Buradasınız
Gebze’de Sağlık Semineri
Gebze’den bir kadın işçi
UİD-DER Gebze Temsilciliği’nde 10 Aralık 2006 tarihinde kadınlara yönelik sağlık seminerleri dizisinin ilki, Üreme ve Aile Planlaması konusu işlenerek gerçekleştirildi. Sadece kadın katılımcılardan oluşan seminer, UİD-DER üyesi deneyimli bir hemşire tarafından verildi. Arkadaşça bir ortamda, sıcak bir atmosferde geçen semineri ilgi ve merakla dinledik ve sorularımızı yönelttik, cevaplarımızı aldık.
Gebze işçilerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir bölgedir. Seminere katılanlar da, ya kendileri ya da eşleri işçi olan işçi kadınlardı. O güne kadar hiçbirimiz bilimsel bir eğitim konusu olarak, kendi cinsel sağlığımız ve çocuk edinme hürriyetimizi nasıl kullanacağımız konusunda bilgilendirilmemiştik. Öğrendiklerimiz kulaktan dolma bilgilerdi. Hatta bunlar arasında doğum kontrol yöntemleri hakkında, öyle yöntemler anlatıldı ki, insanlarımızın gerçekten yaratıcı oldukları kesin. Hayretle, üzülerek ve zaman zaman da kahkahalarla şaşkınlığımızı ifade ettik. Bu yaratıcı oldukları kadar da ibret verici yöntemlerin, her yıl binlerce kadının hayatını kaybetmesine ya da tedavisi güç olan ciddi hasarlara neden olduğunu konuştuk. Sorunun cehaletle yakından ilişkili olduğunu, ancak cehaletimizin sebebinin de içinde yaşadığımız sistem olduğunu tartıştık. Hastanelerde tedavi olmak için baş etmek zorunda kaldığımız bürokratik uygulamalar, yetiştirilme tarzımız ve yaşam koşullarımız her türlü bilgiyi edinmemizin önünde büyük bir engel oluşturuyor. Üstelik biz büyük kentlerde yaşıyorduk, bir de kırsaldakileri düşündüğümüzde tablo bütün vahametiyle ortaya çıkıyor. Bilgiyi edinme ve onu açıkça tartışma önündeki engellerle birlikte yaşadığımız ekonomik zorluklar tüm kadınları doğum kontrolü uygulamaya zorluyordu. Bu durumda da kaçınılmaz olarak sınıfımızın kadınları ibret verici bir yığın olumsuz tecrübe yaşıyordu.
Sınıfımızın kadınlarının makûs talihi, tıpkı erkeklerinin olduğu gibi, ancak insan yerine konuldukları bir toplumda tamamen çözülebilir. O güne kadar bizi ilgilendiren her konuda bilgi sahibi olmaya çalışmak, deneyimlerimizi paylaşmak, sorunlarımız karşısında bir arada hareket etmek bizi daha güçlü, sorunlarımızı daha küçük kılacaktır. İşte derneğimizin diğer etkinlikleri gibi bu konudaki etkinliği de tam da bu sebeple çok önemlidir.
Dinledik, öğrendik, konuştuk, güldük. Biz bizeydik, çaresiz değildik.
Paris Komünü
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Sınıf Penceresinden Gerçekleri Öğreniyoruz
- İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
- DTV “Direnç, Sabır, Mücadele” Etkinliğini Haberleştirdi
- “Direnç, Sabır Mücadele” Belgesel Gösteriminden Yansıyanlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...