Buradasınız
Gençlik Çıkışsız Değil!
Sefaköy’den bir grup üniversite öğrencisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Korona sayesinde her şeyi bulanıklaştıran, krizin, işçi sınıfına saldırıların üzerini örten egemenler şimdi de eğitim meselesini bulanıklaştırıp gençleri ne yapacağını bilmeyen bir kitleye dönüştürmeye çalışıyorlar. Bir gevşetilip bir sıkılaştırılan yeni kurallarla gençlerde kafa karışıklığı yaratan hükümet, birinci dalga diyerek önce okulları boşalttı ve sonra öğrencileri yurtlarından etti. Okullar 2020 Martında korona sebebiyle kapatıldı ve uzaktan eğitime geçildi. Kısa bir süreliğine bunu yapacaklarını söyleyen bakanlık tüm seneyi bu şekilde uzaktan eğitimle götürdü. Ama alt yapı sorunları bitmedi, karantina altında gençler eğitime “uzak” kaldı. Zaten gerilmiş olan gençler daha da gerildi, yaşadıkları çıkışsızlığın zemini iyice güçlendirildi. Şu an tüm gençlerin sorduğu ve bir türlü cevap alamadığı şu soru var akıllarda: Okullar açılacak mı? Açılacaksa eğitim nasıl olacak?
Okulları açmaları işlerine gelecek mi yoksa bundan zararlı mı çıkacaklar, bunu daha tam kestiremeyen egemenler, öğretmen ve okul sayısını arttırıp her türlü önlemi almak ve sağlıklı koşullar oluşturmak yerine, işi sürekli yokuşa sürüp sonra da koronayı günah keçisi ilan ediyorlar. “Eğitim sektörü” olarak bu süreçten en kârlı nasıl çıkarız hesabını yapan egemenler, hem gençleri belirsizliğe itiyorlar hem de saman altından su yürütüp kendi özel okullarına para kazandırmayı amaçlıyorlar. Okulların açılıp açılmayacağı şu an muğlâk olsa da hibrit eğitim söz konusu, yani yarı uzaktan eğitim yarı yüz yüze eğitim. Bazı okullar ise kararı öğrencilere bıraktığına, isteyenlerin yüz yüze eğitim alabileceğine dair söylemde bulunuyorlar. Fakat bunların hiçbiri kesin değil.Kısa bir süre önce YÖK, üniversiteler için bir normalleşme rehberi hazırladı. Tabi ki bu rehberde de öğrencilerin yararına tek bir madde dahi yoktu. Üniversitelerde verilecek eğitim şeklinin kararı üniversite yönetimlerine bırakıldı. Bazı vakıf okulları ise, hâlâ net açıklamalarda bulunmayıp belli bir süre online eğitim vereceklerini söyledi. Daha sonra özel okulların ücretleri açıklandı ve tabii ki zamlı olarak açıklandı. Pandemi sürecinde annelerimiz, babalarımız işsiz bırakılmış, ücretsiz izinlere mahkûm edilmiş, tüm hakları gasp edilmişken okullarımız da bizleri sömürme peşinde.Diğer taraftan memleketlerine dönen öğrenci arkadaşlarımız bazı taleplerini dile getiriyorlar. Belli bir süre online yapılacak olan eğitimin daha sonra yüz yüze yapılması durumunda öğrenciler memleketlerinden dönmek zorunda kalacaklar. Yurt ücretleri, ev kiraları akıl alır gibi değil. Bu durumdaki öğrenciler “eğer okula geleceksek nerede kalacağız? Net bir açıklama yapılmadığı için düzenimizi kuramıyoruz, okula geleceksek bize kalacak bir yurt ayarlanmasını istiyoruz” diyerek okul yönetimiyle görüştüler, taleplerini dile getirdiler. Ancak aldıkları cevap şu oldu: “Bu bizim sorunumuz değil.”
Bu çürümüş sistemde hiçbir şey temiz kalmıyor. Üniversite yönetimleri ve YÖK bizim yararımıza asla bir şey yapmıyor, taleplerimize aldırmıyor. Öğrenciler okullardan gelecek kesin bir karar olur mu, buna odaklanmış durumda. Zaten normal koşullarda da alamadığımız “eğitim” bu yeni normal dedikleri süreçte de tamamen ortadan kalktı ve artık diyebiliriz ki biz gerçekten eğitim almıyoruz. Var olan ekonomik kriz yüzünden zaten çıkmazda olan gençler böylesi belirsizlikler yaratılarak iyice kaosa sürükleniyor ve yitip giden bir gençlik yaratılmaya çalışılıyor. Zaten gelecek göremeyen, okulları bitirseler bile nasıl iş bulup çalışacaklarını bilmeyen gençler bir de böylesi bir ruh haline sokulunca sonuçları hem gençler için hem de emekçi aileleri için çok yıkıcı oluyor. Ticarethaneye dönen okulları bir pazar yeri olarak, öğrencileri de müşteri olarak gören eğitim bakanının yaptığı son açıklamada eğitimle ilgili “asıl yükün” öğretmenlerin maaşı olduğunu belirtmesi, zihniyetlerinin nasıl da para ve kâr odaklı olduğunu biz örgütlü gençlere gösteriyor. Böylesi kirli bir anlayıştan gençlere çözüm bulmasını beklemek çok yanlış olur, daha da çıkmaza sürükleniriz.
Yaratılan bu kaos ve belirsizlik ortamında akıl sağlığımızı korumanın tek bir yolu vardır o da gençler olarak işçi sınıfı saflarında yer almak ve örgütlenmektir. Her yerden kâr elde etmek isteyen egemenler, eğer bizler örgütlü olursak bunu başaramayacaklardır. Gençler olarak haksızlığa, belirsizliğe boyun eğmemeli, bunun karşısında örgütlü bir şekilde durmalıyız. Ancak o zaman geleceğimizi görebiliriz. Asıl yük, gözlerini kâr hırsı bürümüş, insanlığın sırtında asalak gibi yaşayan bu egemenlerdir.
İşçi Gençler Mücadeleye!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...