Buradasınız
İstanbul’da ve Ankara’da Barış Mitingi: Acil Barış, Acil Demokrasi!
Barış Bloku “barış haftası” dolayısıyla 1-6 Eylül arası Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği eylemler ve faaliyetlerde, on binlerce emekçiyi birleştirdi. 6 Eylül Pazar günü İstanbul ve Ankara’nın da dahil olduğu çeşitli şehirlerde “Acil Barış, Acil Demokrasi” şiarıyla barış mitingleri düzenlendi. Her sene görkemli barış şenliklerinin gerçekleştiği Kürt illerinde ise halk can pazarı yaşıyor. Polis mahallelere, evlere saldırıyor, siviller katlediliyor. Bir buçuk yaşında bebeklerin, çocukların ölüm haberleri geliyor. Bu sene 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü, gencecik evlatlarını AKP ve Erdoğan’ın iktidar hırsına kurban veren anaların onulmaz acısı ve emekçilerin büyüyen öfkesiyle karşıladık.
İstanbul
İstanbul’daki Barış mitingi, 6 Eylül Pazar günü Barış Bloku’nun çağrısıyla Bakırköy Halk Pazarı alanında yapıldı. Sendikaların, meslek odalarının, siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin katıldığı mitingde binlerce emekçi barış taleplerini haykırdı. İşçilerin, ezilenlerin birliği ve kardeşliği için çalışan UİD-DER de barış mitingine destek verdi. Savaşa ve düşmanlığa sessiz kalmayan UİD-DER’li işçiler, miting boyunca barış için örgütlenme çağrılarını sürdürdüler. Miting programı yoksul halkların savaşta kaybettiği evlatları anısına saygı duruşu ile başladı. Programa Barış Bloku ve çeşitli kurumlar adına konuşmalar ile devam edildi.
Kitleye seslenen Barış Bloku Eşsözcüsü Nuray Sancar, iktidarın herkesi birbirine düşman hale getirmek istediğini, Kürt halkının HDP’yi desteklemesi sebebiyle halkın ölümlerle cezalandırıldığını ifade etti. Sancar, savaşın Batı’daki karşılığının medya organlarının kuşatılması, gazetecilerin işten atılması olduğunu söyledi. Bu baskı ve şiddetin egemenlerin işine yaramayacağını belirten Sancar, konuşmasını şöyle tamamladı: “Barış Anneleri ile şehit anneleri birbirlerine el uzattı, savaş değil barış istediklerini haykırdı. Bu savaşı yaptırmayacağız. Eşit, özgür kardeşçe bir dünyada yaşamak için barışı biz hep birlikte inşa edeceğiz. Biz acil barış ve demokrasi istiyoruz. Savaş istemiyorsanız hep birlikte sesimizi yükseltelim. Biz bu savaşı yaptırmayacağız. Barışı biz inşa edeceğiz. Operasyonlar dursun, silahlar sussun, eller tetikten çekilsin. Müzakere ve çözüm süreci başlasın, İmralı’da tecrit kaldırılsın. Acil barış ve acil demokrasi istiyoruz.”
Sancar’ın konuşmasının ardından mitingde DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eşbaşkanı Lami Özgen, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün birer konuşma yaptı. Halkların kardeşliğini, birliğini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacaklarını dillendiren konuşmacılar, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini haykırdılar.
Barış Annesi Sevdet Sadıkoğlu ile asker annesi Sevilay Koçbulut birlikte sahneye çıkarak barış özlemlerini haykırdılar. Kürt ve Türk halkları arasında hiçbir sorun olmadığını, devlet terörünün bu dostluğu bozamayacağını belirten Barış Anneleri el ele kitleyi selamlayarak emekçileri barışa sahip çıkmaya çağırdılar.
Ankara
“Acil Barış, Acil Demokrasi” talebiyle gerçekleştirilen mitingde, “Kadınlar Barışta Israrlı” pankartı ile Ankara Kadın Platformu en önde yer aldı. Beyaz giyen kadınlar yakalarına mor kurdeleler iğneleyip, barışı simgeleyen meşe fidanları taşıdılar.
