“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...
Her geçen gün biz işçi ve emekçilere yönelik saldırılar artıyor. Çünkü kapitalist sistem girdiği krizin faturasını işçi ve emekçilerden çıkarıyor. Yıllar önce mücadeleler sonucu alınan haklar gasp edilerek yok sayılıyor.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi, özelleştirmeler, kiralık işçilik, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, arabuluculuk gibi sistemlerle işverenler korunurken işçi sınıfı bir hiç gibi görmezden gelinip OHAL adı altında susturulup sindirilmek isteniyor.
Dönemin baskıları, OHAL ve KHK’lar ile paralel olarak kadına yönelik şiddet de artıyor. İş cinayetlerinde artış görülüyor. İşçiler kredi sistemiyle borç batağına sürükleniyor. Grevler türlü bahanelerle yasaklanıyor. İnsanlar suçsuz yere hapislere atılıyor. Basın susturuluyor. Mücadele edilerek kazanılmış pek çok haklarımız bile bir bir elimizden alınıyor. İnsanlar iş bulamadığı, baskılarla susturulduğu, insan olarak saygı görmediği için intihar ediyor.
Kardeşler böylesi karanlık dönemlerde tarihsel geleneğimizi yansıtan, köklerimizi hatırlamamızı sağlayan 1 Mayıs geleneğine sahip çıkarak, kararlılığımızı göstermek bizler açısından önemlidir. Sorunların yalnız bizim ülkemizde olmadığı, böylesi baskıcı dönemlerin oluşturduğu sorunların dünyadaki bütün işçiler için geçerli olduğu açıktır. Bu sorunlar nasıl ki dünyadaki bütün işçileri ilgilendiriyorsa bu sorunları halledecek olan da dünya işçi sınıfıdır. Bu 1 Mayıs’ta da dünyadaki bütün işçiler birlik ve beraberliğini dünyanın dört bucağında bütün alanlarda gösterecek. Savaşlara, sömürüye baskı ve zulme yeter diyecekler. Sınıf bilinçli işçiler olarak bizler de alanlarda yerimizi alıp sorunlarımızı dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.
Kutlu Olsun İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Mücadele Bayramı.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...