Buradasınız
Hacettepe Hastanesi’nde Sözde “Görev” Tanımı
Hacettepe Hastanesi’nden taşeron bir işçi

Dostlar merhaba. Ben Hacettepe Hastanesi’nde yardımcı hizmetli-taşıma görevlisi olarak çalışıyorum. Sağlık sektöründe çalışan arkadaşların hemen hemen hepsi bu görevin ne anlama geldiğini bilirler ama ben bu görev tanımını biraz daha açmak istiyorum. İşe ilk başladığımda bana sadece hastaların transferlerinde, hastaları belli bir yere götürme, tıbbi cihazların dezenfeksiyonu, evrak ya da dosyaların getirilip götürülmesi gibi bir takım beden gücünü gerektiren işleri yapacağımı söylediler.
Burada altı çizilmesi gereken bir durum var: O işi bulduğumda yaşadığım mutluluk ve heyecan yüzünden taşeron kelimesini fazla sorgulamamıştım. İşe başladığım zamanlarda buz dağının geri kalan kısmını görmem pek de uzun sürmedi işin açıkçası. Tabii o zamanlar UİD-DER ile tanışmamıştım. İlk çalıştığım bölüm tam da bu görev tanımına uyuyordu. Ancak patronumun kibirli amiri, keyfi şekilde bölümümü değiştirince o görev tanımından çokça uzaklaştığımı gördüm. Servisim değiştirildiğinde yapmamam gereken işleri ister istemez yapmak zorunda kaldım. Sorgulamıyordum, “yap” diyorlardı ve ben de birçok arkadaşım gibi söylenileni yapıyordum. Hasta bakıcılığı artık bizim için sıradan bir iş olmuştu. Patronun işi biraz daha laçkalaştırarak, işinin ehli olan arkadaşlardan tesisat işi yapmalarını istediğini bile görmüştüm.
Bir gün internette şirketle hastane arasındaki ihale dokümanına ulaştım. O dokümanda yardımcı hizmetli için “kesinlikle tıbbi müdahalede bulunamaz” ibaresi vardı. Evet, biz hasta bakıcılığı yapıyoruz ve sonuçta bu bir tıbbi müdahaledir ama biz bunun ne eğitimini aldık ne de gerekli ücretini alıyoruz. Anlayacağınız hem hastane idaresi hem de şirket bu durumdan fazlasıyla nemalanıyor.
Birçok arkadaş, bu ihale dokümanında yer alan görev tanımımızı sorgulamadan işe gidip geliyor. Kafamızdaki düşünce şu: “Yeter ki bir ekmek kapım olsun.” Hayır, bu doğru bir düşünce değil! Arkadaşlar, onlar bize ekmek veriyorsa biz de onlara kat kat fazlasını, alın terimizi veriyoruz, emeğimizi veriyoruz. Sorgulamamız gereken patronun bize verdiği ekmek değil, o ekmeği alın terimizle kazanırken nelerden vazgeçtiğimizdir.
Benim gibi sağlık sektöründe çalışan işçi arkadaşlarıma sesleniyorum: UİD-DER’in kültürü bende olmasaydı sorgulamazdım, düşünmezdim. Ama şimdi biliyorum. Benden eğitim almadığım halde insan sağlığını ilgilendiren nitelikli iş yapmam isteniyor. Bu şekilde insan hayatının hiçe sayılıyor olmasını önemsemedikleri gibi, bizi daha düşük ücretle çalıştırmayı da önemsemiyorlar. Hep birlikte durumumuzu sorgulayalım, birleşelim ve buna izin vermeyelim!
HSYK Binasının Yıkımında İş Cinayeti
KESK: “Zamlar Geri Alınsın”
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...