlar.
UİD-DER: 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününün anlamını daha önce biliyor muydunuz? Etkinliğimiz yararlı oldu mu?
Sa-Ba’dan Kadın İşçi: Daha önceden de biraz bilgim vardı. Ama yapmış olduğunuz etkinlikte de öğrendiğim şeyler oldu. Bu yüzden de sizlere teşekkür ediyorum.
Autoliv’den Kadın İşçi: Ben 8 Mart’ı daha önce sadece kadınlar günü olarak biliyordum. Hani tıpkı seminerde dediğiniz gibi 8 Mart’ı sevgililer günü gibi hediye alınan bir gün zannediyordum. Bugünden itibaren ise 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğunu biliyorum.
Kabel Kablo’dan Kadın İşçi: Açıkçası 8 Mart’ın nasıl ortaya çıktığını bilmiyordum. Çok sevindim öğrendiğime de. Buraya gelmeden önce sadece Dünya Kadınlar Günü olarak biliyordum. Ama aslı Dünya Emekçi Kadınlar Günüymüş ve bunu öğrendiğime gerçekten çok sevindim
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
Emekçi Kadınlarla Söyleşi /2
Emekçi Kadınlarla Söyleşi /3
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...