Buradasınız
Hak Verilmez Alınır
Söğütlüçeşme’den bir işçi
Dostlar, ben bir kez daha UİD-DER ile yürüyüp mücadele vermenin ne kadar doğru olduğunu anladım. Ben tül perde üretimi yapan Brillant’ta çalışan bir işçiydim. Bundan iki ay önce rahatsızlığım nedeniyle işten çıkarıldım. Ayrıca ben işten çıkarılmadan kısa bir süre önce, benim çalıştığım fabrikaya bağlı Kıraç’taki fabrikada aylıklarını alamadıkları için iş bırakma eylemine giden 350 arkadaşımız da işten atılmıştı.
Atılmakla kalmayıp ne aylıklarını ne de tazminatlarını alabildiler. Onlara bir sonraki ay hem aylıklarının hem de tazminatlarının ödeneceği söylenmişti. Bir ay sonra aylıklarını ve tazminatları almak için fabrikanın yolunu tutan işçiler, işte o an nasıl bir oyuna geldiklerinin farkına vardılar. Çünkü hakkını almak için fabrikaya gelen işçiler içeriye alınmıyor ve onlarla muhatap olacak kimseyi görmelerine izin verilmiyordu. Ve her fabrika önüne gidişlerinde de değişen bir şey yoktu: “şu an ödeme yapamıyoruz, telefon numaranızı bırakın, en kısa zamanda biz sizi ararız” ya da “şu kriz olduğu için bankalardan para çekemiyoruz”. Yani bizim krizin faturasını da siz ödeyin deniliyordu.
Ben de o gün hakkım olan parayı almaya fabrikaya gittiğimde 30-35 kişiye yakın işçiyi kapının önünde bekleşirken gördüm. Ben içeri girip de güvenlikçilerle tartışmaya başlayıncaya kadar içeri girmiyor, yalnızca bekliyorlardı. Ta ki tartışma büyüyünceye kadar beklediler. Bir yandan cesaretleniyor, bir yandan da endişe ile bizi izliyorlardı. Güvenlikçilerin jandarmaya haber vermesiyle artık olan olmuştu, çünkü daha jandarmalar gelmeden ben, işçilere, patron ve yalakaları olan müdürlerine güvenilmemesi, tam tersine karşılarında olunması ve ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini söylüyordum. Bize fabrika müdürünün fabrikada olmadığı söyleniyordu, ben de bu yalanı açığa çıkarmak için her şeyi yapıyordum. Ve gerçekten de yalanları ortaya çıktı. Jandarmanın gelmesinin üstünden beş dakika geçmeden yalaka müdür baktık ki içerden çıkıyordu. Sanki bir şey yokmuş gibi, “arkadaşlar buyurun, bir sorun mu vardı?” diye utanmadan sordu. Bu soruya karşılık, “sorunun ne olduğunu gayet iyi biliyorsun müdür bey” deyince, “çok zor durumdayız arkadaşlar, şu an içerde çalışan işçilerin bile aylıklarını ödeyemeyecek haldeyiz” deyip, başından savmak için “gidin mahkemeye verin, hakkınızı arayın” demekten de geri durmuyordu.
Ama ona verilen cevap karşılığında neye uğradığını şaşırdı, Çünkü karşısında UİD-DER’li bir işçi vardı ve cevabı; “hayır hakkımızı almadan hiç bir yere gitmiyoruz. Biraz sonra gelecek vardiyalar ve çevredeki tüm fabrikalardaki işçilere sesimizi duyurarak onların da bizlere destek olmalarını sağlayacağız. Siz bunları göze alamazsınız. Bırakın çevre fabrikaları, sizin fabrikada şu anda çalışan işçilerin kulağına gitmemesi için önümüze koyamayacağınız barikat yoktur, jandarmayı çağırmanız da bundandır” oldu. Müdür sıkıştıkça sıkıştı ve baktı ki kurtuluşu yok, eli mahkûm, “pazartesi gel, alacağın ne kadarsa muhasebeciler hesabını ödesin” dedi.
Evet dostlar, ben eğer bugün hakkımı aldıysam ve patronlara boyun eğmediysem, bu benim UİD-DER’den aldığım bilinç ve onun öğütlerine uymam sayesindedir. İşte bu yüzdendir ki, hakkını aramak, mücadele etmek isteyen işçinin adresi UİD-DER’dir. Görevimiz ulaşabildiğimiz tüm işçileri UİD-DER’e katmaktır.
Bu Yüzden İşçi Tiyatrosu Deniyor!
- Hayallerimiz Bile Sınıfımıza Göre!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
Son Eklenenler
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...