Buradasınız
İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
Esenyurt’tan bir işçi

Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki işyerlerinden biraz daha yüksek olması ve düzenli ödenmesi işçiler arasında işverene karşı sempati yaratıyor. Ama bunlar işçilerin geçim sorununu hafifletmiyor ve zaman zaman hoşnutsuzluk doğabiliyor. “Biz bir aileyiz” diyen patronlar böyle durumlarda “aile bireylerini” kolundan tuttukları gibi sokağa atabiliyor. Bir işçi ağzına sendika lafını alsa işsizlikle cezalandırılıyor.
İşyeri son on yılda üretim kapasitesini katlayarak büyütürken, fabrika sayısını da üçe çıkardı, birçok ülkeye ticaret yapar hale geldi. İşyeri düzenli olarak bir yayın çıkarıyor ve burada çıkan bir haber çok dikkatimi çekti. Bu haberde “bir vefakâr işçi” adı altında bir şiir paylaşılmış, şiiri yazan eski bir işçi... Şiirin başlığı “ÜÇ ULU ÇINAR”… Bu emektar işçi ulu bir hedef için yola çıkan üç patronuna methiyeler diziyor.
Şiiri okurken sanırsınız ki bu patronlar tezgâh başında ter dökerek çalışıyor, işçilere ekmek veriyor, babalık yapıyor ve ulu bir hedefe doğru gidiyor. Oysa biz örgütlü işçiler biliyoruz ki patronlar ve onların sınıfı, işçi sınıfını daha ağır koşullarda çalışmaya ve yaşamaya mahkûm etmek için her yola başvuruyor.
Maalesef ki sınıf örgütlerimize ağır darbeler indirmek, işçi sınıfını paramparça etmek konusunda patronlar hayli yol aldı. Bunun sonucunda ise işçi sınıfının saflarından kendi sınıfının gerçeklerinden ve ihtiyaçlarından kopuk insanlar çıkıyor. Şüphesiz ki tüm işçiler böyle değil ve olamaz da! Zaten çeşitli işyerlerinde başlayan mücadeleler bunu doğrulamaktadır. Patronların işçilerin bilincini bulandırmaya yönelik her türlü girişimine inat, işçi sınıfı mücadele alanlarında yerini almaya devam ediyor. Önemli olan işçi sınıfının örgütlenmesi, taleplerini gündeme getirmesi, o talepler için güçlü bir şekilde mücadele etmesidir. İşçilerin kılavuzu kendi örgütleri, kendi sınıflarının ortak çıkarlarıdır.
Karamelâ Şekeri
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...