Buradasınız
Kadınlar Mücadele Edince
Tuzla’dan bir kadın işçi
İşyerimizden bir grup kadın bir araya gelerek bir işçi ablamızın evinde Diren filmini izledik. Film 1912’ye uzanıyor, kadınların oy hakkı için verdiği mücadelelerden bir kesiti anlatıyordu. Çamaşırhanede çalışan bir işçi kadının mücadele etmeye başlayınca yaşadığı değişim kuşkusuz filmin en dikkat çeken kısmı. O yıllarda küçük yaşlardan itibaren çamaşırhanede çalışan kadınlar neredeyse yok sayılıyorlardı. Düşük ücretle ve çok ağır koşullarda çalıştırılıyorlardı. Kadınlar boşandıkları zaman çocukları üzerinde hiçbir hak talep edemiyorlardı. Yasalar nezdinde hiçbir hakkı bulunmayan kadınların tüm bu haksızlıklar karşısında verdiği mücadele eşitlik ve oy hakkı mücadelesiyle daha da büyüdü. Onların direngenliği bugünün ezilen kadınlarına birçok açıdan cesaret verirken yaşadığımız sorunları sorgulayıp konuşmamıza da vesile oldu.
Kadına bakış açısı o günden bugüne pek az değişti. Erkek işçi arkadaşlarımızla aynı fabrikalarda aynı emeği sarf etmemize rağmen hâlâ çoğu kadın eşit işe eşit ücret alamıyor. İşçi kimliğimizin yanı sıra kadın olarak da fabrikalarda birçok sorun yaşıyoruz. Hem evde hem işte sömürülüyoruz. İşyerinde sokakta tacize uğruyor, katlediliyoruz. Hamile olduğumuz öğrenildiğinde patronlar tarafından işten atılıyoruz. İşyerlerinde kreş olmadığı için çocuklarımızı göremiyor, onlara vakit ayıramıyoruz. Çay molası olmadan çalıştığımız fabrikada sorunlarımızı konuşmaya, sorgulamaya vakit bulamıyoruz.
UİD-DER kadın komitesi olarak tüm bu sorunların farkındayız. Daha çok kadın işçinin bu sorunların ve nedenlerinin farkına varması için çalışıyoruz. Fabrikalarda kadın işçi arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. Kadın işçilerin dayanışmasını kuvvetlendirip, bilinçli ve örgütlü olması büyük önem taşıyor. Biz işçi sınıfının kadınlarına reva görülen çifte ezilmişliği değiştirecek olan erkek işçi kardeşlerimizle birlikte işçi sınıfının mücadelesi içinde olmamızdır. Emekçi kadınlar, yoksulluk, çile ve kahır dolu hayatlarını değiştirmek için mücadele etmeleri gerektiğini fark edip mücadeleye atıldıklarında önlerinde hiçbir güç duramaz.
Maliyet mi İnsan Hayatı mı?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...