Buradasınız
Simit Sarayı ve Simit Tezgâhına El Konulan Yaşlı Kadın
Sancaktepe’den bir işçi
Geçtiğimiz haftalarda Ziraat Bankası, iflasın eşiğindeki Simit Sarayının %51’lik hissesini satın alacağını duyurmuştu. Bu karar tartışmalara yol açmış, pek çok insan bu kararın şirketi kurtarma operasyonu olduğunu düşünmüş ve haklı olarak tepki göstermişti. Tepki büyüyünce geri adım attılar. Aslında zora düşen büyük şirketlerin kriz dönemlerinde kurtarılması yeni bir şey olmadığı gibi şaşırtıcı da değil. Çünkü yaşadığımız dünya sermayenin egemenliğindeki adaletsiz bir dünya. Simit Sarayını kurtarma girişimi bu düzenin adaletsizliğini bir kere daha gösterdi.
4 sene önce Samsun’da zabıtalar seyyar simit tezgâhlarına el koymuş ve tezgâhı elinden alınan yaşlı bir kadının “iki gündür ben aç yatıyorum, ben bu halde nasıl geçineceğim, ne yiyeceğim, ne içeceğim kış kıyamet günü?” feryatları, gözyaşları kameralara yansımıştı. Tam da Simit Sarayının kurtarılması tartışmalarının yaşandığı günlerde o teyzenin görüntüleri internet ortamında yeniden yayıldı. Kimi gazeteler “Garibanın simidine el koyan devlet simit devini iflastan kurtardı” başlıkları attı ve bu video haberi yayınladı. Dün simit tezgâhına el konulan teyze açlığa terk edildi, bugün bir devlet bankası simit devini iflastan kurtarmak için kolları sıvadı!
Bu yaşlı teyze neden simit satmak zorunda? Açlıktan ölmemek için! Ama teyzeyi kurtarmak devletin umurunda değil! Bu yaşta sokaklarda çalışmak zorunda olan bir insanın simitlerine el koyan devlet düzeni sağladığını iddia ediyor! Bu yaşında huzur içinde yaşaması gereken bir insana eziyet ediyor. Üç kuruş para kazanmasının önüne geçiyor. Ama aynı devlet, büyük bir açgözlülükle daha fazla kâr ve zenginlik elde etmek için dünyanın dört bir yanında şubeler açan Simit Sarayını kurtarmaya çalışıyor. Tepkilerin büyümesi üzerine Erdoğan bu kararın uygulanmayacağını söyledi. Ama bu sadece göz boyamadır. Çünkü iktidar batan şirketleri kurtarmaya, işçi ve emekçileri yoksulluğa mahkûm etmeye devam ediyor. Öyle olmasaydı enflasyonun %30’ları, yoksulluk sınırının 7 bin liraları bulduğu bir zamanda şirketlere teşvikler dağıtılıp asgari ücret 2300 lira civarında tutulur muydu? İktidar ve patronlar krizin faturasını yoksul işçi ve emekçilerin sırtına yıkıyorlar.
Aslında insanlık öyle bir düzeye gelmiş durumdaki ne yaşlı teyzelerin simit satmaları gerekiyor, ne de kalem tutması gereken küçücük ellerin atölyelerde anahtar tutmaları. Ama sermayenin egemenliğindeki bir dünyada bunların hiçbiri mümkün olmuyor çünkü tüm zenginliklere patronlar sınıfı el koyuyor. Bugünün dünyasına hâkim olan kapitalist düzen bolluk içinde yokluk yaratıyor. Bir avuç insan aşırı zenginlik ve lüks içinde yaşarken yüz milyonlar, işçi ve emekçiler açlık çekiyor, hiçbir toplumsal soruna çözüm bulunamıyor. Böyle bir düzen artık miadını doldurmuştur, çürümüştür ve yıkılması gerekmektedir. İşçiler çarkı bozuk bu düzene boyun eğmeyi reddetmelidir.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...