Buradasınız
Gelenekten Geleceğe “Sıkılı Yumruk”
İstanbul’dan bir grup işçi

Dünyanın çeşitli coğrafyalarında bugün farklı diller konuşuluyor fakat insanlık, ağızdan dökülen sözcükler dışında iletişim kurmanın sayısız yolunu icat etti tarih boyunca. Jestler, figürler, simgeler, semboller… İçlerinde biri var ki arkasında yatan tarih, kapsayıcılığı, etkisi yahut ifade ettiği anlamlar itibariyle bizler için muazzam zenginliğe sahip: Sıkılı Yumruk!
- Avrupa kıtasından bir fotoğraf… Havre liman işçileri grevdeler; kelimenin tam anlamıyla sıkılı yumruk olmuşlar.
- 1936 İspanya… İşçilerin iktidar mücadelesini bastırmak için her türlü yola başvuran egemenlere “No Pasaran/Geçit Yok!” diyenlere bakıyoruz. Sıkılı yumruklarıyla bir marş söylüyorlar belli ki. Belki de Ay Carmela’dır, kim bilir?
- 1968’den bir kare; Fransa’nın sokaklarına bir sel olup akmış işçi sınıfımız... İçlerinden birisi, sıkılı yumruğuyla “hücum!” diyor adeta.
- Geçmişimize bakıyoruz; ön taraf kadın erkek kol kola girip bir bent oluşturmuş adeta, arka sıralar ise kaldırmış yumruklarını... Belli ki yine bir destanın arifesinde işçi sınıfımız!
- Kuzey Amerika’dan bir fotoğraf… Finans kapitalin kalbini, Wall Street’i işgal eden ABD’li emekçilere bakıyoruz. Biz %99’uz diyorlar, 2008 krizinin faturasını ödemeyi reddediyorlar.
- Güney Amerika’dayız. Kafasında bareti, üzerinde tulumuyla Arjantinli bir işçi… Bundan tam bir yıl önce genel grevle hayatı durduran yüzbinlerce Arjantinli işçiden yalnızca biri!
- Afrika’ya uzandık, Güney Afrikalı işçileri görüyoruz. Kara derili sınıf kardeşlerimiz hürlüğün türküsünü söylüyor, bir ağızdan. İnanılmaz bir kare, çünkü bütün yumruklar havada! Söylediklerini tutkuyla söylüyorlar.
- Avustralya kıtasındayız. Liman işçileri göğe kaldırmışlar güçlü yumruklarını, grevdeler. Bloke etmişler, durdurmuşlar limanları. Onlarsız oralar Fransalı kardeşlerinin dediği gibi sadece “Ölü Limanlar”!
- Asya’dan muazzam bir kare! Sınıf kardeşlerimiz yüzbinler olup akmışlar. Malezya’da yüzbinlerce yumruk kalkmış göğe, doğrusu güzel bir kompozisyon yakalamış fotoğrafçı.
- Güney Kore’de Hyundai Motor işçilerinin eyleminden bir kare… İşçi liderinin yumruğu, binlerce işçinin birliğinin, gücünün ve kararlılığının cisimleşmiş hali adeta!
- Elden hiç düşürülmeyen mücadele bayrağını; “yukarı, daha yukarı!” diyerek yükselten, işçi sınıfımızın tarihine, değerlerine, onuruna ve hayallerine ne pahasına olursa olsun sahip çıkma iradesini kuşanan, “Gelenekten Geleceğe” diyerek mücadeleyi büyüten UİD-DER’li işçiler!
Yumruk gücü ve birleşmeyi anlatır. Bu nedenle ilk çağın mağara duvarlarında bile görmek mümkündür. Dahası emeğin ortak dili gibidir! Dünyanın neresi olursa olsun alın terinin, ekmeğin, sınıf mücadelesinin sembolü olarak bilinir. Güç, kararlılık ve iradenin cisimleşmiş halidir. Sınıfımızın en güçlü değerlerinden, birliğin ve dayanışma kültürünün sembolüdür. “Zor” koşullarda dinç tutulmaya çalışılan direnme azminin, karşı duruşun en güzel simgelerindendir. Geçmişten günümüze uzanan bir tarihsel mirastır sıkılı yumruk.
“Büyük insanlığın” kurtuluş mücadelesinin bu büyük sembolü nice yoldan geçti; ilk çağ mağaralarından çıkıp Komünarların Paris’ine, Büyük Ekim Devriminin Rusya’sına, oradan da İngiltere’ye, İspanya’ya, Almanya’ya uğradı. 1968 uyanışından 15-16 Haziranlara oradan da her sektörden işçinin grev-direniş alanlarına, görkemli 1 Mayıslara geldi. Nihayet bugüne ulaştı! Sıkılı yumruğun geçmişten geleceğe muazzam yolculuğunun kimi kesitleri sınıf dostlarımızla paylaşıyoruz.
Selam olsun sınıf tarihimize, yumruk olup ayağa kalkan tarihin yiğitlerine selam olsun! Deniz fenerimize; tarih bilincimizin ve mücadele azmimizin hayat pınarı UİD-DER’e selam olsun. Her şeye rağmen ve her koşulda kavgayı harlayan koca yüreklere; UİD-DER’in kadın-erkek, genç-ihtiyar tüm yiğitlerine selam olsun! Ve selam olsun tüm cihan yurduna, 7 kıtadan sıkılı yumruk olanlara selam olsun! Birlik olup birlikte vuracak; bir balyoz olup bezirgân saltanatını yıkacak işçi sınıfımıza selam olsun!
Arı ve Sinek, Kıssadan Hisse
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.