Buradasınız
Maliyet mi İnsan Hayatı mı?
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Bir yılda yüzlerce işçi tedbirsizlik yüzünden hayatını kaybediyor. Yüzlercesi, hatta binlercesi de sakat kalıyor. Tedbirsizlik yüzünden göz göre göre gelen bu ölümlere biz yüreği yanmış işçiler “iş cinayeti” diyoruz.
Çalıştığım fabrikalarda işe ilk başladığım günlerde iş güvenliği eğitimi verildi. Eğitimlerde kulaklarım hep aynı cümleleri duydu. Patronlar, İSG uzmanlarının eğitim verirken yalan söylemesini tembihlemişlerdi. “Eğer dikkat etmezseniz…” diye başlayan cümlelerin suçlusu hep biz işçiler olduk bu eğitimlerde.
Çalışma hayatım boyunca pek çok iş kazasına tanık oldum ya da kendim yaşadım. Bir döküm fabrikasında çalışırken, makinelerin bakımı yapılmadığı için o tezgâhta çalışan arkadaşım makineye parçayı koyarken kızgın pres elinin üzerine indi ve kopan parmağı bandın üzerinden kayarak kızgın talaş kovasına düştü. Birçok kadın işçi arkadaşım hamileyken ağır işte çalıştırıldıkları için hem çocuklarını kaybettiler hem de ruh sağlıklarını. Kendim de ciddi bir iş kazası geçirdim. Şans eseri kurtardım kendimi. Makine çalışır vaziyette arıza verdi ve çalışan makineye ustam müdahale etmemi istediği için ben de elimi bileğimin eklem yerinden pres makinesine kaptırmıştım. O an paniklemeden diğer elim makinenin düğmelerine yakın olduğu için makineyi kendim kapatmıştım. Bileğimin içine 1 santim parça girdi. O psikolojiyle haftalarca kendime gelememiş ve donuk bir şaşkınlıktan kendimi alamamıştım. Bir arkadaşım da ilaç kimya fabrikasında meydana gelen patlamada yüzüne alevler püskürünce kötü yanmıştı ve genç bir kız olduğu için ağlayarak şunları söylüyordu: “Ben anneme ne derim şimdi? Çalışmam lazım, ben şimdi ne yapacağım?” Feryat figan inletiyordu fabrikayı çığlıklarıyla. O kadar çok iş kazası gördüm ki tüm olanları bu sayfaya sığdırmam mümkün değil.
İş cinayetlerinin durdurulması söz konusu bile olmuyor, her gün artarak devam ediyor. İş güvenliği uygulamalarını maliyetli gören patronlar, işçinin kaza geçirerek sakat kalmasını ya da ölmesini tercih ediyorlar. Hükümet ölen yüzlerce işçi için kılını bile kıpırdatmıyor. Patronlar cezalandırılmıyor. İş kazalarının faturası patronlara değil İSG uzmanlarına kesiliyor. Denetim yapmak istediklerinde bu, formaliteden öteye geçmiyor, yaptırım güçleri yok. Çünkü İSG uzmanlarının parasını patronlar ödüyorlar. Onlara “ya benim dediğim gibi çalışırsın ya da işsiz kalırsın” kırbacını vuruyorlar. Devlet denetlemek şöyle dursun patronlara katmerli sömürünün kapılarını ardına kadar açıyor.
Türkiye de gelinen nokta tahammül edilecek türden değil. OHAL ilan edildiğinden beri iş cinayetleri daha fazla arttı. İşçilerin yaşaması bir yana öldükten sonra da adaletin tecelli etmemesi işçilerin kemiklerini sızlatıyor. Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Daha geçtiğimiz ay 182 işçi hayatını kaybetti. İkiyüzlü medya bu haberleri geçiştiriyor. Nüfusu 80 milyon olan bu ülkede büyüme rakamlarıyla övünülürken işçiler ölmeye devam ediyor.
Evet, sevgili işçi kardeşlerim; iş güvenliği işçi sağlığı önlemleri maliyet mi, insan hayatı mı? Bu tercihi biz işçilerin yapması gerekiyor. İşyerlerinde yıllardır kayıtlı-kayıtsız binlerce işçi iş cinayetinin kurbanı oluyor. İş cinayetlerinde kaybettiğimiz kardeşlerimiz için yalnızca üzülmek yeterli değildir. Eğer örgütlenmezsek ve birlikte hareket etmezsek sıranın bize gelmesi an meselesidir. Ya ölümlerin arkasından çaresiz üzülüp ağlamaya devam edeceğiz, ya da patronların sömürü çarkını örgütlü gücümüzle un ufak edeceğiz. Birlik olan işçiyi hiçbir kuvvet yenemez!
Kadınlar Mücadele Edince
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...