İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor

Narlıdere Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı iş bıraktı

İzmir Narlıdere Belediyesinde çalışan DİSK/Genel-İş üyesi işçiler Şubat ayı maaşlarının ödenmemesi üzerine 22 Martta iş durdurdu. Ücretlerin yaklaşık bir yıldır 3-4 parça halinde yatmasına tepki gösteren işçiler, ayrıca Aralık ayından kalma ikramiyelerinin de ödenmediğini dile getiriyorlar. Şantiye binasında bir araya gelerek ücret gasplarına tepki gösteren işçiler, belediye yönetimine seslenerek maaşlarının ve ikramiyelerinin bir an önce ödenmesini istedi.

İZSU’da çalışan taşeron işçiler güvenceli çalışma için iş bıraktı

izsu_iscileri.webp

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün (İZSU) kiralık araçlarında şoför olarak çalışan taşeron işçiler, ücret gaspına ve güvencesiz çalışmaya karşı 22 Martta iş bıraktı. Ücretlerin yatırılmasını isteyen işçiler, taşeron çalışmanın son bulmasını, sendikalı ve güvenceli iş sağlanmasını talep etti. Taşeron işçiler ücretlerin her ay gecikmeli yattığını, mağdur edildiklerini belirtiyor. Belediye şirketlerinde çalışan işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az ücret aldıklarını ifade eden işçiler, baskı ve mobbingle, işten atılma tehditleriyle çalıştırıldıklarını aktarıyor.

Demir Export’ta sendika düşmanlığına karşı direniş ikinci gününde

demir_export_iscileri.webp

Manisa Soma’da Koç Holding’e bağlı Demir Export’ta Bağımsız Maden-İş Temsilcisi Selçuk Çetin sendikal faaliyetler nedeniyle işten atıldı. Haksız işten çıkarılmaya karşı maden sahası önünde sendika öncülüğünde başlayan direniş ikinci gününde devam ediyor. Bağımsız Maden-İş üyeleri direnişlerinin ikinci gününde temsilcilerinin işe iade edilmesini istedi. Sendikanın örgütlenme uzmanı Mert Batur, 22 Martta fabrika önünde yaptığı açıklamada yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi: “Yasalar da uygulanmıyor. Özgürce seçim hakkı da yok. Bu işçilere kapıya konduktan sonra direnişten başka çare bırakılmıyor. Buradaki temsilcimize yapılan haksızlık, işten atma, sendikal ayrımcılık sorunu bitmediği sürece bu direniş de bitmeyecek!”

Agrobay işçilerinin Ankara yürüyüşü sona erdi

agrobay_iscileri_23_03_2024.webp

Bayburt Grup’a bağlı İzmir Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye oldukları için 40 işçi tazminatları ve alacakları ödenmeden işten atılmış, Tarım-Sen’e üye olan ve işten atılan işçiler 22 Ağustosta direnişe başlamıştı. Pek çok saldırıya ve haksızlığa göğüs gererek direnişi bugüne kadar sürdüren işçiler, 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlattı. Agrobay işçilerinin yürüyüşü 21 Martta Bakanlıkla yapılan görüşme sonrası sona erdi. Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada bakanlık bünyesindeki Çalışma Genel Müdürlüğüyle görüşüldüğü ancak yetkililerin sorumluluğu kabul etmeyen bir yaklaşım sergilediği belirtildi. Ankara’da dayanışma eylemine katıldıktan sonra dönüş yürüyüşünü başlatan işçiler, sendikalarıyla birlikte asla geri adım atmayacaklarını mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar.

DİSK Emekli-Sen Ankara ve İstanbul’da eylemler yaptı

“Kaynak var, niyet yok! Emeklilikte insanca yaşam haktır!” diyerek alanlara çıkan DİSK yöneticileri ile DİSK Emekli-Sen üye ve yöneticileri 23 Martta Ankara ve İstanbul’da iki ayrı eylem yaptılar. Ankara Ulus Meydanı’nda yapılan eyleme UİD-DER de katıldı. İktidarın emeklilere yönelik gasplarına dikkat çeken dövizlerin taşındığı eylemlere çeşitli demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra çevredeki emekliler de destek verdi.

emeklisen-istanbul_23_03_2024.webp

DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz İstanbul’daki eylemde şöyle konuştu: “İşçiden, emekçiden, emekliden alınıp sermayeye aktarılan kaynakları haykırmak için buradayız. Yıllar boyunca çalışan, alın teri döken emeklilerin tarlayı eken, çarkları döndüren, gemileri yüzdüren, madenlerde nefesini, atölyelerde ellerini tüketen ve bunca yorgunluğun sonunda bir oh diyemeyen emeklilerin gerçeğini haykırmak için buradayız.” Yavuz harçlıktan farkı kalmayan bayram ikramiyelerinin en az asgari ücret seviyesine çıkarılması, emekli maşalarının düzenlenmesi ve ücretsiz-nitelikli sağlık hizmetlerinin tüm vatandaşlara olduğu gibi emeklilere de sunulması gerektiğini ifade etti.

