Buradasınız
İşçilerin Dayanışmaya Neden İhtiyacı Var?
Kocaeli’den bir gıda işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Savaşlarda yaşanan ölümler ve yıkımlar, göç yollarında yaşanan trajediler, kriz nedeniyle işinden olan milyonlar ve geleceği karartılan genç nesiller… Bu durumun sorumlusu dünya kapitalist sınıfıdır ve kapitalizm yıkılmadıkça kötülükler, felaketler gerçekten de son bulmayacak.
Kapitalistler hangi ulustan olursa olsunlar, Fransız, Türk, Alman, Rus, Amerikan fark etmez, yaşadığımız dünyaya felaketler yaşatırlar. Bu kötülüklerine rağmen ayakta kalmayı başarmalarının temelinde işçi ve emekçileri ırk, din, dil, kültür temelinde sahte ayrımlarla bölüp parçalayarak, birbirine düşman ederek, dayanışma duygusunu yok ederek zayıf düşürmeleri vardır. Yani aslında işçi sınıfı olarak derdimiz de dermanımız da bellidir. Tarih işçi sınıfını kapitalizme karşı uluslararası mücadelenin bayrağı altında birleşmeye çağırmaktadır ve eğer bunu başarabilirsek gelecek karanlık olmayacaktır.
Geçmişten bugüne insanlığın ezilenleri, sömürülenleri birlik ve dayanışma içinde hareket ettikçe kazanımlar elde ettiler. Zalim firavunlara, krallara, padişahlara, imparatorlara, çarlara karşı mücadele ve dayanışma ile karşı koydular. Zulme karşı mücadele edenler insanlığın umudunu sahiplendiler, geçmişten günümüze taşıdılar. İşçi sınıfı geçmişin bu kutsal mirasını devraldı, büyüttü ve günümüze taşıdı. Mesela kadın ve erkek işçilerin tüm dünyada sahiplendiği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü işçilerin daha kısa işgünü için mücadelesi ve dayanışması sayesinde doğdu ve bugüne geldi. Tekstil işçileriyle başlayan mücadele, işçi örgütlerinin çabasıyla büyüyerek dünyanın tüm emekçi kadınlarının eşitlik ve özgürlük için mücadelesinin sembolü haline geldi.
Kutlamaya hazırlandığımız İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs da işçi sınıfının uluslararası mücadelesinin içinden doğdu ve dayanışma ruhunun sembolü oldu. İş saatlerini kısaltma mücadelesinden doğan ve bu mücadelenin sembolü olan 1 Mayıs yıllar içinde köklenip güçlendi, daha büyük anlamlar kazandı. İşçi sınıfının ve tüm ezilenlerin kürsüsü haline geldi. Yani geçmişte verilen mücadeleler bugünü şekillendirdi, tarihi ileriye taşıdı. İşte bugün verilen mücadeleler de yaşanan yenilgi ve zaferler de aslında geleceği şekillendiriyor. Bizler her olaya bu bilinçle ve sorumluluk duygusuyla yaklaşmalıyız.
Yakın zamanda Türkiye’de onlarca sektörde yüzlerce işçi eylemi gerçekleşti. Fakat Türkiye işçi sınıfının uzun yıllardır örgütsüz ve dağınık olması bu mücadelelerin ve kazanımlarının daha da büyümesine engel oldu. İşçiler olarak örgütlülüğümüzü, dayanışmamızı, birliğimizi güçlendirmenin ne denli gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Öte yandan Ukrayna’da emperyalist savaşın bir başka halkası patlak verdi. Bu örnek de işçi sınıfının dünya çapında örgütsüz ve dağınık olmasının bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösterdi. Rusya’da devrim yaparak, Almanya’da, İspanya’da, Fransa’da, İngiltere’de grevler yaparak, cepheye gitmeyi, kan dökmeyi reddederek 1. Dünya Savaşını durduran işçi sınıfı, örgütlü olsaydı bugün de aynı şeyi yapabilirdi.
İşte dünya işçi sınıfının ortak mücadele günü ve bayramı olan 1 Mayıs’ın ruhuna ve anlamına sahip çıkmak, örgütlenmek, her dilde taleplerimizi haykırmak, “Sömürüye Hayır!”, “Emperyalist Savaşa Hayır” sloganlarını yükseltmek bu nedenle büyük önem taşıyor. Kapitalist sınıfın oyunlarına gelirsek bugünümüzü de geleceğimizi de karanlıklara teslim etmiş oluruz. Dünyanın tüm işçilerini kardeşimiz olarak görüp onlarla el ele verirsek geleceği biz şekillendiririz.
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...