Buradasınız
Hayallerimizi Gerçekleştirmek Mücadeleyle Mümkün
Tuzla’dan bir kadın işçi

Geçen gün fabrikada bir arkadaşım bana duyduğu bir haberden bahsetti. Avrupa’nın bazı ülkelerinde doğan her çocuk başına para ödendiğini ve çocukların eğitimini devletin üstlendiğini, aynı zamanda elektrik, su gibi giderlerin de ücretsiz olduğunu söyledi. “O ülkelerden birine gideceğim” dedi. Bunun üzerine ona “bu ülkeden memnun değil misin?” diye sordum. “Aslında ülkemi seviyorum, ama burada hayat çok zor. Orada en azından yardım ediyorlar. Kirayı bile zar zor ödüyoruz” diye cevap verdi.
Ona “barınma, sağlık, eğitim gibi tüm temel ihtiyaçlarımız ücretsiz olsa ne güzel olurdu değil mi?” diye sordum. Bana “siyaset konuşmayı sevmem aslında, ama biz yıllarca bu hükümete oy verdik. Bizim için hiç bir şey yapmıyorlar, sadece kendi ceplerini dolduruyorlar” dedi ve bu konu üzerine sohbet etmeye devam ettik.
Her işçinin insanca yaşamak için kurduğu hayaller, aslında bizlere reva görülen bu yaşamı kimsenin istemediğinin bir kanıtıdır. Sorun şu ki asıl çözüm yolu başka bir ülkeye gitmek değildir. Avrupa ülkelerinde işçi sınıfının mücadeleleri ile kazanılmış haklar saldırı altında. Dünyanın birçok ülkesinde ekonomik krizin faturasını ödemek istemeyen işçi ve emekçiler, meydanlara çıkıyorlar. Fransa’da artan emeklilik yaşına, vergilere, işsizliğe, yoksulluğa karşı genel grevler yapılıyor. Patronlar sınıfının saldırılarına karşı mücadele ediyorlar. Yani birçok işçinin gitmeyi hayal ettiği ülkelerde tablo haberlerde anlatıldığı gibi değil. İşçi sınıfı tüm dünyada benzer koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Hayallerimizi gerçekleştirmenin yolu kendi ülkemizden başlayarak insanca yaşanabilecek bir dünya için mücadele etmekten geçiyor.
Türkiye’de iktidar kadınlara “en az üç çocuk doğurun, yetmez beş çocuk doğurun” deyip duruyor. İşçi-emekçi ailelerin bu çocukları hangi koşullarda yetiştireceğini ise zerre kadar umursamıyor. Doğan çocuklar için verdikleri üç kuruş paranın reklamını “çocuk yardımı yapıyoruz” diye arsızca propaganda ediyorlar. Bu, kadınları hem daha çok çocuk doğurarak eve hapsetmek hem de asgari ücretle zar zor geçinen ailelere ‘sizin kaç çocuk doğuracağınıza bile biz karar veririz’ demektir. Yani üç kuruşluk yardımları çocukları ya da işçi ailelerini düşündükleri için yapmadıklarını biliyoruz. Asıl amaç ülkedeki genç nüfusu arttırmaktır. Bu da egemenler için, daha fazla işgücü ve cephelerde savaşacak asker demektir.
Egemenler krizin sarsıcı etkilerinin tüm şiddetiyle hissedildiği şu günlerde bilincimizi çarpıtarak sanki her şey yolundaymış gibi davranmamızı istiyorlar. Artan vergilerin, işsizliğin, yoksulluğun, kadın cinayetlerinin, geçim sıkıntısından dolayı artan intiharların sebebi bu düzendir. Biz işçiler bu sorunlara karşı örgütlü bir mücadele vermediğimiz sürece krizin faturasını ödemeye devam edeceğiz. Hangi partiye oy vermiş olursak olalım barınma, ulaşım, sağlık, eğitim, gıda gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanması hepimizin ortak talebidir. Ne var ki bu talepleri kimse bize altın tepside sunmayacak. Hem kendimiz hem çocuklarımız için bu taleplerin, iğneden ipliğe her şeyi üreten biz işçiler olarak, hakkımız olduğunu ama bunlar için mücadele etmemiz gerektiğini de unutmayalım.
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...