Buradasınız
Helalinden Kazanan Patronlara Ne Mutluymuş!
Esenyurt’tan bir işçi
“Dünyada bir milyar civarında insanın açlık sınırının altında olduğu tahmin ediliyor. İnsanların günde ortalama 50 sentle idare etmek zorunda olduğu ülkeler var. Bazı bölgelerde insanlar açlık, yokluk ve onun yol açtığı hastalıklardan kırılıyor. Ama bir tarafta da zenginlik, servet yarışı almış başını gidiyor.” Dünyadaki zenginlerin sayısından ve servetlerinin ne kadar olduğundan söz eden köşe yazarı, devamında şunları söylüyor: “Zenginlik elbette ayıp değil, suç değil. Helalinden ve dürüst yollardan kazanan ve onu meşru yollarda harcayana kimsenin diyeceği yok. Ama dünyada gelir adaletsizliği bir türlü düzelmiyor yüz binler, milyonlar açlıkla boğuşmaya devam ediyorsa, yanlış giden bir şey var demektir. Ne mutlu, helalinden kazanıp kazandıklarını insanların faydasına harcayanlara.”
Tepem atıyor, vay be diyorum, bu kadar olur yani! Hem açlığı yoksulluğu yazacaksın, ardından da açlık içinde kıvrananları zenginlerin içinden seçtiğin helalinden kazananlar kurtaracak. Oh ne güzel, zenginler ancak bu kadar iyi gösterilebilirdi. Şunu sormak geliyor içimden işçi kardeşlerime, “patronu dürüst olan var mı acaba?”, şu ana kadar hiç duymadım da. Söyleyen varsa şunu söylemek istiyorum: Aynı işyerinde çalışıyorsunuz, parayı ortak bölüşüyor olmalısınız!
Kardeşler bizim şunu bilmemiz gerekiyor ki, bizim sırtımızdan zenginliklerine bir o kadar daha katan patronlarımız hiçbir zaman helalinden kazanıp kazançlarını da insanlığın faydasına kullanmazlar. Dünyanın birçok yerinde savaşları yaratanlar, insanları hiçe sayıp açlığa ve sefalete mahkûm edenler, işyerlerinde bizi uzun saatler düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına itenler patronlardır. Biz işçilerin kurtuluşu, helalinden kazanan patronlarla olmayacaktır. Kurtuluşumuz birlik beraberlik ve örgütlülüğümüzden geçer. Bizler patronların bize yarattığı sorunlar için bir araya gelip örgütlenmeliyiz. Bugün Arap dünyasındaki açlığın, yoksulluğun, sefaletin ve baskının isyan dalgası, Türkiye sınırlarına kadar dayanmıştır. Bizim de, Türkiyeli işçiler olarak, kötü yaşam koşullarımızdan kurtulmak için patronlara karşı hep beraber isyandan başka çaremiz yoktur.
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...