Buradasınız
İşçi Sınıfının Yaşar Ustası!
Ankara’dan genç işçiler
Seyrederek büyüdüğümüz, bugün televizyonlarda denk geldiğimizde “ne güzel filmlerdi” diye dönüp baktığımız filmler var. 70’li yıllarda çekilen bu filmler o dönemde yükselen işçi mücadelesinin izlerini taşıyor. Önümüze namuslu, kararlı, gururlu, zalimin karşısında dimdik duran işçiler çıkarıyor. Bizim Aile filmi ve Yaşar Usta gibi.
Eşi vefat eden, 4 çocuğuna bakmak için uğraşıp didinen bir baba Yaşar Usta. Çalıştığı fabrikada da sevilen, sayılan biri. Kendisi gibi çocuklarına tek başına bakmaya çalışan Melek Hanım’la tanışıp evleniyorlar. Onlar aynı evde yaşamaya başlayıp bir aile oldukça dayanışmayı, paylaşmayı, birbirini kollamayı öğreniyorlar. Evin büyük oğlu Yaşar Usta’nın çalıştığı fabrikanın sahibinin kızına âşık oluyor. Ama fabrikatör Saim Bey onları ayırmak için elinden geleni yapıyor. Oğlan ve kız evlendiğinde onları zor duruma sokmak için Yaşar Usta’yı işten atıyor. İlk karşılaştıklarında birbirine pek ısınamayan çocuklar, büyüğünden küçüğüne çalışıyor, para biriktiriyor, ailelerine destek oluyorlar. Çünkü Yaşar Usta onlara dayanışmanın, paylaşmanın, kardeşliğin değerini öğretiyor. Evlerinden atıldıklarında da Yaşar Usta bu kez fabrikatörün karşısına çıkıp yumruğunu masaya vuruyor. “Bak beyim, sana iki çift lafım var” deyince Yaşar Usta’nın fabrikatör Saim Bey’e yaptığı meşhur konuşma hepimizin aklında canlanır: “Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey. Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta! Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok.”
Yaşar Usta’yı çok sever, “bu hayatta nasıl bir insan olmalı” dendiğinde onu örnek gösteririz bazen. Çünkü o işini iyi yapan bir ustadır. Ailesine, çevresine karşı şefkatli, yardıma ihtiyacı olanın yanında olan, dürüst biridir. Ama aynı zamanda haksızlığa karşı da dik durur, kimsenin önünde eğilip bükülmez, sözünü dosdoğru söyler. Fabrikatöre bile lafını sakınmadan ders verir.
Türkiye işçi sınıfı 15-16 Haziran 1970’te patronları hop oturup hop kaldırırken, 70’li yıllar boyunca grevlerle, direnişlerle mücadeleyi büyütmüştür. Bunun etkisiyle, bu yıllarda çekilen filmlerde Yaşar Usta gibi namuslu, onurlu, başı dik işçileri izleriz. Mesela yine Münir Özkul tarafından canlandırılan Burhan Usta karakteri gibi. Fabrikatör ona “yıllardır benim ekmeğimle karnınızı doyuruyorsunuz” dediğinde “karnım doymuyor, sayende yarı açım. Kazandığımı alnımın teriyle kazanıyorum. Asıl biz senin işkembeni doyuruyoruz” diyerek cevap verir Burhan Usta.
Bizim Aile ya da benzer filmler her ne kadar bir aile içinde geçiyor, aileyi ilgilendiriyor gibi anlatılsa da aslında Yaşar Usta’nın sözleri ve yaptıkları tüm işçilere örnek olmalıdır. Dayanışma, haksızlığa boyun eğmeme, mücadele etme gibi değerlere biz işçilerin sahip çıkması gerekir. “Sen benim yanımda bir hiçsin” diyordu Yaşar Usta. Aynı söylediği gibi patronlar sınıfı, üreten, emek veren işçi sınıfının yanında, kocaman bir hiçtir, asalaklar sınıfıdır. Bizler düşmanımıza karşı cesur, kavgacı; dostumuza, sınıf kardeşimize karşı şefkatli ve dayanışma içinde oldukça büyür, güçleniriz.
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...