Buradasınız
İşsizlik Fonundan Yararlanma Süresi 5 Aya İndirilmek İsteniyor
Kıraç’tan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Patronların işçi sınıfına yönelik saldırısı bitmiyor. Önce kıdem tazminatlarını tırpanlamayı planlayan patronlar ve emrindeki AKP hükümeti, şimdi ise işsizlik fonundan yararlanma süresini 5 aya indirmek istiyor. İŞKUR’un hazırladığı plana göre işsizlik fonu 2015 yılına kadar 5 aya indirilecek. Oysa işsizlik fonunun oluşturulmasından bu yana geçen sürede 61 milyon liraya yakın bir para birikmiş durumda. Fonda biriken bu paradan biz işçilere 10 yıl boyunca hepi topu 3,75 milyon lira para ödenmiş, 9 milyon lira GAP projesine aktarılmış, 46 milyon lira ise fonda duruyor ve milyonlarca işsiz olmasına rağmen dağıtılmıyor. İşsizlik fonu ilk oluşturulurken hükümet, “bundan sonra işçiler işsiz kalınca mağdur olmayacak, işsiz olduğu sürede gidip fondan parasını alacak” demişti. Şimdi aynı yalanı kıdem tazminatları için söylüyorlar. İşveren işçiye kıdem tazminatı ödemeyecek, kıdem tazminatı devlet güvencesine alınacak, işçi fonda biriken parasını 10 yıl sonra çekebilecek diyorlar.
Biz bu filmi bir yerden görmüştük. İşsiz kalan işçi fona başvurduğunda gerçeklerle başbaşa kalıverdi. Öyle istediğin gibi gidip para alamazsın, bazı şartları yerine germen gerekiyor denildi. Peki neydi o şartlar? 3 yıl içinde 600 işgünü dolduracaksın ve son 120 gün içinde de devamsızlığın olmayacak. Kendin işten çıkmayacaksın, ancak seni patron işten atarsa işsizlik fonundan yararlanabileceksin. Bıraktık 600 günü doldurmayı, yüz binlerce işçinin işten haksız yere atıldıkları halde, patronun işçinin çıkış bildirgesine “kendisi istifa etti” yazmasından dolayı İŞKUR’a başvuru hakkı bile bulunmuyor. Örneğin 10 yıl çalıştığınız bir işyerinde son dört ayda bir gün işe gidemediniz ve bunu rapor edemediyseniz, işten atıldığınızda son 120 günde bir gün sigorta priminiz yatmadığı için fondan yaralanamıyorsunuz. Yüz binlerce işçi de bu maddenin kurbanı oldu. Ne kadar acı değil mi, on yıl çalışıyorsunuz, on yıl boyunca işsizlik primi ödüyorsunuz ve bir gün yüzünden fondan bir kuruş para alamıyorsunuz. Ve yüz binlerce işçi de kesintili çalışıp 600 günü dolduramadığından fondan yararlanamadı, yararlanamıyor. Üstelik en fazla 10 ay maaş alabiliyoruz. Yani son üç senede 600 gün çalışmışsak 6 ay, 900 gün çalışmışsak 8 ay, 1080 gün çalışmışsak 10 ay işsizlik maaşı alabiliyoruz. Şimdi bu süre 5 aya indirilmek isteniyor. Yani 20 sene de çalışsak ve bu süre boyunca işsizlik primi ödesek hepi topu 5 ay maaş alacağız.
Peki o zaman işsizlik fonu neden kuruldu? Bizlerden kesilen paralar GAP projesine aktarılsın diye mi? Yoksa patronlara ucuz kredi verilsin diye mi? Neden biriken paralar işçilere dağıtılmıyor? Sorunun cevabı basit değil mi? Çünkü biz işçiler örgütsüzüz, bilinçsiziz de ondan. Hakkımıza sahip çıkamıyoruz, patronlar kafamıza vurarak ekmeğimizi elimizden alıyor ve biz ses çıkartmıyoruz. Bizim paralarımız bize dağıtılmıyor, patron tarafından kapının önüne konulan ve bu yüzden açlıkla boğuşan işçiye dağıtılmıyor, patronlara peşkeş çekiliyor.
Ancak şunu da unutmayalım bütün bu hakları bizden önceki sınıf kardeşlerimiz bedel ödeyerek aldı. Yaptıkları grev ve direnişlerle, verdikleri şanlı mücadelelerle patronlara yenilmez olmadıklarını, bu sömürü düzenini eninde sonunda başlarına yıkacaklarını defalarca anlattılar. Hakları söke, söke aldılar ve bizlere miras bıraktılar. Şimdi mücadele etmek bizim boynumuzun borcudur. Biz de hakkımızı yedirmeyelim, kafamıza vurarak elimizden ekmeğimizin alınmasına izin vermeyelim. Tıpkı bizden önceki işçi kardeşlerimiz gibi bu onurlu mücadeleyi yükseltelim. Onurumuza, kavgamıza sahip çıkalım, hep birlikte örgütlenelim.
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.