Buradasınız
İstanbul’da Büyük EYT Mitingi
Emeklilikte Yaşa Takılanlar, gasp edilen emeklilik hakları için kararlı mücadelelerini sürdürüyorlar. 17 Mart Pazar günü yüz binlerce EYT’li, taleplerini haykırmak için İstanbul Maltepe meydanında toplandı. Mitinge UİD-DER’in de içinde olduğu birçok sendika, emek ve demokratik kitle örgütü destek verdi. EYT’liler, “Direne Direne Kazanacağız”, “Mezarda Emekli Olmayacağız”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganlarıyla alana girdiler, program boyunca öfkelerini ve kararlılıklarını dile getiren sloganlar attılar, “Çalıştık, Ürettik Ömrümüzü Tükettik”, “Vur Vur İnlesin Ankara Dinlesin” diye haykırdılar.
EYT Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen buluşmanın açılış konuşmasını dernek başkanı Gönül Boran Özüpak yaptı. Özüpak konuşmasında, EYT’lilerin dayanışmasının öneminden bahsederek “1999 yılından önce işe başlayan bu insanlar kimseden sadaka istemiyorlar, lütuf istemiyorlar. Ceplerinden çıkan kendi primlerinin emekli maaşı olarak geri iade edilmesini istiyorlar. Bizler sonuç alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Torunlarımıza uydurulmuş masallar değil, bu büyük direnişi anlatacağız” dedi. Özüpak, EYT’lilerin sonuna kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.
Gönül Boran Özüpak’ın ardından Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel sözü aldı. Sürecin en başından beri EYT’lilerin yanında olan Tezel, örgütlü olmanın ve dayanışmanın öneminden bahsetti. Tezel, şöyle sordu: “Bu emeğin mağduriyeti, bunu biz emeklilikte yaşa takılanlar yaşıyoruz. Sonra bir de bizim torunlarımız var, 65 yaşında emekli olup 500 lira emekli maaşı alacaklar. Mücadele etmeye devam etmeyecek miyiz?” Kitle Tezel’in sorusuna alkışlarla ve sloganlarla coşkulu bir yanıt verdi. Tezel, kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesine de dikkat çekerek şöyle devam etti: “Mart ayından sonra kıdem tazminatı fonu getirecekler, yani kıdem tazminatlarımızı gasp edecekler. 1999’da deprem vardı, insanlar yaralılarla ilgileniyordu, canlarıyla ilgileniyordu. Ama şimdi deprem yok. Kıdem tazminatı fonu gelirse ki bu emeğin son kalesi ve onu da elimizden almak istiyorlar, ona dokundurtmayacağız” dedi. Bu sözler de kitle tarafından coşkuyla karşılandı. Buluşmaya EYT’lilerin kararlılığı, coşkusu ve dayanışma ruhu hâkim oldu.
Buluşma başladığı coşkuyla ve dayanışma mesajlarıyla son buldu.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...