Buradasınız
Gez Deri Fabrikasında İşçi Kıyımı

Kıraç’ta kurulu bulunan Gez Deri fabrikasında sesler yükseliyor. Aldıkları çok düşük ücretler karşısında toplu şekilde zam istemeyi planlayan Gez Deri işçileri, patronun işten atma saldırısıyla karşılaştılar. 9 Temmuz Pazartesi günü zam talebini dillendiren işçilerden birinin işten çıkarılmasına diğer işçiler sessiz kalmadı.
İşten atılan arkadaşlarını yalnız bırakmayan 14 işçi, ertesi gün atılmayı kabul etmeyen arkadaşlarını tekrar fabrikaya soktu. Hep birlikte üretim bölümüne çıkan işçilere patron temsilcileri ve güvenlikler müdahale etmeye çalıştılar, fakat işçileri engelleyemediler. Hep birlikte fabrikanın bölümlerini dolaşan işçiler, çalışan diğer arkadaşlarına da seslerini duyurdular. Haklı işçileri susturamayan patron, hemen fabrikaya polis çağırdı. Üretim katına çıkan sivil ve resmi polisler, atılan işçiyi karakola götürmek istedi. Bu arada polis ve işçiler arasında arbede yaşandı. Arkadaşlarını zorla karakola götürmeye çalışan polislere, işçiler hep birlikte tepki gösterdi ve arkadaşlarını polisin elinden aldılar. Gelen polisler işçilerin bu dayanışması karşısında güçsüz kaldılar. Üretim alanında patronun yaptığı haksızlıkları yüksek sesle teşhir ettiler. Patron bunun üzerine fabrikaya yaklaşık 25 polis daha getirtti. Üretim alanına işçilerden çok, polis doldu. İşçiler, gelen polislere haklı olduklarını ve patronun yasadışı uygulamalarını anlattılar. Buna rağmen polisler işçileri dağıtmak istedi. Polis, işçilerin kararlığı karşısında patronu ve müdürleri işçilerin karşısına dikmek zorunda kaldı. O arada patron işçilere tehdit ve hakaretler savurdu. İşçiler patrondan şikâyetçi olduklarını ve asıl onun ve adamlarının karakola götürülmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine polis, işvereni de onun müdürlerini de gözaltına aldı. Atılan 2 işçi ifadeleri alınmak için karakola götürüldüler. Arkadaşlarını burada yalnız bırakmayan 12 işçi de onların arkasından karakola gitti. İçerde arkadaşları tutulurken karakolun önünden hiç ayrılmayan işçiler, yanlarına ikna için gelen işveren temsilcilerini de kovdular. Karakolda tutulan işçiler çıktıktan sonra, 14 işçi hep beraber bölge çalışma müdürlüğüne giderek toplu şikâyette bulundu.
Çalışma müdürlüğünden sonra UİD-DER’e gelen işçiler, ertesi gün ne yapacaklarını burada konuştular. Sabah tekrar işbaşı yapmaya giden işçiler, giriş kartlarının iptal edildiğini fark ettiler ve güvenlik engeliyle karşılaştılar. Hemen fabrikanın kapılarını kapattıran patron, vardiyadan çıkan işçileri de bir süre içeride bekletti. Bu sırada işçiler uğradıkları haksızlığı yüksek sesle diğer arkadaşlarına anlatmaya başladılar. Yaklaşık bir buçuk saat fabrikanın kapısından ayrılmayan işçiler, kahvaltılarını da burada yaptılar. Alkışlarla tempo tutarak patronu protesto ettiler. Patron, işçiler tekrar fabrikaya girer korkusuyla gelen sevkiyat kamyonlarını ve şirket araçlarını kapıda bekletti ve bir buçuk saat boyunca kapıyı hiç açamadı. Saat 09.30’da fabrikanın önünden ayrılan işçiler, tekrar bölge çalışma müdürlüğüne gidip atıldıklarına dair şikâyette bulundular. İşçilerin bu birliği karşısında ne yapacağını şaşıran patron, atılan işçilere dönük hemen karalama kampanyası başlattı. Atılan ve birbirine sahip çıkan işçiler için “bunlar eroin bile kullanıyorlar” diye dedikodu yaymaya çalışan ve iftira atan patron, iyice azgınlaştı. Bu olaylar üzerine bir bildiri hazırlayan işçiler, bir sonraki gün bu bildirileri Gezer fabrikası önünde dağıttılar.
