Buradasınız
Hastaneler Neden Birleştiriliyor?
İstanbul’dan Sağlık Çalışanları
İki haftadır işimize giderken acaba bugün ne olacak diye düşünüyoruz. Çalıştığımız hastanenin bölgedeki başka bir hastane ile birleştirildiğini duyduk. Hastane yöneticilerinin kiminin hastaneden böyle bir dönemde izne ayrılarak kaçması, kiminin bu süreçte hiçbir şeyden haberi olmayan mağduru oynaması bizim açımızdan pek hayırlı gelişmeler olmayacağının da göstergesi.
Üsküdar Devlet Hastanesi ile birleştirilen Validebağ Devlet Hastanesi İstanbul’un merkezi bir yerindeki yemyeşil bir koruluğu ve Paşabahçe Devlet Hastanesiyle birleştirilen Beykoz Devlet Hastanesi ise masmavi denize nazır bahçesi ve pencereleriyle kimlerin iştahını kabartıyor olabilir? Böyle bir hastanede yatıp tedavi görmek, bahçesinde oturmak işçi ve emekçi insanların neyine! Onlar her gün çalışsınlar ve patronlar sınıfını rahatsız etmeden ve göz zevkini bozmadan ömürlerini tamamlasınlar.
400’e yakın insanın çalıştığı hastanemizde bu birleştirmenin ardından neler olabilir? Büyük olasılıkla bir süre sonra taşeron şirketler üzerinden, hiçbir iş güvencesi olmadan çalışanlar böylesi kriz koşullarında kapının önüne konulacaklar. Hiçbir açıklama yapılmadığı ve bir sır gibi başımıza gelecekler gizlendiği için arkadaşlarımız tehlikenin farkına varmıyorlar. Oysa bunu görmek için bize işten atıldığımızın söylenmesi gerekmiyor.
Geçtiğimiz hafta hastanemizde tüm çalışanlara yönelik bir toplantı yapıldı. Sendika temsilcisi arkadaşların başını çektiği toplantıda her bölümden arkadaş gelmişti. Özellikle taşeronda çalışan arkadaşların katılmış olması önemliydi. Daha fazla arkadaşımızın katılması ise şirketin güvenlik şefi tarafından özellikle engellendi. Koridorun salona giden yolunu tutan güvenlik şefi, arkadaşlarımızı “Sizin katılmanıza gerek yok biz sizin adınıza katılıyoruz” diyerek geri çevirdi ve ürküttü.
Bizler kendi kaderini kendisi belirlemesi gerekenleriz. Mücadele ederken karşılaşabileceğimiz zorluk ve engeller bizi ürkütmemeli. Eğer birleşmeyi, birlikte davranmayı becerebilirsek ancak o zaman koşullarımızı da kaderimizi de değiştirebiliriz.
Genel Grev Peru’yu Vurdu
Tersane Bölgesinde Protesto
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...