Buradasınız
Emekçiler Provokasyonlara Karşı Uyanık Olmalı, Geçit Vermemelidir!

Türkiye günlerdir iktidar koalisyonunun merkezinde yer aldığı kirli ilişkileri konuşuyor. Rüşvet, yolsuzluk, devlet kaynaklarının sınırsızca yağmalanması, mala çökme! Her geçen gün kirli ilişkilerin ve çürümenin boyutuna dair yeni ifşaatlar ortalığa saçılıyor. İktidar, gerek ekonomik çöküş gerekse izlenen dış siyaset nedeniyle sıkışmış durumda. İzlediği siyasetle ülkedeki sorunları büyüten ve çözemeyen, zihinsel olarak dağılmış, her alanda yalpalayan bu iktidar; her geçen gün emekçiler nezdinde inandırıcılığını yitiriyor. Patlayan kirli ilişkilerle birlikte iktidarın üzerine bastığı zemin iyice zayıflıyor. İşte tam da bu süreçte, 6 milyon insanın oyunu almış HDP’nin İzmir il binasına saldırı düzenleniyor ve faşist saldırgan bir HDP üyesini öldürüyor. Bu saldırı kesinlikle bireysel ve tesadüf değildir. Bu saldırı bir provokasyondur.
İktidar blokunun tek derdi ne pahasına olursa olsun varlığını sürdürmek ve devlet kaynaklarını sermayeye aktarmaktır. Ülke nüfusuna milyonlar eklenmesine rağmen, toplam yıllık gelir büyümediği gibi 15 yıl önceki düzeye gerilemiş durumda. Ağırlığını genç kuşakların oluşturduğu 10 milyon insan işsizdir, esnaf tam bir çöküş içindedir, enflasyon yüzde 30’ların üzerindedir, hayat pahalılığı ve derinleşen yoksulluk emekçilerin belini büküyor. Gençler kendilerini umutsuz ve geleceksiz hissetmektedir. Yoksulluk gitgide emekçilerin canını daha fazla yakmaktadır. Çalışma koşulları can yakıcı biçimde ağırlaşmıştır. Emekçi kadınlar artan iş yükü, şiddet ve yok sayılma kıskacında sindirilmek istenmektedir.
İktidar bloku, yıllardır siyasal gerilimi yükselterek toplumda sahte bir kutuplaşma yaratıyor ve bundan besleniyor. İşte HDP’ye dönük açıklamaların, kapatma davasının ve ardından gelen söz konusu saldırının hedefi de budur. Emekçiler, inanç, kültür ve etnik kimlikler üzerinden karşı karşıya getirilmek, düşmanlaştırılmak isteniyor. Amaç, siyasal gerilimi tırmandırarak patlayan kirli ilişkilerin üzerini kapatmak, rejimin yarattığı sefahat düzenini gözlerden saklamak, sıkışan rejimi ne pahasına olursa olsun sürdürmektir.
İşçi Dayanışması gazetesinin 158. sayısında dediğimiz gibi: “Tekelci sermayenin kârı katlanırken, iktidar çevreleri zenginlik denizinde yüzüyor. Sonradan görmelik, şatafat, kibir, lüks eşyaların önünde adeta secde etme ve ‘pudra şekeri’ çekme görüntüleri ortalığı kaplamış durumda. Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak isteyenlerin ülkeyi getirdiği yer ortadadır: Mafya ve ‘derin devlet’ güçlerinin iktidar kavgasının bir parçası olduğu, kirli ve karanlık ilişkilerin patladığı, iktidarın 128 milyar doların nereye gittiğini açıklayamadığı, yalanların havada uçuştuğu bir Türkiye! Bugün tüm işçilerin bu gidişattan kaygı duyduğu, geleceğin belirsizleştiği, çaresizlik duygusunun büyüdüğü bir gerçektir. Tüm emekçiler bu durumdan nasıl çıkılacağını merak ediyor. Bilmeliyiz ki hiç kimse bizi kurtaramaz. Bizi kurtaracak olan şey bellidir: İnanç ve kültürel farklıklarımızı bir kenara koymak, egemenlerin tuzaklarını aşmak ve bir sınıf olarak birleşmek! İşçiler bir sınıf olarak örgütlenip sahneye çıktığı gün, işte o zaman her şey çok farklı olacak!”
Türk, Kürt, Sünni ya da Alevi… Tüm işçi ve emekçiler olarak provokasyonlara ve kirli oyunlara karşı uyanık olmalıyız! Bu kirli oyunları boşa çıkartacak olan, emekçilerin birlik ve dayanışma içinde mücadelesi olacaktır!
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Ya Sağlığımız Gidecek Ya Cebimizde Yangın Çıkacak
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...