Seslerini Gezer İşçilerine Duyurdular
Patronun yalanlarını ve haksızlıklarını teşhir etmek için; yine aynı işverene ait 2 bin kişinin çalıştığı Gezer adlı fabrikasındaki işçilere, 12 Temmuz Perşembe sabahı vardiya değişiminde bildiriler dağıtıldı. Bir taraftan yaşadıkları haksızlıkları anlatan işçiler, diğer taraftan fabrikaya giren ve fabrikadan çıkan işçilere bildirileri ulaştırdılar. Vardiyası başlayacak işçiler bildirileri aldıktan sonra fabrika bahçesinde toplanıp bildirileri okurken, diğer taraftan da işçilerin söylediklerini dinlediler. O sırada patron arabasıyla fabrikaya girdi. Atılan işçiler hep bir ağızdan patronun yalanlarını, yaptığı haksızlıkları haykırmaya başladılar. Bu durum patronu korkutmuş olacak ki, patron, dışarıda ilgi ve merakla bekleyen işçileri içeriye sokmaya çalıştı. Ama işçiler dinlemedi. Vardiyaları başlayana dek atılan işçileri dinlediler. Vardiyadan çıkan işçiler ise, uzun bir süre dertlerini anlatmaya çalışan işçilerin yanında bekledi. Sonrasında bildirileriyle servislerine bindiler.
Bildiri dağıtımı bittikten sonra atılan işçiler, fabrikanın önünde oturdular. Haklı mücadelelerini destekleyen esnafın göndermiş olduğu çaylar eşliğinde sohbetler edildi. İçerideki işçiler çay molasında dışarıya çıkıp, atılan işçileri ilgiyle izlediler. Tempo tutan, konuşmalar yapan, halaylar çeken işçileri izlemek üzere giderek daha kalabalık bir işçi kitlesinin gelmesi patronu rahatsız etti. Güvenlik görevlileri işçileri içeriye sokmak için baskı yaptı. Fakat işçiler bunu kabul etmedi. Ve güvenlik görevlileriyle aralarında tartışmalar yaşandı. Halaya devam eden işçilere yoldan geçen emekçiler de katıldı. Yoldan geçen araçlar korna çalarak desteklerini sundular. Atılan işçilerin fabrika önündeki bekleyişi “Yaşasın İşçi Dayanışması!”, “ Korkma Korktukça Sıra Sana Gelecek!” sloganlarıyla son buldu.
Hakkını arayan Gez Deri işçileri 13 Temmuzda da yine Gezer fabrikasının önündeydiler. Vardiya değişiminde içeriye giren ve çıkan işçiler öbek öbek durup, anlatılanları dinlediler. Bundan korkan patron, servis çıkış saatlerini erkene alarak kendince önlem almaya çalıştı. Apar topar işçileri bindirip gönderdi. Atılan işçiler bunu da herkese duyurmaya çalıştılar. Gezer fabrikası işçilerinin bu süreçten etkilenmiş olmasına katlanamayan patron, her yere kameralar yerleştirdi. Çay molası vakti saati yaklaştığında atılan işçiler ellerinde “İşten Atmalar Derhal Durdurulsun! İş Saatleri Düşürülsün!” pankartıyla işçilerin toplandıkları alanda coşkulu halaylarını sürdürdüler. Gezer fabrikasının önündeki bekleyiş “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek!” sloganlarıyla son buldu.
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...