Buradasınız
Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
Mersin’den bir işçi

Hayat koşulları zorlaştıkça geçim sıkıntısının işçi ve emekçilerdeki yansımasının acı örneklerine şahit oluyoruz. Son örneklerden biri de 29 Aralıkta yaşandı. İstanbul’da bir AVM’nin son katında, bir işçi “Açım, çocuklarım aç, 15 bin lira borcum var” diyerek intihar girişiminde bulundu. Olaydan sonra hastaneye kaldırılan işçi için doktorlar yürüyebilmesinin mucize olacağını söylüyor. Ağır yaralanan işçinin eşi “Devlet büyüklerine ne diyeyim, fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız, onların karnı tok sırtı pek” diyerek sitem etmişti. Ne yazık ki artık daha çok duyuyoruz, görüyoruz intihar vakalarını.
Peki, bir insan neden yaşamdan vazgeçer, neden tükendiğini hissedip canına kıymak ister? Hangi sebep ya da sebepler insanı tükeniş noktasına götürür, çaresiz ve çözümsüz hissettirir? Bu soruların cevabı intihar edenlerin hangi sınıftan olduğuna göre değişir. İntihar eden işçi ve emekçileri içinden çıkılmaz bir duruma sürükleyen sorunlar aslında pek çoğumuzun yaşadığı sorunlar... Sayıların dili soğuktur elbette fakat bir istatistik verelim yine de bu konuda. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi her ay açıkladığı iş cinayetleri raporlarında intihar verilerine de yer veriyor. İSİG verilerini topladığımızda son 10 yılda borç, mobbing, işsizlik ve benzeri nedenlerden dolayı en az 736 işçinin intihar ederek yaşamına son verdiğini görüyoruz.
Gazete Duvar’da 2022’nin Eylül ayında işçi intiharlarıyla ilgili bir haber yayımlanmış, psikiyatrist Gamze Akçay Oruç’un görüşlerine yer verilmişti. İntihar davranışının her koşulda o işçinin ölmek istediği anlamına gelmediğini ifade eden Oruç, şunları söylüyordu: “İntihar davranışı gösteren işçi, içinde bulunduğu yoğun ıstırabı dindirmek istiyor olabileceği gibi duyulmak, anlaşılmak ya da tepki göstermek isteğiyle de bu eyleme başvurmuş olabilir. Yani intihar kimi zaman bir isyan, kimi zaman bir yardım çığlığı, kimi zaman da çaresizliğin son noktası olabilir.” AVM’de intihar eden işçinin borcu olan on beş bin lira, belki o mağazalardaki sadece bir ayakkabı ya da bir çanta parası… O gösterişli mağazaların şatafatlı vitrinlerindeki ürünlerin ne pahasına üretildiğinin bir yansıması işçinin intiharı… Bir yanda çocuklarını doyuramayan, iş bulamayan ve borç yüzünden kendini çıkışsız hisseden bir işçi diğer yanda büyüyen sermeye, biriken zenginlik, öte yanda kapitalizmin topluma dayattığı “tüketin” baskısı…
Bizi ayakta tutacak olan, gerçek çözüme götürecek olan nedir? Elbette ki yalnız insan çaresiz insandır, yani yalnız işçi çaresiz, çıkışsız işçidir. Bizler köklü toplumsal sorunları tekil bireyler olarak, tek başımıza çözemeyiz. Ürettikleri bütün değerlere, zenginliğe karşın işçileri yokluk, açlık, yoksulluk, işsizlik içinde bırakan sermaye sınıfı ve kapitalist düzendir. Bizleri sorunlarımızdan kurtaracak olan bütün sorunlarımızın kaynağı olan bu düzenin yıkılmasıdır. Fakat bu düzen kendiliğinden yıkılmaz, bunun için işçi sınıfı olarak örgütlü mücadelemiz şarttır. Hayatımızı değiştirecek olan parolayı asla unutmayalım: Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
“Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
Asıl Düşman Olan Kim?
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...