Buradasınız
DİSK: Kârlar Azami, Ücret Neden Asgari!

Bugün DİSK Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, asgari ücretin net 1900 lira olmasını talep ettiklerini açıkladı. DİSK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin de katıldığı basın açıklamasında Beko, 1300 lira olması beklenen asgari ücretin açlık sınırının altında bulunduğunu, Türkiye’nin kârlılıkta birinci ligde, asgari ücrette ise üçüncü ligde yer aldığını ifade etti. Beko şöyle konuştu:
“2014 yılı Kasım ayından beri asgari ücret tartışması Türkiye gündeminden hiç düşmedi. O tarihte DİSK olarak bilim insanlarının da katıldığı bir çalıştayın ardından asgari ücretin 1800 lira olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştik. Bu rakamı hesaplarken Türkiye’de büyüme oranlarının ücretlere yansımasını, kişi başına düşen milli geliri, yoksulluk sınırını ve Cumhurbaşkanı bütçesine yapılan zammı dikkate almıştık. Bir ay boyunca Türkiye’nin dört bir yanında bildiriler dağıtarak, basın açıklamaları yaparak, yürüyüşler düzenleyerek #AsgariÜcret1800 net demiş idik.
Sevindirici olan şudur ki 7 Haziran seçimlerinde iktidar partisi dışındaki tüm partiler bu konudaki mücadelemizi dikkate alarak asgari ücreti parti programlarına dâhil etmişlerdi. O dönem asgari ücrete dair vaatleri sermaye temsilcilerine şikâyet eden AKP ise 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidarı kaybettikten sonra konuyu gündemine aldı. Biz bu durumu başta DİSK olmak üzere işçi sınıfı mücadelesinin bir kazanımı olarak görüyor ve bu mücadeleyi veren tüm işçileri, sendikalarımızı, yol arkadaşlarımızı ve dostlarımızı kutluyoruz.”
1300 liralık asgari ücretin açlık/yoksulluk düzeyinin altında kaldığını belirten Beko, “DİSK-AR hesaplamalarına göre bugün için açlık sınırı 1393 lira, yoksulluk sınırı 4403 liradır. Yani 1300 liralık asgari ücret hâlâ açlık sınırının bile altında kalmaktadır ve her zaman söylediğimiz gibi açlık sınırının altındaki asgari ücret cinayettir. Bir hanede 3 kişi çalışması durumunda dahi yoksulluk sınırı aşılamamaktadır. Geniş tanımlı işsizlik oranının %17’ye yaklaştığı koşullarda bir hanede 3 kişinin çalışmasının ne kadar düşük bir ihtimal olduğu açıktır” dedi.
Hükümet sözcülerinin sık sık Türkiye’de asgari ücretin Avrupa’daki ülkelerden yüksek olduğu açıklamalarını da eleştiren Beko şöyle konuştu: “Asgari ücret açısından Türkiye’nin Avrupa’nın üstünde olduğu tespiti tamamen hayal ürünüdür. İşçilerin emeği, alın teri üzerinden elde edilen kâr oranları açısından evet, Türkiye Avrupa’nın birinci ligindedir ancak asgari ücret açısından yeri üçüncü ligdir. Avrupa’da asgari ücret bakımından üç ayrı lig vardır. Birinci ligde Belçika, Fransa, gibi asgari ücretin 1000 avronun üzerinde olduğu ülkeler vardır. İkinci ligde, Portekiz, İspanya ve Yunanistan gibi asgari ücretin 500 ile 1000 avro arasında değiştiği ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu sıralamada üçüncü ligde Bulgaristan, Slovenya, Romanya, Makedonya gibi asgari ücretin 500 avronun altında olduğu ülkeler arasındadır. Çalışma saatleri göz önüne alındığında Türkiye’nin sıralamadaki yeri iyice gerilemektedir. Avrupa Birliği İstatistik Kurumu verilerine Türkiye ortanca ücrette yani orta direğin ücretinde de son sıralarda yer almaktadır.”
Beko, asgari ücretin çok yüksek olduğunu iddia eden patronların devleti yardıma çağırmasını da eleştirdi: “Sermaye temsilcileri asgari ücretten ‘yük’ olarak bahsetmekte, yükün paylaşılmasını istemektedir. Başbakan da maalesef bu yükün paylaşılmasına yönelik açıklamalar yapmaktadır. Öncelikle şu hususun altını çizmemiz gerekir: Ücret, paylaşılması gereken bir yük değildir. İşçinin ürettiği değerin çok küçük bir bölümü olan ücret, işverenin sorumluluğundadır. Devlet zaten işverenin işçiye karşı yükümlülüklerini fazlasıyla paylaşmaktadır. İşverenler asgari ücret maliyetini 16 milyar lira olarak açıklamışlardır ancak 2008’den beri süren SGK prim indirimi ile işverenin devletten aldığı miktar 42 milyar liradır. Önümüzdeki sene alacakları da dâhil edildiğinde işverenler, bahsettikleri maliyetin neredeyse 3 katına yaklaşan destek almış olacaktır.”
“İşçilere asgari ücret diyeti ödetmeye yönelik açıklamalar son dönemde dikkat çekmektedir. Bu diyetlerden biri işsizlik fonunun yağmalanmasıdır. Resmi işsiz sayısının 3 milyon olduğu ülkemizde fondan aylık faydalanan kişi sayısı yalnızca 200 bindir. Fon işsizlere verdiği paranın neredeyse üç katı bir tutarı patronlara aktarmıştır.”
DİSk Başkanı Beko, taşeron işçilerin kadrolu olması meselesine değinerek mücadele vurgusu yaptı: “Ayrıca hükümeti taşeron işçiler konusunda da uyarmayı bir borç biliyoruz. Zaten uymaları gereken mahkeme kararlarını ‘vaat’ haline getirdiler; seçimden önce ‘kadro’ sözü verdiler. Bugün ise ‘asıl iş/ yardımcı iş’ ayrımı yaparak işçilerin güvenceli iş hakkının üstüne yatmaya çalışıyorlar. Bizim bu konudaki duruşumuz bellidir. Biz DİSK olarak kayıtsız, şartsız, ayrımsız kamudaki, belediyelerdeki tüm işçilere kadro verilmesini, taşeron düzeninin tamamen son bulmasını istiyoruz. Ve bu mücadeleyi büyüteceğiz!”
İran’da Maden İşçileri Grevi
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
Son Eklenenler
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...