Buradasınız
Gelir Eşitsizliği Artıyor
Sancaktepe’den bir kadın işçi
Türkiye’de gelir eşitsizliği giderek artıyor. Zenginler daha çok zenginleşirken yoksullar daha da yoksullaşıyor. Kapitalist krizlerin ve siyasal istikrarsızlığın faturası yine işçilere çıkartılıyor. Disk Genel-İş Sendikasının yayımladığı “Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk” raporunda yer alan veriler Türkiye’de işçilerin giderek yoksullaştığını çok çarpıcı bir biçimde gösteriyor.
Rapora göre Türkiye gelir eşitsizliğinde OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkeleri arasında en yoksul üçüncü ülke. Raporda Türkiye’deki gelir eşitsizliği şöyle açıklanmış: “Türkiye’de gelir dağılımı eşitsizliği, üretilen toplam gelirin bireyler arasında eşit ve adil dağıtılmadığını ve toplumda eğitim, sağlık, barınma ve beslenme gibi temel haklara eşit koşullarda ulaşılmadığını göstermektedir.” Yani ülkenin geliri bir avuç asalağın kasalarına giderken; işçilere işsizlik, yoksulluk reva görülüyor. Raporda en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı payın %46 olduğu belirtilirken, en düşük gelir grubunun ise %6 olduğu ve gelir dağılımındaki uçurumun geçen yıllara oranla derinleştiği belirtiliyor.
11 milyondan fazla insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirtilen raporda, toplumun %70’nin yani yaklaşık 52 milyon kişinin hayatını borçlanarak devam ettirmeye çalıştığı da rakamlarla anlatılmış. Ücretlerin düşük olması, işçilerin kredilere, kredi kartlarına başvurarak borçlanmalarına ve elleri kolları bağlı hissetmelerine neden oluyor. Kiralar, faturalar, benzin fiyatları her geçen yıl kat kat artarken asgari ücrete bir yıl için sadece 94 lira zam yapılıyor. Belirlenen asgari ücret açlık sınırının bile altında.
Ayrıca bir ülkedeki gelir eşitsizliğinin o ülkedeki istihdam biçimleriyle de alakalı olduğu belirtilen raporda, tam zamanlı ve güvenceli istihdam sağlayan ülkelerde gelir eşitsizliğinin daha az olduğu belirtiliyor. Çalışan her 10 işçiden birinin yoksul olduğu Türkiye’de esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmayı teşvik eden istihdam politikaları işçilerin gelir eşitsizliğinden daha çok etkilenmesine ve yoksulluğun giderek artmasına neden oluyor.
Raporda çocuk sayısı arttıkça yoksulluk oranının da arttığı verilerle açıklanmış. Tek çocuklu ailelerde yoksulluk oranı yüzde 8,6, iki çocuklu ailelerde yoksulluk oranı yüzde 15,1 iken, 3 ve daha fazla çocuğu olan ailelerde yoksulluk oranı yüzde 45,9 gibi oldukça yüksek bir düzeye çıkmaktadır. İşçi ve emekçilerin içinde kıvrandıkları yoksulluk onların gelecekleri olan çocuklarıyla birlikte daha da artmaktadır. Hükümet tarafından ise üç, dört çocuk siparişleri veriliyor. Söylenenlerle yaşamın gerçekliği arasında dağlar kadar fark var. Açlık ve yoksulluk sınırındaki ücretlerle işçi aileleri sağlıklı ve refah bir hayat yaşayamıyor.
Rapordaki tüm veriler gelir dağılımındaki adaletsizliği ve işçilerin giderek daha da yoksullaştıklarını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Dünyanın içinde debelendiği krizden çıkmak için başlatılan kanlı savaşlar, toplu işten çıkarmalar, çalışma saatleri ve koşulları ağırlaşırken tersine düşen ücretler patronlar sınıfının sermayelerini büyütmesi amacından başka bir şey taşımıyor. Bu adaletsizliğe son verebilecek tek güç ise işçi sınıfının birliği ve örgütlü mücadelesidir.
Metal İşçileri Greve “Evet” Dedi
Patronlar Kazandıkça Ne Olur?
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...