Buradasınız
İş Cinayetlerinde Ölenlerin Aileleri: “Merhamet Değil, Adalet İstiyoruz!”
Etkinliğe İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi öncülük etti. Dünyada, işçi ailelerinin örgütlenmeleri üzerine örneklerin yer aldığı ve 28 Nisan’ın neden seçildiği üzerine kısa bir sunum yapıldı. Ardından işçi aileleri söz alarak acılarını ve mücadele süreçlerini paylaştılar. Anmaya Davutpaşa’da OSTİM/İVEDİK’te, Zonguldak madenlerinde, Tuzla tersanelerinde, Enerji ve tekstil sektöründe iş cinayetlerine kurban giden işçilerin aileleri katıldı. Van depreminde hayatını kaybeden gazetecilerin aileleri de anmada yerlerini aldılar.
Kürsüye çıkıp konuşan aileler, kimi zaman öfkelendiler ve adaletin olmadığını, hükümetin, devletin hırsızın, soyguncunun yanında yer aldığını, adaletin onlar için işlediğini vurguladılar, kimi zamansa acıları tazelendi ve gözyaşlarına engel olamadılar. Davutpaşa aileleri adına söz alan ve kardeşini kaybeden bir işçi düşüncelerini şöyle ifade etti: “Meğer sürekli yaşanıyormuş iş cinayetleri ama biz yakınlarımızı kaybedene kadar bu acıları bu kadar yakından hissetmiyorduk. Şimdi nerede bir acı haber duysak, o acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Bir daha acıların yaşanmaması için birlik olmalıyız ve bu davaları daha kalabalık takip etmeliyiz. Bir tepki oluşturmalıyız. Biz Davutpaşa’dan sonra OSTİM’i duyduğumuzda yıkıldık, ‘keşke durdurabilseydik’ dedik.”
Bir başka işçi yakını ise şöyle konuştu: “Dört buçuk sene önce bu hadise başımıza gelince dünyamız karardı. Türkiye’de başka canlar yanmasın istiyoruz. Bizim sesimiz kısılmaya çalışıldı. Bize ‘devletle başa çıkılmaz. Onlar güçlü’ dendi. Ama biz davamızdan vazgeçmedik, geçmeyeceğiz. Bizim derdimiz tazminat değil. Bu Türkiye’de bir emsal olsun istiyoruz. Tüm sorumluların yargılanmasını istiyoruz.” Tuzla tersaneler bölgesinde eşini kaybeden Ruhiye Levent eşinin ölümünden sonra tersane patronlarının kendilerini insan yerine koyup “başın sağ olsun” bile demediklerini, bir an önce kan parası verip olayı kapatmak istediklerini söyledi. Üstelik bir de tersane patronlarının avukatından türlü hakaretler işittiğini dile getirdi. Kendisine “Ne kadar yüzsüzsün. Sadece senin mi eşin ölüyor?” diyen patronların işçilerin hayatına nasıl bir değer biçtiklerini vurguladı.İşçiler tersanelerde, fabrikalarda gerçekleşen patlamalarda, şantiyelerde kaldıkları çadırlarda yanarak, ya da bir elektrik direğinin tepesinde elektrik çarpması sonucu 45 dakika asılı kalarak feci bir şekilde yaşamlarını yitirebiliyorlar. Ölüm biçimleri farklı olsa da aslında hepsi önlenebilir iş kazaları sonucunda ölüyorlar. Anmaya katılan tüm ailelerin aslında acıları ve talepleri ortaktı. Hepsi de acıların bir daha yaşanmamasını istiyorlardı. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin ailelerinin ve tüm toplumun bir araya gelerek güçlerini birleştirmeleri gerektiğini söylediler. Duruşmaları daha kitlesel bir şekilde takip ederek kamuoyunda bir duyarlılık, tepki yaratma çağrısında bulundular. Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin bu davalara sahip çıkmasını istediler.
Dayanışma
İş Kazaları ve İş Cinayetleri Son Sürat!
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...