Buradasınız
Feniş Alüminyum’da İş Cinayeti
Gebze’den bir metal işçisi
Gebze’de, Feniş Alüminyum fabrikasında çalışan bir işçiyim. 5 Nisan günü taşeron firmaya bağlı olarak çalışan 37 yaşında bir kaynak işçisi, çatının çökmesiyle on üç metre yükseklikten düşerek feci şekilde can verdi. Bakımsız çatıların üzerlerinde hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan yaptırılan bu çalışma sonucu ortaya çıkan ölümlü iş kazasının (cinayetinin) faturası, yine her zaman olduğu gibi iş cinayetine kurban giden işçiye kesildi. Hep aynı nakarat: “İş kazası işçinin dikkatsizliğinden kaynaklandı, iş güvenliği önlemini almamış.”
Biz işçiler, zorlaşan yaşam koşullarında, bir lokma ekmek yiyebilmek için, metrelerce yükseklikte, ölen kaynak işçisi kardeşimiz gibi ölüme bir punta atmaya mecbur bırakılıyoruz. Gözlerini kâr hırsı bürümüş patronlar amansızca saldırıyor ve bizleri hiçbir koruyucu önlem almadan ölüme gönderiyorlar. Ertesi gün yine hiçbir önlem alınmadan, düşerek ölen işçinin yarım bıraktığı kaynak işini, bir başka kaynak işçisi yapmak zorunda bırakılıyor.
Fabrikada çalışan işçilerse, bakın bu yaşanan iş cinayetine ne diyorlar: “Kader”, “eceli gelmiş”, “takdiri ilahi”, “zaten çok aceleci bir arkadaştı”. Bazı işçi arkadaşlar bu söylenenlere tepki göstererek şunları söylediler: “Ne kaderi, ne eceli, hepsi patronun kâr hırsı yüzünden, cebinden çıkacak beş kuruşun hesabı değil mi? Bakımsız çatılarda bizlere kaynak yaptırıyorlar. Emniyetsiz makinelerde çalışma nedeniyle parmaklarımız kopuyor. İş güvenliği önlemi alınmadığından bizleri birer birer ölüme gönderiyorlar. Bu yaşananlara kader mi diyorsunuz? KADER patronun kâr hırsı, ECEL patronun ta kendisi!”
İş kazalarının ve iş cinayetlerinin arttığı, çalışma koşulların ağırlaştığı bir dönemden geçiyoruz, işçi kardeşler. Biz işçiler, ölüm sırasının bize gelmesini mi bekleyeceğiz? Bu dönemde bir araya gelip haklarımıza sahip çıkmazsak, ölüm sırası bugün bende, yarın sende olacak. Yaşamak için haykırmalıyız: Biz işçiler insanca yaşamak istiyoruz!
UİD-DER'de İşçi Tiyatrosu Ne Güzel!
UİD-DER Olarak Eylemdeydik
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- Çalışan annelerin aşırı çalışması, kötü çalışma koşulları ve fiziki yorgunluğu, bebeğin gelişimini daha anne karnındayken etkilemeye başlıyor. Doğum izinlerinin çok kısa olması işçi kadınları son ana kadar çalışmaya ve izni doğum sonrası kullanmaya...
- Tasarrufun kelime anlamını düşündüğümüzde akla ilk gelen israf etmemek oluyor. Tutumlu olmak, kaynakları akıllıca kullanmak gibi anlamları da içeriyor bu sözcük. Fakat gelin görün ki egemenlerin sözlüğünde anlamı çok başka… Onların sözlüğünde “...
- Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. Savaşın, çatışmaların, ekolojik krizin, yoksulluğun, şiddetli gelecek kaygısının yarattığı göç ve mültecilik sorunu giderek derinleşiyor. Yüz milyonlarca emekçinin içine çekildiği bir kriz olarak yeni acılara...
- İşçi Dayanışması'nın 159. sayısında yayınladığımız "Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası" yazısını, Zetkin'in ölümünün 91. yılı vesilesiyle bir kez daha yayınlıyoruz.
- Verdikleri mücadelenin sonunda işçilerin sendikal yetkiyi alarak fabrikaya geri dönmesi elbette önemli bir kazanımdır. Fakat sendikalı çalışmanın, işçilerin ihtiyaç duyduğu gerçek örgütlenmenin yerini tutacağını düşünmek doğru değildir. İşçilerin...
- Geçenlerde bir haber okudum. İsveçli bir patrona ülkesinde dolar milyarderlerinin sayısının katlanarak artması sorulunca şöyle cevap vermiş: “Servetimizin iyi sonuçları oluyor, biz istihdam sağlıyoruz. Mesela ben bir dadı, temizlikçi ve bahçıvan...
- 15 Mayısta Çiğli Belediyesi işçileri, 20 Mayısta ise Bayraklı Belediyesi işçileri eylemler gerçekleştirerek işten atmaları ve maaş kesintilerini protesto ettiler. İnceoğulları İnşaat bünyesinde Aydın-Denizli otoyolu inşaatında çalışan 60’a yakın...
- İşçi sınıfının yumruklarını birleştirip bir balyoz gibi burjuvazinin kafasına indirdiği, kapitalist kâr düzeninin egemenlerine “zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok” dediği 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 54. yılındayız....
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin İl Temsilciliği 17 Haziranda Özel Mersin Dizge Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ekonomik sıkıntılardan en çok etkilenen kesimlerden birinin özel sektörde çalışan...
- Yeter, karanlıkta kaldığın/ Yeter, zulümle yaşadığın/ Kaldır şu başını, dik dur/ Özgürlük senin de hakkın!
- Tarih, sadece geçip giden zamanın kaydı değildir. Yarına uzanan bir yankısı, yarını şekillendiren bir yanı vardır. Tarih ders kitaplarında, okullarda anlatılanlardan ibaret de değildir. Sınıfların da bir tarihi vardır. Sınıfımızın tarihine...
- Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan taşeron temizlik işçileri yoğun çalışma koşullarına rağmen ücretlerinin düşük olmasına karşı 12 Haziranda eylem yaptılar. SES İstanbul/Aksaray Şubesine üye işçiler 12 Haziranda İstanbul Tıp Fakültesi...
- Patronlar sınıfı, sömürüyü daha katmerli hale getirmek için her yola başvuruyor. Her dönem üretimi arttırmak adı altında sömürüyü derinleştirmek üzere işlerine geldiğinde yasalara başvuruyor, işlerine geldiğinde yasaları tanımıyorlar. Canları nasıl...