Buradasınız
İş Cinayetine Kurban Edilen 30 Madenci Anıldı

Zonguldak Karadon’da, Türkiye Taşkömürü Kurumu TTK’ya bağlı taşeron şirket Yapı-Tek işçisi olarak çalışırken, 17 Mayıs 2010’da iş cinayetine kurban edilen 30 madenci anıldı. İşçiler, yerin 540 metre altında gerçekleşen grizu patlamasında hayatlarını kaybetmişlerdi. Olayın üçüncü yılında düzenlenen anmaya yaşamını yitiren madencilerin aileleri, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yöneticileri ve maden işçileri katıldı.
Gece vardiyasından yeryüzüne çıkan işçiler ve gündüz vardiyası için yerin altına inecek işçiler maden ocağının girişinde toplandılar. Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş burada yaptığı konuşmada, iş güvenliği önlemlerinin her şeyden daha önemli olduğunu dile getirdi. Alabaş, TTK’ya taşeron sisteminin sokulmasıyla birlikte iş güvenliği önlemlerinin yeteri kadar alınmadığını dile getirdi. Bu nedenle bu tür üzücü olayların yaşanmaya başladığını vurgulayan Alabaş, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Yer altında bu uygulama olmaz! Taşeron sistemine son verilmesini ve bu tür kazaların bir daha yaşanmamasını istiyoruz.”
Patlamanın ardından yeraltından 28 işçinin cansız bedenleri çıkartılmıştı. Engin Düzcük ve Dursun Kartal adlı işçilerin naaşı ise ancak 8 ay sonra çıkartılmıştı. Ölüm yıl dönümünde, Engin Düzcük’ü, eşi, çocukları, annesi ve babası mezarı başında gözyaşı dökerek andılar. Engin Düzcük’ün eşi Hayriye Düzcük, eşinin mezarı başında, yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Acı halen duruyor, bir tek zaman geçiyor. Artık çocuklarımla ilgileniyorum. Beş yaşındaki kızımı anaokuluna yazdırdık. Patlamayı duyduğumda ‘eyvah’ dedim, çünkü bize çalıştığı yeri anlatıyordu. Hangi katta çalıştığını söylüyordu. Televizyonda da o katı söyleyince orada patladığını anladım. Başka ocaklar sönmesin acılar yaşanmasın. Zonguldak’ın kömürü kara ama alın yazıları kara olmasın. Hayat devam ediyor ama eşimin eksikliğini halen hissediyorum.”Yine Tuzla Tersaneleri Yine İş Cinayeti!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- DİSK/Enerji-Sen’in örgütlü olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi olan İSPER AŞ’de çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde dayatılan sefalet zammına karşı 28 Şubatta İstanbul genelinde eylem yaptı. İzmir Torbalı’da...
- İzmir Pınarbaşı’nda Sunel tütün fabrikasında grevde olan işçileri ziyaret ettim. Tekgıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube üyesi grevci işçiler, ücretlerine zam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ediyorlar.
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen iki yılda depremzedelerin yaraları sarılmadı. Devlet yetkileri hiçbir sorumluluk almadıkları gibi emekçilerin acılarına yeni acılar eklemeye devam ediyorlar. Mesela depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’da “...
- İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren, Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine yaklaşık 600 işçi 27 Şubatta greve çıktı.
- Dayanışma ve mücadele günümüz 8 Mart’ı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sorunlarımızın büyüdüğü, kendimiz ve evlatlarımız için kaygılarımızın derinleştiği böyle bir dönemde 8 Mart’ın bizim için anlamı daha derin, önemi daha büyük. Çünkü 8 Mart,...
- İşçi sınıfının sömürüye karşı mücadelesinin güçlenmesi, işçilerin sınıf bilincinin güçlenmesiyle mümkün olur. Sınıf bilincinin güçlenmesiyse, işçilerin sınıflarını, sınıflarının tarihini, mücadele deneyimlerini ve yöntemlerini bilmesiyle mümkün olur...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...