Buradasınız
“Herkes İş Bulacak Diye Bir şey Yok!”
Avcılar’dan bir işçi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite akademik yılı açılış törenindeki bir konuşmasında “her üniversite okuyan iş bulacak diye bir şey yok” dedi. Aslında bunu ilk defa söylemiyor. Daha önce de bu minvalde konuşmalar yapmıştı. Bu konuşmalar birçok üniversite mezunu gencin ve ailelerin tepkisini çekti. Mevcut durumda üniversite okumak için on binlerce lira para harcayan aileler, üstüne üstlük bir de evlatlarının işsizlik durumuyla karşı karşıya kalıyorlar. Aileler soruyor: “Çocuklarımız için okullara verdiğimiz onca emeğin karşılığı bu mu olacak? Onlarca üniversite açılırken bize, çocuklarınıza iş imkânı sağlanacak, çocuklarınız meslek sahibi olacak denmişti. Şimdi bize reva görülen bu mu?”
Cumhurbaşkanı daha önceden “üç çocuk yetmez beş çocuk yapın” demişti. Peki, amaç nedir? Burada bir taşla ikiden fazla kuş vuruluyor. Nasıl mı? Bir kere eğitim sistemi tam ticarileşmiş durumda. Aileler tüm hayatlarını, çocuklarının okuyup bir yere gelmesine harcıyor. Mezun olan yüz binlerce genç, işsizlik kuyruklarına giriyor. Açgözlü patronlar da ellerini ovuşturarak, bu yüz binlerce işsizin içinden birkaç tanesini seçiyor ve maaş oranını istediği gibi belirleyebiliyor. Yeni mezun olan bu genç işçiler verilen maaşın yaşamını sürdürmeye yetmediğini söylediğinde, patronun verdiği cevap “çalışmıyorsan çalışacak adam çok, iş veriyoruz iş beğenmiyorsunuz” oluyor. Zaten çalışanlar da işsizlik korkusundan hakkını arayamıyor.
Beş çocuk yapın denilerek elde edilen genç işsiz nüfusun başına bunlar geliyor. Mesela bir patron fabrikasına 10 işçi alıyor olsun. Fabrikaya başvuran işsiz sayısı sadece 10 kişi değil de 500 kişi olursa işçinin patronla pazarlık etme şansı olur mu? Burada patronun eli gayet rahat olur ve bütün şartları kendisi belirler. Bahsedilen bu işsiz işçiler örgütlü olsaydı sonuç elbette farklı olurdu ama mevcut durum bu değil. O nedenle işsizlik ve örgütsüzlük patronlar için dikensiz gül bahçesidir. İşte gerek üniversite mezunu sayısını arttıranların gerek beş çocuk isteyenlerin ya da “ayaklarınızdaki prangaları çözeceğiz” diyerek patronların işçileri daha fazla sömürmesinin önünü açanların asıl derdi ortadadır. Bunu hangi cesaretle yapıyorlar? Elbette bizim örgütsüzlüğümüzden güç ve cesaret alıyorlar. Bizler tüm işçi ve işsizler olarak patronlar ve onların temsilcilerine karşı bilinçli ve örgütlü olursak bu kadar pervasız ve umursamaz olurlar mı? Hayır! Geçmişten de biliyoruz ki işçiler örgütlü olduklarında patronlar ve temsilcileri gerekli terbiyeyi alacaklardır.
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...