Buradasınız
İran’da Büyüyen Grev Dalgası!
İran’da Haft Tapeh şeker kamışı fabrikası işçileri 14 Haziranda molla rejiminin baskılarına rağmen talepleri için greve çıktı. Haft Tapeh işçilerinin grevi Ağustos ayının başından itibaren çeşitli sektörlerden işçileri de etkilemiş durumda. Pek çok şehirde başta petrol, doğalgaz ve petrokimya endüstrilerinde olmak üzere binlerce işçi sokak protestoları ve grevlerle mücadele şiarlarını yükseltiyor. Açlık sınırının altındaki ücretlere, son derece düşük olmasına rağmen işçilerin ücretlerinin ödenmemesi uygulamasının İran’ın dört bir yanında iyice yaygınlaşmasına, hileli sözleşmelere ve işçilerin sosyal hak namına her şeyden mahrum bırakılmalarına karşı ortak talepler yükseliyor.
Petrokimya tesislerinin ağırlıkta olduğu 40’tan fazla işyerinde başlayan grevler, 2017’den beri İran’da gelişen işçi hareketinde yeni bir aşama olarak ifade ediliyor. Yoksulluğun giderek arttığı, işçilerin yaşam koşullarının giderek kötüleştiği, gelecek kaygısının, işsizliğin çığ gibi büyüdüğü ülkede baskıcı Molla Rejimi tüm bu olumsuzluklar karşısında sessiz kalmayan işçilere yine baskı, tutuklamalar ve işçi aktivistleri için uzun hapis cezaları ile yanıt veriyor. Zulüm gören işçiler arasında sendikal faaliyetlerinden dolayı beş yıl hapis cezasına çarptırılan İran İşçileri Bağımsız Sendikası (FUIW) başkanı Cafer Azimazade de var. Azimazade kalp ve akciğer hastalığı olmasına ve yakın zamanda koronavirüs bulaşmış olmasına rağmen tutukluluğu devam ediyor. İranlı işçiler demokratik örgütlenme hakkı ve siyasi tutukluların derhal serbest bırakılması için hem İran’da hem de uluslararası alanda savaşmanın gerekliliğini vurguluyor.
Grev dalgasına önderlik eden Haft Tapeh işçileri taleplerinin karşılanmaması durumunda fabrikayı işgal ederek fabrikanın yönetimini bir “işçi konseyi” altında yürüteceklerini ilan ettiler. 1960’lı yıllarda üretime başlayan fabrika bir mücadele geleneğine sahip. İşçiler üretime başladıkları günden itibaren mücadele içinde yer almış ve İran’ın en köklü sendikalarından biri olan Haft Tapeh Şeker Kamışı İşçileri Sendikası’nı inşa etmişler. Bugün halen bu sendika çatısı altında mücadeleye devam eden Haft Tapeh işçileri yerel ve bölgesel düzeyde dayanışma ağları geliştirmek de dâhil kolektif güçlerini inşa etmek için çeşitli komiteler kurarak mücadeleyi örgütlemeye çalışıyorlar. Haft Tapeh işçilerinin yanı sıra onlarca fabrikada süren grevler ve direnişlerle işçiler, taleplerini kabul ettirmek için her şeye rağmen mücadeleyi sürdürüyorlar.
Büyüyen mücadele karşısında, İran’daki 50 işçi sendikası, öğrenci birlikleri ve diğer emek örgütleri tarafından 12 Ağustosta bir dayanışma bildirisi yayınlandı. Bildirinin altına imzasını atan tüm örgütler dayanışmanın, birlik ve mücadelenin büyütülmesi için çağrıda bulundu.
Haft Tapeh, Hepco ve petrol, gaz, petrokimya endüstrilerindeki işçilerin grev ve protestolarını desteklemek için İran’daki bağımsız işçi örgütlerinin, öğretmen, öğrenci birliklerinin, yayınların ve emekli derneklerinin ortak bildirisi şöyle:
İranlı işçilerden ve emek örgütlerinden tüm sınıf kardeşlerine dayanışma çağrısı
12 Ağustos 2020
Haft Tapeh işçilerinin sokak protestolarıyla ve grevlerle kahramanca, yorulmak bilmez bir şekilde sürdürdükleri direnişleri devam ederken, Ahvaz, Abadan, Esfahan, Gheshm, Maahshahr, Kongaan, Laamord, Mohr, Jafir’deki petrol, gaz ve petrokimya alanında faaliyet gösteren enerji fabrikalarındaki binlerce işçi de greve çıktılar. Ayrıca Araak kentindeki ağır iş makineleri fabrikası Hepco’da da işçiler diğer grevci işçilere katıldılar. Bu grev dalgası, son birkaç yılda İran’da yaşanan en kapsamlı ve önemli işçi ayaklanmalarıdır.
İran’daki işçiler yıllardır hem hükümet hem de patronlar tarafından en baskıcı ve işçi düşmanı çalışma koşullarına maruz bırakılarak acımasızca sömürülüyorlar.
