Buradasınız
Kanımızla Büyüyen Teknoloji
Dünyanın teknoloji devi markalar her gün yeni model cep telefonlarını, bilgisayarları ve daha nice teknolojik ürünü piyasaya sürüyor. Televizyonlarda, billboardlarda karşımıza çıkan bu ürünlere hayranlıkla bakıyoruz. Ancak birçoğumuzun aylık gelirlerinden bile daha yüksek fiyatlara satılan bu teknolojik oyuncaklara çoğumuz sahip olamıyoruz. Peki, gözlerimizi kamaştıran bu yüksek teknolojili ürünleri kimler yapıyor? Elbette dünyadaki bütün güzellikleri yaratan ancak o güzelliklerden mahrum bırakılan bizler, yani yoksullar ve işçiler.
Özellikle cep telefonu ve dizüstü bilgisayarlarda enerji depolamaya yarayan kapasitörlerin yapımında kullanılan koltan madeni adeta bu teknolojik ürünlerin hammaddesi. DVD oynatıcı, oyun konsolları, silah sanayi hatta uçak mühendisliğinde bile kullanılıyor. Bu madenin dünya rezervlerinin %80’i Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bulunuyor. Oldukça değerli ve ender bulunan bu cevherin getirdiği zenginlikler elbette ki Afrikalı işçilere uğramıyor. Onlara düşen ağır çalışma koşulları, hastalıklar ve ölüm! Neredeyse günde 16 saat, yüksek sıcaklık altında çalışıyor işçiler. Üstelik elleriyle çıkarıp sırtlarında taşıyorlar koltan madenini. Bu madenin kilosu yaklaşık 200 dolarken ilkel şartlarda çalışan Afrikalı işçilerin günlük kazancı sadece 5-7 dolar. Yani hayatları boyunca sahip olamayacakları bu ürünlerin yapımında kullanılan koltan madeninin çıkarılması için adeta köle gibi çalıştırılıyorlar.
2010 yılında Çin’in Shenzhen kentinde bulunan Foxconn fabrikasından toplu işçi intiharları haberleri geliyordu. Peki, ne üretilir bu Foxconn’da? Dünyaca ünlü Apple şirketinin cep telefonu iPhone’u bilmeyenimiz yok artık. Her yıl yeni bir modeli önümüze konan ve çok yüksek fiyatlarla satılan bu telefonlar, Foxconn fabrikasında üretiliyor. 15 saate varan, yorucu ve monoton çalışma şartlarına dayanamayan 13 işçi toplu şekilde fabrikanın çatısından atlayarak intihar etmişti. Daha sonra da bu intihar teşebbüsleri devam etti, ancak fabrika yöneticilerinin işçi ölümlerini durdurmak için dâhiyane bir fikri vardı! İntihar eden işçilerin ölmemesi için dev fileler gerilmişti fabrika etrafına. Daha sonra işe alınan işçilerin ise intihar etmemek için belge imzalamaları gerekti. Aynı zamanda fabrika içerisindeki yatakhanelerde kalan işçiler, bu alanların da yaşanılmayacak kadar kötü olduğunu anlatıyorlar. Fabrikadan başka bir hayatları olmayan işçiler için yaşamanın da bir anlamı kalmıyor.
Görüyoruz ki kapitalistler için biz işçilerin üretim yapan robotlardan farkı yok. Ne koşullarda yaşadığımızın, neler hissettiğimizin hatta onlar daha çok kazansın diye ölmemizin bile önemi yok. Onlar için önemli olan tek şey sermayeleri ve kârları! Nasıl ki patronlar sınıfı kendi çıkarları söz konusu olduğunda dinleri dilleri fark etmeksizin bir araya gelebiliyorlarsa, bizler de işçi sınıfı olarak birlik olup, örgütlenip kapitalist sisteme karşı mücadele etmeliyiz. İşte ancak o zaman Asyalı, Afrikalı ve dünyadaki bütün işçilerin kurtuluşu mümkün olacaktır. Tüm bu güzellikleri yaratan eller bir araya gelip bir balyoz gibi yumruğunu kapitalizmin tepesine indirdiğinde başlayacaktır bizim için gerçek ve yaşanılası bir hayat.
- İnşaat, Depo, Belediye İşçileri, Çiftçiler Mücadeleye Devam Ediyor
- Hatay’da Barınma Hakkı Mitingi
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...