Buradasınız
Fazla Mesai ve Fedakârlık
Sancaktepe’den bir kadın işçi
İşçiler neden fazla mesaiye kalmak isterler? Çok çalışmak istedikleri için mi? Patronlarını çok sevdikleri için mi? Hayır! İşçiler düşük olan gelirlerini arttırmak için fazla mesaiye kalıyorlar. Eşini, çocuklarını ve kendisini biraz olsun daha iyi koşullarda yaşatabilmek için mesaiye kalıyorlar. Geçim derdi var. Patronların düzeninde para olmadan yaşanmıyor. İşçiler de düşük olan ücretlerini arttırmak için ömürlerinden çalarak, her gün daha da çok tükenerek ve yeri geliyor iş kazalarına kurban giderek fazla mesaiye kalmak zorunda kalıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde çalıştığım fabrikada servisteyken işçi arkadaşlarımın konuşmaları bunu acı bir şekilde gösteriyordu. Fabrikada işler yoğun olduğu için o sıralar fazla mesai çok yapılıyordu. Bölümlerine göre işçilerin 16 saate kadar çalıştığı da oluyordu. Serviste bu konu konuşulmaya başlandı. Bir arkadaşımız yine vardiya çıkışında fazla mesaiye kalmıştı. İşçi arkadaşlarımdan biri “yahu adam 16 saat çalışır mı, robot musun be kardeşim, eşin, çocuğun yok mu senin evine gitmezsin” dedi. Bunun üzerine başka bir arkadaş “yahu adam bırak kalsın, mesaiye kalan adam fedakârdır, ailesine fedakârlık yapıyor işte, geçinmek zor, ihtiyacı var belli ki” dedi. İlk arkadaş tekrar söz alarak “yahu batsın böyle fedakârlık, kimseyi göremiyorsan, sevdiklerinle yan yana gelemiyorsan bunun adı fedakârlık mı olur?” dedi.
Evet, ailemizden çok işyerinde çalışarak vakit geçirmek zorunda kalıyoruz. Hem de açlık, yoksulluk sınırında aldığımız ücretlerle. Aslında biz fedakârlık yaparak patronların kârlarına daha çok kâr katmış oluyoruz. Neden ücretlerimiz düşük tutuluyor da biz fazla mesai yapmak zorunda kalıyoruz? Neden bir işçi arkadaşımız daha işe alınmıyor? Eğer ailemize bir fedakârlık yapmak istiyorsak ücretlerimizin yükseltilmesi ve yaşam koşullarımızın iyileşmesi için mücadele etmeliyiz.
Kim Daha Zeki?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...