İran’da tüm bu yıllar boyunca işçiler en temel haklarından mahrum edildi. İşçiler, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden, ödenmemiş ücretlerden, kitlesel işten çıkarmalardan ve ihraçlardan mustariptir. Geçici iş sözleşmelerine tabi olan, “sıfır saat” sözleşmeleri imzalamaya zorlanan ve enflasyonla, eğitimin, sağlık hizmetlerinin ve barınmanın kapsamlı özelleştirmesiyle karşı karşıya olan işçiler taşeronların insafına bırakılıyorlar. Bunlar, İran’da sermaye sahipleri ve sermaye odaklı hükümetin işçilere dayattığı insanlık dışı koşulların sadece birkaç örneğidir.
Sonuç olarak, işçi çocukları, eğitim sisteminin giderek artan şekilde özelleştirilmesi ve gelir kapısı haline çevrilmesi ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu durum onları adil bir eğitimden yoksun bırakıyor ve onları giderek genişleyen sosyal uçurumla ve gelecekteki fırsatların ortadan kalkmasıyla karşı karşıya bırakıyor.
Böylesine adaletsizlikler ve eşitsizlikler karşısında, işçiler ayağa kalktıklarında, karşılaştıkları tek tepki gözdağı, taciz, tutuklama ve hapse atılmak oluyor.
Ancak tüm bu zorluklara rağmen, işçiler bu tür hak ihlallerine karşı çıkmaktan asla vazgeçmediler ve tüm bu yıllar boyunca “Ekmek, İş, Özgürlük” (Nan, Kar, Azadi) olan genel taleplerinin gerçekleştirilmesi için sürekli mücadele etmeye devam ettiler.
Vahed otobüs işçilerinin, Araklı Hepco ve AzarAb işçilerinin, Ahvazlı çelik işçilerinin, madencilerin, öğretmenlerin, emeklilerin ve eğitim sisteminin özelleştirilmesine karşı mücadele eden öğrenci örgütlerindeki işçi çocuklarının mücadelelerinde tanık olunduğu gibi, sessiz kalmayan ve cüret gösteren işçiler tüm bu yıllar boyunca ağır bedeller ödediler. Bu mücadeleler, İran’daki işçiler için son on yılın belirleyici anları oldu.
Aynı anda ve ortak taleplerle meydana gelen bu kitlesel protestolar, İran’daki işçi mücadeleleri tarihindeki kilometre taşlarıdır. Bu kez işçiler seslerini yüksek ve net bir şekilde hem sermayeye hem de devlete ulaştırdılar. Bu grevlerde işçiler, ücret artışları, ödenmemiş ücretlerin ödenmesi, iş güvencesi, taşeronluk sisteminin kaldırılması, geçici ve sıfır saat sözleşmelerinin feshi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve tüm özelleştirmelere son verilmesi gibi aynı amaç ve talepler etrafında toplanıyor. Bu hedefler yıllardır işçilerin talepleriydi ve şimdi herkes için kolektif bir öncelik haline geldi. İşçi sınıfının egemen sınıfla karşı karşıya kaldığı tarihsel bir andayız.
Bu topraklardaki mevcut ekonomik kriz içinde bu açıklamayı imzalayan bizler, bu grevlere daha çok işçi ve mazlum grubun katılmasının çok doğal ve beklenilen bir şey olduğunu beyan ediyoruz. Tüm insanların sabrını yitirmesine neden olan kriz, özelleştirmelerden, enflasyondan, işçilerin yaşam koşullarının gerilemesinden, onları ölümün eşiğine götüren (sadece yoksulluğun değil) yoksulluk ücretinin bile ödenmemesinden vb. kaynaklanmaktadır. Açıktır ki, bu grevlerin bu kritik koşullarda büyümesi ve taleplerine ulaşması için, grevci işçilerin her şeyden daha çok birleşmesi ve örgütlenmesi mecburidir. İşçiler irade ve güçlerini pekiştirmede hayati anlama gelen kendi bağımsız örgütlenmelerinin peşinden gitmelidir.
İşçilerin protesto ve grevlerini, maaş artış taleplerini, ödenmemiş ücretlerin derhal ödenmesini, taşeronluğun kaldırılmasını, geçici ve sıfır saat iş sözleşmelerinin kaldırılmasını ve en önemlisi özelleştirmenin ortadan kaldırılmasını destekleyen bu açıklamanın imzacıları olan bizler, işçilerin eylem ve grev içindeki birliğinin ve bağımsız işçi örgütlerinin kurulmasının işçi sınıfının ilerlemesi için en önemli unsur olduğunu ve bu muazzam görevin gerçekleştirilmesinin çeşitli toplumsal grupların daha fazla desteğini ve birliğini gerektirdiğini beyan ediyoruz.
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
- Fransa’da İşçiler Greve Gitti
- İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki Saldırıları Dünyanın Dört Bir Yanında Protesto Edildi
- İşçiler Yoksullaştırma Politikalarına Karşı Mücadele Ediyor
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...