Buradasınız
Kadınların Emeklilik Hakkı Zor, Zorlaştırılıyor!
Gebze’den bir gıda işçisi
1999 ve 2008’de yapılan yasal değişikliklerle erkek ve kadın işçiler için emeklilik yaşı ve prim gün sayısı yükseltilmişti. Bu tarihlerde yapılan değişikliklerle kadın işçiler için emeklilik şartları kademeli olarak 58 yaş ve 7200 prim gününe yükseltildi. Yani kadın ve erkek işçiler için zaten zor olan emeklilik iyice zorlaştırıldı, emeklilik hakkı mezarda emekliliğe dönüştürüldü. Üstelik yasalar geriye doğru işletildi ve çalışmaya başlarken farklı emeklilik koşulları ile başlayan işçiler yasal değişiklikler yüzünden daha ağır emeklilik şartlarına mahkûm edildi. Öyle ki milyonlarca insan kendilerini “emeklilikte yaşa takılanlar” olarak adlandırarak örgütlendiler ve mücadeleye giriştiler. Özellikle kadın işçiler hak gasplarından en çok mağdur olan kesim oldular ve EYT mücadelesinde öne çıktılar.
Kadın işçilerin emeklilik şartlarında karşılaştıkları zorluklar yaş ve prim gün sayısının artmasıyla da sınırlı değil. Kadın işçilerin doğum ve çocuk bakımı nedeniyle kesintiye uğrayan çalışma yaşamları, doğum borçlanmasıyla telafi ediliyor. Kadınlara çok sayıda çocuk yapmalarını öğütleyen siyasi iktidar, kadınların doğum borçlanması yükünün altından nasıl kalkacağı konusunda sessiz kalıyor. Kadınların büyük çoğunluğu yüksek primler nedeniyle doğum borçlanmasını ödeyemiyor ve dolayısıyla emekli olamıyor ya da emekliliği daha ileri yaşlara erteleniyor. Doğum borçlanmasının kaldırılması, çocuk büyüten kadınların primlerinin SGK fonundan karşılanması ve elbette işçi sınıfının parasıyla oluşturulan fonların sermaye sınıfı tarafından sınırsızca yağmalanmasına son verilmesi gerekiyor.
Çalışanlar içinde kayıt dışı çalıştırmaya maruz bırakılanların çoğunluğunu kadın işçiler oluşturuyor. Tarım başta olmak üzere birçok sektörde kadın işçiler kayıt dışı çalıştırılıyor. Gerekli denetimler yapılmıyor, haklarını arayan kadınlar işten atılmakla tehdit ediliyor. İşçileri sigortasız çalıştıran patronlar, kadın işçilerin emeklilik haklarını da engelliyorlar. Kayıt dışı, sigortasız çalıştırma yasaklanmalı, denetimler işçi örgütleri ve sendikalar tarafından yapılmalıdır. İşçileri sigortasız çalıştıran patronlara ağır cezalar, yaptırımlar yapılmalıdır.
Özellikle ev eksenli çalışan kadın işçiler emeklilik primlerini ödemekte zorlanıyorlar. Tekstilden otomotive çeşitli sektörlerde evde parça başına çalışan kadın işçiler, imkânları ölçüsünde prim ödemelerini kendileri yapıyor. Fakat düşük ücretler ve düzensiz çalışma ödemeleri düzenli yapmalarını engelliyor. Ayın sayılı günlerinde kendi evlerinde parça başı çalışan kadın işçiler, emeklilik için gereken primleri kendileri ödeyemiyor. Çalışmadığı günlerin de parasını ödemesi gereken kadınlar az bir gelire sahip oldukları için bu parayı ödemiyorlar. Eve gelir sağlamak için kendi hesabına örneğin mantı açan, turistik eşya yapan veya dokuma mamulleri üreten kadınlar da emeklilik için gereken primleri ödeyemiyor. Bu durumda, ücretlerin genel olarak yükseltilmesi, evlere iş veren patronlara çalıştırdıkları kadınlara sigorta yapma zorunluluğu getirilmesi, bu talepler için mücadele edilmesi önemlidir.
Gözünü kâr hırsı bürümüş sömürü düzeni kadın ve erkek işçilerin emeklilik haklarını yok etmeye çalışıyor. Bu hakka erişmeyi 58-65 yaşına kadar uzatan egemenler emeklilik primlerini on yıllarını çalışarak geçiren yoksul işçilerin sırtına bindirdikleri külfete dönüştürüyorlar. SGK kasalarında biriken paralar kadın ve erkek işçilerden kesilen primlerden oluşuyor. Bu fonların büyük bölümü özel hastaneler ve ilaç şirketleri yoluyla patronlara aktarılıyor. SGK’nın işçi denetimine açılması, primlerin işçilerin sağlık, emeklilik ve işsizlik ücreti olarak ödenmesi sağlanmalıdır. Gerek yasaların işçi lehine değiştirilmesini sağlamak gerek sağlığı kaliteli ve ücretsiz hale getirmek gerekse de kazanımlar elde edip bu kazanımları korumak için sendikalarda, işçi örgütlerinde örgütlenmek zorundayız. Birliğimizle güç haline gelmek zorundayız.
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...