Buradasınız
İran’da Maden İşçileri Grevi

İran’da üç büyük madende işçiler 2 Kasımda greve çıktılar. Maden işçileri bu grevle güvencesiz ve ağır çalışma koşullarını, ücretlerinin geciktirilmesini, ödenmemesini protesto ettiler. 3 büyük madende gerçekleşen grev hem madenlerdeki ağır çalışma koşullarına hem de madencilerin tüm işyerlerinde bir araya gelme ihtiyacına ışık tutuyor.
Alternatif İşçi Haberleri-İran (AWNI) bülteni, yeni grevlerin gerçekleşmesi, yayılması ve başarıya ulaşması için büyük önem taşıyan bu eylemleri şöyle duyurdu:
İran’ın doğusundaki Şahrud kentinde bulunan Doğu Alborz kömür madeni işçileri, aileleriyle birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir kitleyle Parlamentonun Şahrud temsilciliği önünde taleplerini yükselttiler. Ücretlerinin zamanında ve tam ödenmesini, çalışma koşullarının düzeltilmesini istediler. İşçiler, maden şirketinin sosyal yardım ve hizmet tesislerindeki payının Şahrud belediyesine aktarılmasına da karşı çıkıyorlar. Doğu Alborz Kömür Madeni işçilerinin eylemleri sonraki gün de devam etti. Protesto mitingine katılan işçilerden biri tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bizler uzun saatler yerin altında, zemin seviyesinden 1500 metre derinde kaldığımız için solunum güçlüğü yaşıyoruz, sağlıksız koşullarda çalışıyoruz. Bunun sorumlusu kim? Kimden hesap soracağız?” Batı Alborz kömür madencileri de ikinci gün şirket önünde bir araya geldiler. İşçiler, taleplerinin karşılanmaması halinde aileleriyle birlikte eylemlere devam edeceklerini duyurdular.
Aynı gün Sangrud Madeni işçileri, emeklilikleriyle ilgili Bakanlar Kurulu kararının uygulanmamasını protesto etmek için Tahran’a gittiler. Madenden çıkarılan mineralleri işleyen şirketin önünde bir açıklama yaptılar. İşçiler, burada üretimden ve işlemeden sorumlu olan şirketin, işçilerin sigorta primi ve diğer sosyal güvence taleplerinden de sorumlu olduğunu dile getirdiler. Madencilerin bu ve buna benzer sorunlarının çözümünden sorumlu şirkete seslerini duyurmak için Tahran’a geldiklerini vurguladılar. Tahran’da eylemlerini sürdüren Sangrud maden işçileri bir sonuç elde edinceye kadar eve dönmeyeceklerini söyleyerek kararlılıklarını dile getirdiler.
3 aydır ücretlerini alamayan Güney Pabdana Kömür Madeni işçileri de yine aynı gün Kirman şehrinde bulunan maden bölgesinde bir araya gelerek eylem yaptılar. Birkaç gün önce ücretlerinin ödeneceğini söyleyen işverenin sözünde durmadığını vurgulayan madenciler, bu nedenle eylemlerini sürdürdüklerini ifade ettiler.
- İsrail’de Yüz Binler Haykırdı: Savaşı Durdurun!
- ABD’li Emekçiler Filistin Halkının Yanında!
- Sırbistan’da Öğrenciler Hesap Sormaya Devam Ediyor!
- Dünya İşçi Sınıfı Filistin Halkının Yanında, Emperyalist Savaşın Karşısında!
- İşçiler Kemer Sıkma Politikalarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkı için 30. Kez Meydanlarda!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...