Buradasınız
Asgari Ücrete Köle Gibi Çalıştırıyorlar
İzmir’den emekli bir işçi
Bu yıl asgari ücret %26 zamla AGİ dâhil 2020 lira oldu. İktidarın bu oranda bir zam yapmasının kendisi açısından iki önemli nedeni vardı. Birisi 2018 yılının Ağustos ayında ekonomik krizin tavan yapması, hızla artan enflasyon ve ücretlerin zaten kuşa dönmüş olması nedeniyle yoksullaşan işçilerin tepkisinin büyümesi ihtimaliydi. Bununla bağlantılı olan bir diğer nedense, malum, seçimlerde işçi ve emekçilerin gözünü boyamaktı. Bu zam oranı ilk günlerde örgütsüz işçileri kandırdı. Ancak yapılan zam daha Ocak ayı maaşı ellerine geçmeden buhar olup uçtu. Krizi bahane eden patronlar 2019 yılı için işçilere zam yapmadı. Zam yapmadıkları gibi az işçiyle çok iş yaptırarak mesai farkını ödemediler. Ayrıca kimisi işçilerin yemeğini vermedi, kimisi servisleri kaldırdı, kimisi performans bahanesiyle ücretlerini düşürdü. Bazı patronlarsa, işçileri işten atma tehdidiyle korkutarak hesaplara yatırdıkları asgari ücretin bir kısmını elden geri aldı. Yani işçiler 2018 yılında aldığı asgari ücrete çalışmaya devam ediyorlar.
Beş yüze yakın işçinin çalıştığı bir tekstil fabrikasında bir işçinin anlattıkları şöyle: “Fabrikada üç vardiyalı çalışıyorduk. Asgari ücret alıyoruz. Ocak ayında iki vardiya yaptılar. Artık 12 saat çalışıyoruz. Ama 4 saatin mesai parası verilmiyor. İşimiz hiç kolay değil. 12 saat çalışmak çok uzun. Çok yorucu. 8 saat çalıştığımızda bu kadar yorulmuyorduk. Gezmeye filan da giderdim. Ama artık ya fabrikada çalışıyorum ya da evde uyuyorum. Yaşım daha 33. Bu çalışmaya daha ne kadar dayanırım, bilmiyorum. İşçiler üzerinde baskılar saymakla bitmez. Hepimizin çalışmaktan ve uyumaktan başımızı kaldırdığımız yok. Kimsenin aklının kenarından sendikalaşmak geçmiyor. Ama bütün işçilerin e-devlet şifreleri işe başladığı gün alınarak patrona veriliyor. Her ay e-devlet şifrelerinden girilerek sendikaya üye olan var mı diye kontrol ediliyor. Günde 4 saat mesai parası 670 lira ediyor. Ama bu para bize verilmiyor. Patrona kalıyor. Ama her şey çok pahalandı. Aldığımız yetmiyor.”
Binlerce mağazası olan markette çalışan bir kadın işçinin anlattıklarıysa şöyle: “Asgari ücret 2020 lira oldu bu yıl. Bu yıla kadar da asgari ücret alıyorduk. Ama yemeğimiz veriliyordu. Prim alıyorduk. Servisimiz vardı. Asgari ücret 2020 lira olduktan sonra yemeğimiz kesildi. Servisler kaldırıldı. Artık prim verilmiyor. Çalışan sayısı azaltıldı. Hem kasalara bakıyoruz hem rafları düzenliyoruz. Beş dakika olsun dinlenemiyoruz. Eve çok aç gittiğim halde hemen yatıp uyumak istiyorum. Çocuğuma annem bakıyor. Sadece tatil günümde çocuğumu görebiliyorum. Daha üç yaşında kızım. Eşimin işi daha ağır, sürekli mesaiye kalıyor, hep yorgun ve sinirli oluyor. Ben de çok sinirli oluyorum. Bu yüzden tartışıyoruz. Halimiz hiç iyi değil.”
Bu iki işçinin ifade ettikleri sorunları yalnız kendileri yaşamıyor. İşçilerin ensesinde boza pişiren tek patron kendi patronları değil. İşçilerin örgütlenmesinden korktuğu için işçileri baskı altına alarak e-devlet şifrelerini alan sadece kendi patronları değil. Milyonlarca işçi birbirinin aynı veya benzer sorunlar yaşıyor. Çoğu zaman çıkışsız, mutsuz ve umutsuz oluyorlar. İşçilerin çıkış kapıları da, mutlu ve umutlu olmalarının yolu da belli: Sendikalarda ve UİD-DER gibi mücadeleci işçi örgütlerinde örgütlü olmak ve bu gidişe karşı mücadele etmek!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...