Buradasınız
İşçi Dayanışması Bülteni 145. Sayısından Yansıyanlar
Gebze’den bir grup işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
2020 1 Mayıs’ını koronavirüs korkutmasının gölgesinde bırakmayan UİD-DER, hem internet sitesiyle hem de İşçi Dayanışması bülteniyle işçilere moral ve güç verdi. Koronavirüsten başka bir şey konuşulmadığı, insanların bırakın meydanlara evinin önüne çıkamadığı günlerde, 1 Mayıs geleneğini ve mücadelesini içeren yayın akışımız dikkat çekti. İşçi Dayanışması bülteninin 145. sayısını alan işçiler, “1 Mayıs mı? Nasıl olacak ki? Bu koşullar altında 1 Mayıs ha?” diyerek şaşkınlıklarını ifade ettiler önce. Sonra, “Korkuya Teslim Olmuyoruz! İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır! Yaşasın 1 Mayıs!” yazısını okuyan işçi arkadaşlarımız şöyle ifade ettiler duygularını:
Genç bir metal işçisi: Yazıyı baştan sona büyük bir dikkatle okudum. Çünkü hem 1 Mayıs hem de şu yaşadığımız süreçle alakalı pek çok şey var içinde. Açıkçası içinde verilen istatistikler, anlatılanlar başımı kaldırıp baktığımda yaşadığımız şeylerle birebir örtüşüyor bugün. Yazının sonundaki talepler de son derece haklı talepler. Bence bizim bu taleplerimize sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerekiyor. Bu yazı vesilesiyle sadece sembolik bir gün olduğu için değil, elimizden alınmak istenen pek çok hakkımız için de sahip çıkmamız gereken bir gün olduğunu anladım 1 Mayıs’ın.
Genç bir metal işçisi: Bu yıl kutlayabilseydik ben bu konuştuklarımızdan sonra korona falan dinlemezdim, çıkardım meydanlara. Çünkü korkup sessizce bekledikçe tepemizdekiler iyice azıtıyor. Dünyadan örnekleri görünce, bu yazılanları okuyunca insana bir cesaret geliyor, yalnız olmadığını görüyorsun.
Bir metal işçisi: “Önce sağlık” diyorlar TV kanallarından, ama onların önceliği para. Bunu nasıl kazanacaklar? Sadece bizi çalıştırarak değil, elimizdeki hakları da alarak tabii. Ben takip ediyordum, dünyada büyük hareketlilikler oluyordu. Şimdi koronavirüs nedeniyle herkes evde. İşlerine gelince askere alıyorlar, işlerine gelince eve gönderiyorlar, işlerine gelince fabrikalara yolluyorlar. Kimse de demiyor ki bu virüs kimlerin isteğine göre hareket ediyor? Ben inanmıyorum. Böyle korkuttukları gibi değil. Keşke sendikalar sağlam dursaydı da meydanlara çıkabilseydik. Bakın o zaman insanlar nasıl canlanırdı. O korkuyu nasıl atarlardı üzerlerinden.
Ziyaret ettiğimiz evlerinde en çok karşılaştığımız durumlardan biri de emekçi kadınların iş yükünün ikiye katlanması. Koronavirüs gündemi henüz yeniyken bu durum çok göze batmasa da, yasaklar arttıkça, evde geçirilen süre uzadıkça emekçi kadınların yaşamı daha da zorlaştı. “Yapacağımız En Yanlış Şey Olur!” yazısını okuyan emekçi kadınlar düşüncelerini bizlerle paylaştılar:
Metal işçisi bir kadın: Ben çalışan bir kadınım. Evde iki kızım, bir oğlum var. Onlar tamam yaşça büyük ve sağ olsunlar ev işlerinde bana destek oluyorlar. Ama iş bununla bitmiyor ki. Evde olmak demek daha çok yemek pişirmek, temizlik yapmak, faturaların kabarması demek. Tıpkı bu yazıda söylendiği gibi. Kızlar internetten alışveriş yapmak istiyor. Sürekli sitelere giriyorlar, kızamıyorum da bütün gün evdeler çünkü. Ama her istediklerini alacak gücüm de yok. Tamam, sağlımız önemli, zaten biz de kendimizce önlem almaya çalışıyoruz. Ama çocuğum bir ayakkabı beğeniyor alamıyorum, elbise istiyor alamıyorum. Onun da benim de ruh sağlığımız bozuluyor, bunu hiç söyleyen yok. Her gün pirzola yemiyoruz evimizde, pişen yemekler belli. Her şeyi hesap edenler bunları hiç düşünmüyorlar. Zenginler villalarında sabah kahvaltısı pozu verip “evde kalın” diyorlar, onlara göre hava hoş. Ben de eşim de çalışıyoruz ama yetmiyor. Hani bu devlet kimseyi aç açıkta bırakmazdı, neredeler?
Metal işçisi bir kadın: İşyerinde çalış, eve git yemek, temizlik canın çıksın. Sonra da “bağışıklığınızı güçlendirin, dinlenin, düzgün beslenin” diyorlar. Nasıl olacak bu! Ben zaten 8 saat çalışıp bitkin dönüyorum eve. Bütün gün evde kalmak zorunda olan çocuklar evi perişan etmiş oluyorlar. Temizlikti, yemekti derken geç bir vakitte zor atıyorum yatağa kendimi. Üstelik uykumu alamadan sabah yine aynı tempoya uyanıyorum. Ne market alışverişi bitiyor, ne faturalara yetişebiliyoruz. Ceza yememek için korkudan dışarı da çıkamıyoruz. Böyle yaşamak mı olur? Bence bunu görmek gerekiyor. Susup eve kapanınca değişmiyor hiçbir şey. Ben bu yazıyı okuduktan sonra, eşime de okudum. Birlikte bunları konuştuk. Teşekkür ederim, emeklerinize sağlık, biz emekçi kadınları düşünmüşsünüz.”
Metal işçisi bir kadın: “Koronavirüsten korkup rapor üstüne rapor aldım. Ama valla evde, işte çalıştığımın on misli daha yoruldum. Yaşlı annem evde benden hizmet bekler. Çocuklar sağ olsun yardım ederler, ama yine de işin büyüğünü ben yaparım. Masraflar desen yetişmek ne mümkün. Üstelik tepemizdekiler patronlara bizim paralarımızı dağıtırken bize şükredin diyorlar. Çalışırken de, evdeyken de, biz işçiler kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız. Hiçbir önlem yok bizler için. Maske ve kolonya mı önlem? Gözümüzü açmak zorundayız. Yazıda diyor ya hani “yapacağımız en yanlış şey korona paniğine kapılmak, yalnızlaşmak olur” diye, ben evde geçirdiğim süreçte bunu çok iyi anladım. Sağlık tek başına fizyolojik bir şey değilmiş. İnsanın sosyalleşmeye, ruh sağlığını korumaya da ihtiyacı varmış. Ve şunu görüyorum, biz ne zaman ayrışsak onlar başımıza yeni çoraplar örüyor. Ben inanıyorum ki insanlar yakında görecekler bunları.”
Gelenekten Geleceğe “Sıkılı Yumruk”
Zor Günler, Güzel Günlere Gebedir
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
Son Eklenenler
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...