Buradasınız
“Her Gece Rüyamda Kasadan Mal Geçiriyorum!”
Pendik’ten bir işçi
Bu işte bir terslik var. Teknoloji her geçen gün ilerliyor. Ancak sürekli ilerleyen teknoloji tüm insanlığın ortak çıkarlarına hizmet etmiyor, tüm insanlar için kolaylık sunmuyor! Sunmuyor çünkü adı kendinden, kendi adından çirkin ve insan doğasına aykırı kapitalist sistemin denetimi altında. Teknoloji akıl dışı, insanlık dışı amaçlar için kullanılıyor.
Teknoloji ilerledikçe işçiler daha kısa saatler çalışacağına daha uzun saatler çalıştırılıyor. İşçiler, öyle uzun saatler boyunca çalışıyorlar ki rüyalarında bile gündüz yaptıkları işleri görüyorlar. Mahallemdeki bir markette çalışan işçinin anlattıklarını aktarayım: “Ben geceleri rüyamda sürekli kasadan mal geçiriyorum. Bip bip sesleri kulaklarımda çınlıyor. Sabah uyandığımda dayak yemiş gibi yorgun uyanıyorum. Dinlenemiyorum, dinlenmeden tekrar işe geliyorum.”
Aynı markette çalışan bir diğer işçi ise şunları anlatıyor: “Annem, babam, yolda adres soranlar, hatta üç yaşındaki yeğenim bir şey dedi mi, ‘buyurun efendim, haklısınız efendim’ diyorum. Alış-veriş yapan biri ürün hakkında bir şey söylediğinde hemen ‘efendim, zararınız neyse ben karşılarım’ diyorum. Her ay ücret kesintisi yapılıyor. Yıllardır bu markette çalışıyorum, hiç maaşımı tam aldığımı hatırlamıyorum. Şimdi bu söylediklerimi müdürlerden biri görse, duysa beni hemen kovarlar. Hem de zorla ‘bütün haklarımı aldım’ diye imza attırlar.”
Ben bu iki işçi arkadaşımın bana anlattıklarını UİD-DER’in web sitesinden duyurmak istedim. İşçi kardeşlerimiz okusunlar ve birbirlerine sahip çıksınlar istedim. Ayrıca İş Müfettişleri, Bölge Çalışma Müdürlükleri de görevlerini doğru dürüst yapsınlar istiyorum. İstisnaları saymazsak, İş Müfettişleri işçiden, yani haklıdan yana olmuyorlar. Buradan işçi kardeşlerime, müfettişlerin görevlerini yapmaları için onlara basınç bindirmek gerektiğini hatırlatmak istedim.
Patronların sömürü düzeni kapitalizm, işçileri her geçen gün biraz daha kendisine, çevresine, iyiye, güzele yani insana yabancılaştırıyor, yozlaştırıyor. İşçilerin günde 10-12 saat çalışması yetmiyor. Uykuda, rüyada bile patronlar için çalışıyorlar. Sözün kısası, içinde yaşadığımız sömürü sisteminin, kâr uğruna insanlığa ve doğaya yapamayacağı kötülük yok! İşçiler olarak hak aramayı, dik durup mücadele etmeyi seçip örgütlenmezsek rüyalarımızda bile çalışmaya devam ederiz. Güzel rüyalarımızı, derin uykularımızı çalanlara inat, çalışma saatlerini kısaltmak için mücadeleye girişmeliyiz.
Daha Dur
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bazen de REFİK Olmalı!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...