Basın açıklamasında konuşan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise yıllarca çalışan, üreten, prim ödeyen emeklilerin yaşam standardının yükseltilmesinin ülkeyi yönetenlerin görevi ve sorumluluğu olduğunu vurgularken “Bugün emeklilerin yaşadığı yoksulluk, asgari ücretin-açlık sınırının çok altında ücretlere mahkûm edilmesi bir tesadüf değil, ülkeyi yöneten iktidarın bilinçli tercihlerinden kaynaklanmaktadır.  Emekli olmak da, emeklilik de insanca yaşamak da haktır” ifadelerini kullandı. Özellikle 2008 yılında yapılan düzenlemeyle emeklilerin milli gelirden aldığı payın, aylık bağlama oranlarının ve emekli aylıklarının alt sınırının düşürüldüğünü aktaran Çerkezoğlu DİSK-AR’ın “Avrupa’da ve Türkiye’de Emeklilerin Durumu: Emekli Aylıkları, Emekli Sayıları ve Emeklilere Ayrılan Kaynaklar” başlıklı raporundan çarpıcı başlıkları açıkladı.

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Birgül Kaya, Ankara’daki eylemde yaptığı konuşmada iktidarın politikalarını eleştirdi, milyonlarca emeklinin geçinemediğini belirtti. Emeklilerin kaderine terk edilmesine razı olmayacaklarını belirten Kaya, iktidarın saldırılarına direneceklerini vurguladı. Basın açıklamasını ise DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender gerçekleştirdi. AKP’nin sermayeye kaynak aktarırken emeklilerin taleplerine kulak tıkadığını belirten Kalender “kaynak var ama niyet yok” dedi. İktidarın işçileri, emeklileri ve tüm emekçileri yoksullukta eşitlediğini aktaran Kalender sözlerine şöyle devam etti: “Emeklileri her gün biraz daha yoksullaştıranlar, öğrencilerin barınma hakkına göz dikenlerdir. Emeklilere sağlıkta katkı payı dayatanlar, sağlık sistemini özelleştirenler, eğitimi piyasalaştıranlardır. Halkın iradesiyle seçilmiş milletvekillerini hapsedenlerdir. Oy yoksa hizmet yok diyenlerdir. Bu aklı tanıyor, bu zihniyetle inatla, umutla mücadele etmeye devam ediyoruz.”

DİSK-AR’ın hazırladığı “Emeklilerin Durumu” raporundan çeşitli veriler

• Türkiye’de ortalama emekli aylığı merkez Avrupa ülkelerinin 6’da biri düzeyinde: Ortalama emekli aylığı İspanya ve Fransa’da 1400, Almanya ve İtalya’da 1500, Belçika’da 1700, Hollanda’da 2000 avronun üzerinde iken Türkiye’de sadece 237 avro!
• Türkiye’de emekli aylıkları 2012 ve 2021 arasında avro cinsinden yüzde 33,6 oranında azaldı.
• 2012 yılında Türkiye’den daha düşük aylığa sahip 9 Avrupa ülkesi varken bu sayı 2021 yılında 1’e düştü.
• Türkiye’de emekli aylıklarına ayrılan kaynak Avrupa’da ayrılan kaynağın yarısından bile az: Emekli ödemelerinin GSYH’ye oranı 27 AB ülkesinde ortalama yüzde 9,5 iken Türkiye’de sadece yüzde 4,1!
• Türkiye’de aktif/pasif oranının çok düşük olduğu iddiası da doğru değildir: 2021 itibarıyla Avrupa ülkelerinde aktif/pasif oranı ortalama 1,6 iken Türkiye’de bu oran 1,9’dur. Yani Türkiye’de bu oran daha yüksektir.
• 2002 yılında Türkiye’de emekli ve hak sahiplerinin aylıklarının ortalaması asgari ücretin yüzde 22 fazlası iken, 2023’te yüzde 26 altına düşmüştür.
• Ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı 2002’de yüzde 46,4 iken 2024’te yüzde 27,7’ye geriledi.
• Emeklilerin bu yoksullaşma süreci onları emekliyken de çalışmaya mecbur bıraktı. 2002 yılında çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı yüzde 36,6 iken Aralık 2023’te yüzde 55,3’e yükseldi.
• Bütçede emeklilere ve sosyal güvenliğe ayrılan pay düşüyor: 2008-2024 arasında SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin oranı 5,2 puan azaldı.
• Kaynak yok diyenler doğru söylemiyor. SGK’da emekliler için yeterince kaynak var: Prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık ödemelerini karşılama oranı 2002’de yüzde 61 iken 2023’te yüzde 76,4’e yükseldi.