Buradasınız
İşçi Sağlığı İçin Mücadeleye
İMES’ten bir matbaa işçisi
Anadolu yakasında büyük bir matbaada çalışan bir işçiyim. Matbaa fabrikasında biz işçilerin yaşadığı ortak sorunlardan biri, “işçi sağlığı” önlemlerinin alınmamasıdır. Matbaa sahiplerinin umurunda olmayan işçi sağlığı önlemleri birçok arkadaşımızı meslek hastalıkları ve iş kazaları neticesinde sakat bıraktı, öldürdü. Örgütsüz olduğumuz ve haklarımız için mücadele etmediğimiz için patronlar hiçbir önlem almıyorlar.
Patronların umursamadığı işçi sağlığı önlemleri nedeniyle matbaada kalp krizinden ve kanserden ölen işçi arkadaşlarımız oldu. Tüberküloz, varis, boyun ve bel fıtığı gibi meslek hastalıklarına yakalanan birçok arkadaşımız var. Makinelerin gürültüsü nedeniyle hepimizin işitme duyusu yarı yarıya kayba uğradı. Kâğıt tozu ve kimyasal maddeleri temizleyecek havalandırma önlemleri alınmıyor. İşçi sağlığı önlemlerini uygulamayan patronların tek amaçları daha fazla kâr elde etmek. Kâr için üretim hızı ve iş yükü arttırılıyor, zorunlu mesailer dayatılıyor ve dinlenme hakkımız yok ediliyor. Patronların on dakika dahi kalmaya katlanamadığı sağlıksız koşullarda bizler uzun yıllardır çalışıyoruz.
Yasalara göre 500’ün üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinin yarım veya tam gün işyeri hekimi bulundurması gerekiyor. Fakat çalıştığım matbaada 800 işçi olmamıza rağmen işyeri hekimi iki vardiyada ancak bir saat bulunuyor. Patron işyerini şirketlere böldüğünden bu hak uygulanmıyor. Göstermelik muayenelerle patronlar birçok işçi arkadaşımızın sağlığını tehlike atıyorlar. Oysa işyerinde biz işçilerin düzenli aralıklarla kalp, akciğer ve tüm vücut muayenesi, nabız-tansiyon ölçümü, iskelet sistemi muayenesi, KBB, göz, cilt muayenesi; gerek görülürse spesifik muayeneler için hastaneye sevk işlemlerinin yapılması gerekiyor.
Patron umurunda olan tek şey kâr olduğundan “işçi sağlığı” önlemlerine uyulmuyor. En büyük matbaa fabrikalarında dahi çeşitli önlemlerle en basit önlemler alınmıyor. İşçi sağlığına yapılan her yatırım patronların maliyet engellerine takılıyor. Uzun yıllardır çalıştığımız fabrikada patronun hiçbir hakkı gönül rızasıyla vermeyeceği çok açık. Yapmamız gereken bundan önce kazandığımız her bir hak gibi “işçi sağlığı” önlemlerini de birleşerek, örgütlenerek ve mücadele ederek kazanmaktır. Birleşip, mücadele ettiğimizde hiçbir güç bize engel olamaz. Bugün mücadele etmezsek yarın hem sağlığımızdan hem de haklarımızdan mahrum olacağız.
“Köle İbrahim” Konuştu…
Tersane İşçilerinin “Bekâr Evleri”
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...