Çeşitli demokratik kitle örgütlerinin katıldığı mitingde mücadele örgütümüz UİD-DER de yerini aldı. “Savaş da İstemiyoruz Düşmanlık da” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler; “Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek”, “Kapitalistler İçin Dökecek Kanımız Yok”, “Kurdara Azadi Kürtlere Özgürlük”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği”, “Emperyalist Savaşlara Hayır” sloganlarını coşkulu bir şekilde attılar.
Arama noktasına gelindiğinde polis, “Saraylar Yıkılacak, Halklar Kazanacak” pankartının miting alanına girmesine izin vermedi. Yürüyüşe katılan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü polis engeline müdahale ederek barikatın kaldırılmasını istediler. Uzun süren uğraşlar sonucu önce sorunun ortadan kalktığı, pankart kapatılarak miting alanına girilebileceği söylendi ama kitle bir türlü miting alanına alınmadı. Bekleme devam ederken polisin saldırgan tavrı kitlenin tepkisini çekti. Bekleyiş devam ettikçe gerilim artmaya başladı ve Barış Bloku sözcüleri mitingi iptal ederek basın açıklaması yapacaklarını duyurdular. Miting alanına giren kitle de alandan dışarı çıkarak bekleyenlere eklendi.
Ses aracının önünde yapılan basın açıklamasını KESK Ankara Dönem Sözcüsü Sultan Saygılı okudu. AKP hükümetinin her alanda savaş istediğini belirten Saygılı, “Keskin nişancıların vurduğu çocuklar, kıyıya vuran mülteci çocuklar için buradayız. Başkomutanlık merkezi haline gelen sarayın başlattığı savaş nedeni ile ülke olarak bu noktadayız” dedi. Saygılı, Türkiye’yi 90’lı yıllara götürmek isteyen, asker cenazelerinden medet uman zihniyetin bu kez duvara çarptığını ifade etti. “Duvara çarptı çünkü şehit aileleri bu yalanı yutmadı, evlatlarının sarayın saltanatı için öldüğünü hükümetin yüzüne haykırdı. Bu savaşın kirli bir savaş olduğunu, şehit edebiyatının sökmeyeceğini gösterdi” dedi.
Saygılı Ankara Barış Bloku’nun taleplerini sıraladı:
- Türkiye ve Ortadoğu’da savaş istemiyoruz.
- Operasyonlar dursun, silahlar sussun istiyoruz.
- Güvenlik yasası, savaş tezkeresi iptal edilsin, güvenli bölgeler uygulaması kaldırılsın istiyoruz.
- İmralı’daki tecridin kaldırılarak müzakerelerin ve çözüm sürecinin yeniden başlatılmasını istiyoruz.
- Acil olarak çift taraflı ateşkes ilan edilsin istiyoruz.
Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
İktidar devlet terörünün dozunu arttırdıkça, yalan, tehdit ve baskının dozunu da arttırıyor. Bir yandan yoksulların evlatlarını öldürüyor, öte yandan bu ölümlere yönelen tepkileri zorbalıkla ortadan kaldırmaya çalışıyor. Evladını feda etmek istemediğini haykıran acılı aileler Erdoğan tarafından aşağılanıyor, suçlanıyor. Ailelerden tepkiler yükseldikçe, iktidar daha fazla kandırmaya ve korkutmaya yöneliyor. Canı yanan ailelere davalar açılıyor. Örgütsüzlük hem öldürüyor, hem süründürüyor. Topyekûn saldırıya uğrayıp, teker teker kendimizi savunamayız. Namuslu, dürüst işçiler ezilenlerin yanında olmak, savaşın karşısında durmak zorundadır. Örgütlenmek zorundadır. Türkiye’de ve Ortadoğu’da barış işçilerin, ezilen halkların mücadelesiyle kazanılacak. İktidar silahların, bombaların gürültüsüyle barış haykırışlarını boğmaya çalışsa da halkların eşit ve kardeşçe yaşama özlemini bastıramayacak!
UİD-DER’den Barış Çağrısı
ORS İşçilerine Jandarma Saldırısı
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...