Buradasınız
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: “Narin’e Ne Oldu?”
Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı eylemler devam ederken son olarak, 15 Eylül Pazar günü İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. “İstismar Edilen, Kaybedilen, Katledilen Çocukların Hesabını Soracağız!” pankartı arkasında bir araya gelen emekçiler, Beşiktaş İskele Meydanında “Narin’e Ne Oldu?” diye sordu. Basın açıklaması sırasında “Koruma, Aklama, Failleri Aklama”, “Karanlığa Teslim Olmayacağız”, “Narin’in Hesabı Sorulacak”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” sloganları atıldı.
Ortak açıklama öncesinde yapılan konuşmada çocuk katliamlarının cezasız kaldığı ifade edilerek şöyle denildi: “19 gün boyunca hep birlikte ‘Narin nerede?’ diye sorduk. Tıpkı 4 yaşındaki Leyla, 1,5 yaşındaki Ecrin, 3 yaşındaki Müslüme ve pek çok çocuk için sorduğumuz gibi. Peki faillere ne oldu? Her bir çocuğun ölümünden sonra, bir daha başka bir çocuğun başına aynı şeylerin gelmemesi için ne yapıldı? Koca bir hiç.” Ardından bu cinayetin siyasetle birebir ilişkisi olduğuna değinilerek tek adam yönetiminin planlı ve kasıtlı bir çürüme yarattığı ve bu çürümenin en başta çocukların yaşamını cehenneme çevirdiği belirtildi. 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğu, 8 yıldır ise verilerin açıklanmadığının teşhir edildiği konuşmada 2023’de 25 bin 685 çocuğun cinsel suça maruz kaldığı söylendi.
Ortak basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü Eren Ertin okudu. Ertin, çocuklara karşı işlenen herhangi bir suçun failinin tarikat, cemaat veya hükümetle bağlantısı olduğunda konunun üstünün kapatıldığını ve delillerin karartıldığını dile getirdi. Ardından şunları ekledi: “Siyasi iktidarın her seferinde çocukları değil failleri koruduğunu alenen söylemekten çekinmediği hassasiyetini; Ensar Vakfı’nda çocukların istismar edilmesine ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyenlerden, tüm delillere rağmen Rabia Naz cinayetinin üstünü örtenlerden, 6 yaşında evlilik yoluyla istismar edilen çocukların davasından, Kuran kurslarında, tarikat yurtlarında ölü bulunduğu ya da intihar ettiği söylenen onlarca çocukla ilgili yapılan açıklamalardan tanıyoruz.”
Ertin, kaybolan ve akıbeti hâlâ bilinmeyen çocuklar için şu sözleri dile getirdi: “Kaybolan çocukların sayısı giderek artıyor, veriler açıklanmıyor! Bu coğrafyada günde yaklaşık 40 çocuk kayboluyor. TÜİK kaybolduktan sonra bulunan çocuk sayısını açıklıyor ama toplam kaç çocuğun kaybolduğunu 2016’dan bu yana, bakanlık, 6 Şubat depremleri sonrasında kaybolduktan sonra bulunan çocuk sayısını açıklamıyor. Tarikatlarla çocuk koruma protokolü imzalayan Aile ve Sosyal Hizmetler gün gün açıklarken toplam kaç çocuk hakkında kayıp bildirimi olduğunu hâlâ açıklamıyor. Bakanlık kamuoyuna kayıp hiçbir çocuğun olmadığını söylüyor ama Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’nin verilerine göre en az 38 çocuğun akıbeti halen bilinmiyor. İçişleri Bakanlığı 2019 verilerine göre Türkiye’de yılda ortalama 10 bin çocuk kayboluyor. Ve son yıllarda kayıp çocukların sayısından üç kat artış gözleniyor.”
Cezasızlık politikasının çocuklara karşı işlenen suçları arttırdığı belirtilen açıklamada “Kadına yönelik şiddet gibi çocuk istismarı da politiktir çünkü failler gücünü yasalardan, cezasızlıktan, siyasal iktidarın söylem ve eylemlerinden alıyor” denildi. Açıklama, Narin’i öldüren karanlığı yırtmak için ve her bir çocuk güvende olana dek mücadele edileceği vurgusuyla ve şu taleplerle sona erdi:
- Narin’in tüm faillerinin yanı sıra, failleri koruyan milletvekilleri, bakanlar, mülki amirler hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesini, yargılama sürecinin adil ve şeffaf ilerletilmesini,
- 2016’dan bu yana her yıl kaç çocuğun kaybolduğunun ve bu çocukların akıbetlerinin düzenli olarak açıklanmasını,
- Çocuklara karşı işlenen her türlü suçta; tarikat, cemaat, bürokrat her türlü kişi kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son verilmesini,
- Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanununda çocuk istismarının önünü açan maddelerin çocuğun yüksek yararı gözetilerek acilen yeniden düzenlenmesini,
- Tarikat ve cemaatlerle yapılan çocuk koruma protokollerinin derhal iptal edilmesini,
- Türkiye Cumhuriyeti devletinin CEDAW, Lanzorote ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini talep ediyoruz.
- İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: “Narin’e Ne Oldu?”
- Umudun Gitarı Çalmaya Devam Ediyor!
- Polonez Gıda ve Akcanlar Tekstil’de İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- 78’liler Girişimi: “44. Yılında 12 Eylül Tüm Boyutlarıyla Sürüyor”
- Narin’in Katledilmesi Onlarca Kentte Protesto Edildi
- Kâr Hırsıyla İşlenen Cinayet: Zulmünüze Boyun Eğmeyeceğiz!
- İsrail’de Yüz Binler Ateşkes Talebiyle Meydanlara Çıktı!
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Onlarca Kentte Eylem
- Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
- Bu İşareti Yapanlar Kim?
- İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- “Kenyalılar Bile” mi?
- Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
- Sağlıkta Talan, Hep Yalan Dolan!
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- “Şu Ablanız Çok İyi Bir Dinleyicidir”
- Patronların Saldırılarına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
- Umudunu Kaybetme!
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...