Buradasınız
Fabrikada Sıkıyönetim
Gebze’den bir metal işçisi
Gebze’de alüminyum fabrikasında çalışan bir üretim işçisiyim. Çalışmakta olduğum alüminyum fabrikasında son dönemlerde çok sıkı bir çalışma temposunu dayatıyorlar. Fabrikada üç vardiya halinde çalışan, daimi ve sözleşmeli 420 civarında işçi bulunmakta.
2008 yılına girerken panoda genel müdür imzalı bir yeni yıl kutlaması ve 2007 üretimiyle ilgili bilgiler verilmişti. Verilen bilgiler içerisinde son bölüm dikkatimizi çekmişti. Sözler şunlardı: “2007 yılına girerken hedef ciromuzu 150 milyon dolar olarak açıklamıştık, fakat hem yönetim hem de çalışan işçi personeli kendini işine veremediği için 120 milyon dolar ciro yaptık. 2008 üretim yılında tüm işçi ve personelden tam verimlilik istiyoruz ve 2008 yılı hedefimiz 210+30 milyon dolar…” Sanki patronla beraber yiyip içiyoruz!
Bu yazı üzerine çalıştığım bölümdeki işçilerle yemekte ve çay molalarında konuşmuştuk ve pek de şaşırmadığım yorumlar gelmişti: “Abi adam haklı, yatırım yapıyor dönüşümünü alamıyor”, “açgözlü bunlar, doymak bilmiyorlar”, “kazansın ki bize de versin” vs. Kendi çalışma arkadaşlarına güvenmeyen işçiler patrona güveniyorlardı. Bu yazının ne ifade ettiğini anlayamayan bilinçsiz işçi arkadaşlar, başımıza gelecek tehlikeden habersizdiler. Ne de olsa cahillik patronlar sınıfının bizleri yönetmekte kullandığı en güçlü silahıdır.
Çok zaman geçmeden işletme içerisinde sigara yasağı geldi, sadece yemek molasında dışarıda içilecekti. Ardından mesailerde müthiş bir patlama yaşandı. Hafta içi, hafta sonu demeden 16 saat çalıştırılmaya başlandık. Hakkını aramaya çalışan işçilerin vardiyaları veya bölümleri değiştirildi. İzin isteyen ve viziteye çıkan işçilere problem çıkarıldı. Vardiya posta başları, işçilere, özellikle sözleşmeli işçilere, verilen işlerin bir an önce yapılması için psikolojik baskı uygulamaya, genç işçileri azarlamaya başladılar. Mesaiye kalmayan işçilere işten atılabilecekleri ima edilir oldu. Ucuz işgücü sağlamak için sözleşmeli işçi alımı arttırıldı.
Patronun 30 milyon dolarcığı için biz işçilere yaptığı baskılar sonucunda insanlık dışı çalışma saatlerine maruz kaldık. Bir parça insandık, tamamen cansız makine olduk. 30 milyonu eksilmesin diye bakımsız makinelerde kopan parmaklarımız patronun kâr açığını kapattı. Senin parmağın 3 milyon dolar, benim parmağım 5 milyon dolar! Size bir şey diyeyim mi kardeşler, patron olacak adamın bunlar umurunda bile değil. Bakın, daha sonra ne oldu? 30 milyon dolarlık açığını kapatmak için ucuz maliyetli, çöpe gitmesi gereken bayat yemeği 16-24 vardiyasındaki işçilere yedirdiler. Buradan bile kâr sağlamaya çalışan patron 160 işçi arkadaşın zehirlenmesine neden oldu.
Kısacası, gözlerini kâr bürümüş kan emici patronlar, işçiler üzerinden milyonlarca dolar kâr ettikleri halde, zarar ettik diyerek bilinçsiz işçileri kandırıyor ve daha çok çalışmaları için baskılar yapıyorlar. Bu üretim artışları ve sıkı baskılar hemen hemen bütün işletmelerde uygulanıyor. Biz işçiler bu tür insanlık dışı uygulamalardan sonra, başımıza bir iş kazası geldiğinde mi uyanacağız? Durumumuz o kadar kötü ki, başına iş kazası geldiğinde bile uyanamayan, durumun ne olduğunu anlayamayan işçi arkadaşlarımız var. Çünkü biz işçiler bir araya gelip haklarımıza sahip çıkmazsak, kaybeden biz, kazanan hep onlar olacak. Kazanmak ya da kaybetmek! İki basit kelime. Birisinde dünyayı biz işçiler kazanacağız, diğerinde dünyamız kararacak.
Zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, kazanacak koca bir dünya var!
Bu Zenginliğin Kaynağı Neresi?
8 Mart Mücadele Bayrağı Daha Yukarılara…
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....