Buradasınız
Kapitalizmin Gençlere Gelecek Vaadi: İşsizlik
Bir grup genç işçi

Tüm dünyada işsizlik hızla yükselmeye ve genç işsizlerin sayısı artmaya devam ediyor. Ekonomik kriz derinleştikçe kapitalist düzen, işçi sınıfı için daha fazla yoksulluk, açlık ve işsizlik üretiyor. Türkiye de işçilerin sömürülmesiyle elde edilen kârlarla ayakta duran dünya kapitalist sisteminin bir parçasıdır. Bu nedenle Türkiye’de de durum farklı değildir. DİSK-AR’ın işsizlik üzerine yaptığı son araştırmaya göre, gençlerde işsizlik oranı %26’ya ulaşmış durumda. İşçilere uzun çalışma saatlerini, düşük ücretleri, taşeronluğu ve güvencesiz çalışmayı dayatan kapitalist sistem, işsizliği bir kırbaç olarak kullanıyor.
Genç işsizlerin çok büyük bir bölümünü yeni mezunlar oluşturuyor. Araştırmalar yeni mezun olan öğrencilerin %67’sinin işsiz kaldığını ortaya koyuyor. Mezuniyetin ardından başlayan iş arama sürecinde “iş tecrübeniz var mı?”, “yabancı dil seviyeniz nedir?” gibi soruların karşısında kalakalıyoruz. Neredeyse tüm firmalar işe alacağı insanlarda tecrübe ararken, her yıl mezun olan yüz binlerce öğrenci nasıl tecrübe kazanacak? Okullarda bizlere pompalanan bireysel kurtuluş hayalleri, yüksek ücretlerle sunulan iş imkânı yalanları, gerçek hayatta diplomalı işsizlik olarak yüzümüze çarpıyor. Her yıl açılan yeni üniversiteler, meslek edindirme kursları ile bu gerçeklik yaygınlaşmaya devam ediyor. Kayıt dışı, geçici ve part-time işlerde bir süre çalışıp, işsizlik kırbacıyla terbiye edildikten sonra, sürekli bir iş bulabildiğimizde düşük ücretlere ve ağır çalışma koşullarına mahkûm ediliyoruz.
Genç işsizlik oranının bu kadar yüksek oluşu, aslında kapitalistleri içten içe korkutan bir sorun. Çünkü kapitalistler, bu çıkışsızlıktan kurtulmak için gençlerin mücadeleye atılmasından çok korkuyorlar. Bunun için de politikacılardan çözüm üretmelerini istiyorlar. Son günlerde bir çözüm yolu olarak, okullardan yeni mezun olan genç işsizlerin iş buluncaya kadar 5 ay süreyle işsizlik sigortasından yararlandırılması tartışılıyor. Ancak henüz somut bir adım atılmış değil. Çıkarılan “torba yasa” ve istihdam paketleriyle işsizlik fonundan patronlara teşvikler verilmesinin önü açıldı. Yıllardır İşsizlik Sigortası Fonu bu şekilde yağmalanıyor. Buna karşın işçilerin bu fondan yararlanmasını sınırlandıran yasal engeller kaldırılmadı. Ancak işsizliğin, özelikle de genç işsizliğin ciddi oranda yükselmesi, işsizlik fonundan yararlanma koşullarında değişiklik yapmayı gündeme getirdi. Fondan yararlanmanın kolaylaştırılması ve yararlanma süresinin uzatılmasının tartışıldığı şu günlerde, gerçek çözümü bir kez daha düşünmeliyiz.
Dünyanın en büyük ekonomileri arasında 18. sırada yer alan Türkiye ekonomisinden, payımıza düşen “istikrarlı” bir şekilde artan işsizlik. Genç yaşta gelecek hayallerimizi ve umutlarımızı karartan, en verimli çağlarımızda atıl kalmamıza sebep olan, yaşamımızı kazanamamanın getirdiği güvensizliğe kapılmamıza neden olan kapitalizmin bizlere vaat ettiği gelecek budur. Enerjimizin, hayallerimizin, umutlarımızın yok edildiği bir gelecek. Daha iyi bir gelecek için kapitalizme boyun eğmeyi reddederek, işçi sınıfı saflarındaki mücadelede yerimizi almalıyız. Ruhu, enerjisi, hayalleri ve umutları ellerinden alınmış tek tek gençler olmak yerine, hep birlikte mücadeleye katılmalıyız. Geleceğin işçileri bizler için, daha iyi bir gelecek ancak bize dayatılan koşullara karşı mücadele ettiğimizde gelecektir. Geleceğin sorumluluğu bizlerin ellerinde, bu sorumluluğun farkına varmalı ve “geleceğimizi kurtarmak” için kavgaya atılmalıyız.
İşçilerin Sorunlarını Kim Çözecek?
DİSK: Kârlar Azami, Ücret Neden Asgari!
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.