Buradasınız
Kahrolsun Faşizm, Kahrolsun Kapitalizm!
Esenler’den bir işçi
UİD-DER’li işçiler olarak 14 Eylülde düzenlenen mitinge katıldık. Bu mitingin düzenleniş amacı, 12 Eylül faşizmini, darbecileri ve darbeleri yaratan kapitalist sistemi protesto etmekti.
12 Eylül faşizminin bizlerin hafızasında nasıl olumsuz bir iz bıraktığını, aslında yaşadığımız koşullara baktığımız zaman daha iyi kavrarız. Yıllardan beri biz işçi-emekçilere “o dönemde kardeş kardeşi vuruyordu” diye yuttursalar da, bu darbenin aslında kime karşı ve kimin için yapıldığını daha iyi görebilmek için bizim özellikle sınıf penceresinden bakmamız gerekir.
12 Eylül faşizminin işçi sınıfının ekonomik, sosyal ve siyasal kazanımlarını bir çırpıda nasıl yerle bir ettiğini, işçi önderlerini zindanlarda çürüttüğünü, geriye ruhsuz bir kitle bıraktığını görünce, eminim 12 Eylül ne demek daha iyi kavrarız. İşçilerin mücadeleyi yükselttiği, birçok sosyal kazanım elde ettiği, siyasal alanda sesini alabildiğine yükselterek burjuvazinin yüreğine ölüm korkusu saldığı bir dönemde, burjuvazinin silahlı gücü ön plana çıkarak, meclisin kapısına kilit vurup demir yumruğu kitlelerin tepesinde sallamaya başlamıştı. Sonuç olarak, işçilerin ekonomik ve siyasal örgütleri dağıtılmış, sendikalar kapatılmış, işçi grevleri yasaklanmış ve daha birçok sosyal haklar yerle bir edilmişti. Onbinlerce öncü işçi tutuklanmış, düzmece davalarla insanlar idam edilmiş, mücadeleci işçiler işten atılarak kara listelere alınmış, tam bir kanlı faşist burjuva diktatörlüğü kurulmuştu. Bizler bunları ve daha sayamadığım bu tür bir sürü olumsuzluğu protesto etmek için toplandık Kadıköy’e.
Daha miting başlamadan kortejlerimizi oluşturup tam bir işçi disipliniyle gür bir sesle sloganlar atarak miting alanına girdik. Miting boyunca coşkumuzu hiç yitirmeden 12 Eylül’ün hesabının sorulması gerektiğini haykırıyorduk. 12 Eylül faşizminin biz işçilerden ne kadar çok şey götürdüğünü gördüğüm zaman bu aşağılık sistemden daha çok nefret ediyorum. Eğer ki biz işçiler bugün gece gündüz üç kuruşa çalışıyorsak, insan yerine bile konulmuyorsak, keyfi bir şekilde işten atılıyorsak, sürekli aşağılanıp azarlanıyorsak, maaş değil tam bir sadaka alıyorsak, darbe öncesindeki sendika hakkımızı, eşit işe eşit ücret hakkımızı kullanamıyorsak hiç şüphesiz bu 12 Eylül faşizminin ve onu yaratan kapitalizmin eseridir.
Bizleri bu aşağılık koşullara mahkûm eden kapitalist sistemi ve onların aşağılık uşaklarını iyi tanımamız ve onlardan geçmişin hesabını sormamız biz işçilerin boynunun borcudur. Biz işçi ve emekçiler, eğer ki bizlere kan kusturan bu sistemden ve onların satılık uşaklarından hesap sormayı beceremezsek acılarımız daha da artacaktır.
28 yıldır sorulmayan 12 Eylül faşizminin hesabı, hâlâ işçi sınıfı tarafından sorulmayı beklemektedir. Belki bağırıp çağırarak ne olacak diye düşünenler olabilir. Unutulmamalı ki susmak tüm haksızlıklara boyun eğmek demektir, gelecek kuşaklara aşağılık bir yaşam bırakmak demektir. Oysa bizler ne kadar çok haykırırsak ve sesimize ne kadar çok yeni ses katarsak işte o zaman bizleri bu aşağılık koşullara mahkûm edenlerin sonunu daha da yaklaştırabiliriz demektir. Tabiî ki burada darbeci generaller pas geçilmemeli, aynı zamanda faşizmi yaratan kapitalist sistemi yerle bir etmek için işçi ve emekçiler bir yumruk olmak ve ortak düşmana karşı sınıf saflarında birleşmek zorundadır.
Miting alanında coşkulu ve yüreğimiz kin dolu bir şekilde haykırmamız, aynı coşku ile alandan ayrılmamız çok önemlidir.
Şunu daha iyi anlıyorum, işçi sınıfı olarak biz ne kadar çok örgütlenirsek o kadar çok çıkacak sesimiz. İşte o zaman burjuvaziden intikamımızı alacağız! Bu nedenle insan gibi yaşamak isteyen herkes sınıf saflarında yerini almalıdır. Biz işçiler tercihimizi doğru yapmak zorundayız; ya bu kölece yaşam koşullarına boyun eğeceğiz ya da mücadele ederek başımızı dik tutan işçiler haline geleceğiz.
UİD-DER’le katıldığım bu mitingde, düşmana karşı neden omuz omuza vermek zorunda olduğumuzu bir kez daha gördüm. Kurtuluşumuz kendi ellerimizde, kazanacağımız koca bir dünya var, kaybedeceğimiz ise ne kaldı ki elimizde zincirlerimizden başka. Sessizliği seçenler esarete boyun eğmektedir. Dünya çapında faşizmin ve onu yaratan kapitalizmin son bulması için haydi sınıf saflarımıza!
Kahrolsun faşizm, kahrolsun kapitalizm!
Yaşasın işçi sınıfının kapitalizme karşı uluslararası mücadele birliği!
12 Eylül’ün Hesabını Soralım
“Büyük Diktatör” Filmini İzledik
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...