Buradasınız
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: “İsrail ile Tüm İlişkiler Kesilsin”
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi güçleri 22 Ekimde İstanbul Şişli’de bulunan Cevahir Alışveriş Merkezi önünde toplanarak İsrail’in 7 Ekimde Filistin’e yönelik başlattığı ve ABD ile Avrupa emperyalist devletlerinden aldığı destekle şiddetini arttırdığı saldırılarını protesto ettiler. Eyleme HEDEP milletvekilleri de katıldı. Filistin bayrakları ve “Filistin’e Özgürlük İsrail’e Boykot” yazılı pankart açılan eylemde, “Katil İsrail, Filistin’den Defol”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir”, “Filistin’de Direniş Kazanacak”, “Filistin’e Özgürlük İsrail’e Boykot” sloganları atıldı.
Eyleme katılan örgütler adına yapılan konuşmada İsrail’in Filistin’de soykırım yaptığı ifade edilerek devamında şunlar söylendi: “Çok sayıda askeri noktanın ve yerleşim biriminin kontrolünü kaybeden İsrail rejimi hemen arkasından Gazze’de yaşayan halkı cezalandırma yoluna gitti. Büyük çoğunluğu sivil ve çocuk olan 4 binden fazla insan katledildi. İsrail işgal güçleri insanların yaşadığı evlerin yanı sıra hastaneleri, camileri, kiliseleri, Birleşmiş Milletler okullarını, güvenli bir yer arayan insanların oluşturduğu araç konvoylarını da hedef alıyor. İşgal güçleri resmi sözcüleri Gazze’de yaşayan halkı ‘yarı hayvan’ olarak nitelendirerek zaten 16 yıllık abluka nedeniyle sınırlı düzeyde erişilen tıbbi malzeme, gıda, temiz su, yakıt ve internet akışını tamamen keserek savaş suçlarına yenilerini ekliyor.” İşgali durdurmak için İsrail’in topyekûn boykot ve tecrit edilmesi, yatırımların geri çekilmesi ve İsrail’e yaptırım uygulanması gerektiği ifade edilen açıklamada talepler sıralandı:
- İsrail’le tüm diplomatik ilişkiler kesilmeli, İsrail işgal rejiminin Türkiye’de bulunan tüm diplomatik temsilcileri sınır dışı edilmelidir.
- İsrail’le tüm ticari ilişkiler kesilmeli, Gazze’de iki milyondan fazla Filistinli açlık ve susuzluktan ölüme sürüklenirken; İsrail rejimine yardım tedarik eden gemiler durdurulmalı ve hâlihazırda bu işlevi gören gemiler geri çağrılmalıdır.
- Başta ABD olmak üzere İsrail’e destek veren tüm ülkelerin askeri varlıkları Türkiye’den çıkarılmalıdır.
Açıklama, Filistin halkının meşru direnişinin yanında olunduğu ve mücadelenin tüm Filistin özgürleşene, milyonlarca Filistinli evlerine ve topraklarına dönünceye dek süreceği ifade edilerek bitirildi.
- Hak Gasplarına İşçilerin Yanıtı Grev ve Direnişler!
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçi Eylemleri
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...