Buradasınız
Geleneğin Taşıyıcısı Öncü İşçiler
Esenyurt’tan bir işçi

Bölgemizde bulunan diğer fabrikalar gibi benim çalıştığım fabrikada da her akşam paydos zili çalar çalmaz büyük bir kalabalık soyunma dolaplarına ve oradan da yorgun argın evinin yolunu tutmak üzere servislere hücum eder. Geçen akşam tam da bu curcunanın içinde iki işçi üzerlerini değiştirmiş servislere doğru giderken, şu cümleler kulağıma geldi ve bir an ilgimi çekti. İşçilerden bir tanesi diğerine “şu adam gibi bir adam daha bul fabrikada, elini öpeceğim” dedi. Kimi kastediyor diye merak ederek bu sözü söyleyen işçiye “kim o” diye sorunca, “işte şu abi” dedi. Bir an gurur duydum çünkü hakkında övgü dolu konuşulan işçi UİD-DER’li bir işçi idi. Bu benim de bir şeyin üzerinde yeniden düşünmeme neden oldu.
Özellikle çalıştığım işyerinde, gördüğüm kadarıyla yaşlı işçilerin genç işçilerle iş dışında hiçbir alakası yok. Oysa yaşlı işçiler, bu gençlere işi öğretmeyi nasıl görev biliyorlarsa aynı şekilde onları bilinçli, onurlu bir işçi gibi yetiştirme sorumluluğunu da üzerlerine almış olsalar durum ne kadar farklı olurdu. Bugün olumsuzluklar için gençleri suçlamak hiç de doğru değil. Gençliğe, doğru yolu, sınıf çelişkilerini, sorunların esas kaynağını kim anlatacak? Tabii ki geçmişte olduğu gibi bugün de mücadeleci, öncü, devrimci işçiler, genç işçilere örgütlenmenin, işçiler içerisinde güven bağlarının oluşturulmasının ne kadar önemli olduğunu anlatıyorlar. Ama biliyoruz ki 12 Eylül 1980 faşist darbesi sonrası devrimcilerin ve mücadelede deneyimli işçilerin fabrikalardan uzaklaştırılmasıyla, işçi sınıfı mücadele geleneğinde çok uzaklara savruldu.
İşte bu koşullarda, sıkça karşılaştığımız ve insanı derinden yaralayan çeşitli olaylara karşı UİD-DER, “gece ne kadar karanlık olursa olsun şafağa gebe” dercesine, çalışmalarına devam ediyor. Daha sonra hakkında konuşulan UİD-DER’li arkadaşa bu durumu anlatınca, aynen şöyle demişti: “O övgü bana değil UİD-DER’e.” Yani bugün UİD-DER, gençliği burjuvazinin o kara propagandasından, kölelik koşullarına terk edilmesinden kurtaracak ağabeyler, ablalar yetiştiriyor. Birçok fabrikada “UİD-DER’li ağabeyler” “UİD-DER’li ablalar” genç işçi kuşaklara hayatı, sınıfları ve sınıf mücadelelerini öğretiyor.
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...