Buradasınız
Katliamın Yıldönümünde Davutpaşa’da Hayatını Kaybeden İşçiler Anıldı
31 Ocak 2008 tarihinde Davutpaşa’da havai fişek imalatı yapan bir atölyede gerçekleşen patlama sonucu 20 işçi hayatını kaybetmiş, 117 işçi de ağır yaralar almıştı. Ümraniye’de, Beylikdüzü’nde, Tuzla tersanelerinde olduğu gibi, Davutpaşa’da da iş cinayeti “kaza” diye yutturulmaya çalışıldı. Üstüne üstlük yetkililer katliamın gerçekleştiği alana rahatlıkla gelip, parçalanmış cesetlerin arasında “patlamanın kaynağının ve sorumluların bulunacağı” palavralarını sıkıp gitmişlerdi.
Bir yıl geçti… Halen açılmış bir ceza davası yok! Zaten davayı kime açacaksın? Patlayıcı madde üretimini denetlemeyen ama işletme ruhsatı veren (veya kaçak üretime göz yuman) Zeytinburnu Belediyesine mi, iş güvenliğini sağlamayan patrona mı? Yoksa onların parlamentodaki uzantıları olan vekillere mi? Onlar hazırladıkları sermaye yanlısı yasalarla binlerce işçinin katline ortak olmaktadırlar.
Katliamın yıl dönümü dolayısıyla, 31 Ocakta, patlamada yaşamını yitiren işçilerin aileleri tarafından basın açıklaması eşliğinde bir anma yapıldı. Ölenler, kiminin annesi, kiminin babası, kiminin çocuğu veya kardeşiydi. Ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları, yüreklerinde dinmeyen acıları, hasretleri ve öfkeleriyle geldiler. “Yasaların görev ve yetki verdiği kurumlar görevlerini yapsalardı, bu acıyı yaşamazdık” diyorlar. Geçen hafta Ankara’ya gittiklerini, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan yetkililere dosyalarını sunduklarını, TBMM’de bulunan siyasi partileri ziyaret ederek bilgi verdiklerini anlattılar. Taleplerinin karşılanmasını ve suçluların yargılanmasını istediler.
Kazada hayatını kaybeden ve halen tedavisi yatakta süren mağdurların çoğu ailelerinin tek geçim kaynağıydılar. Bu yüzden aileler kira ödeyebilecek durumda olmadıklarını belirterek TOKİ’den ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden sosyal konut tahsis edilmesini talep ediyorlar. Hayatını kaybedenlerin çocuklarının eğitimlerine devam etmeleri için burs ve maddi destek istiyorlar. Son olarak da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından patlamanın hemen ardından ifade ettiği haliyle, hayatını kaybedenlerin sigortalı ya da sigortasızlık durumuna bakılmaksızın, ailelere maaş bağlanacağı yönündeki sözün gerçekleşmesini bekliyorlar.
“Sorumlular Belli, Hesap Sorulsun” diyorlar işçi yakınları. Bilirkişi Heyetinin raporuna göre, suçlu, “ihmalkâr tutumları” nedeniyle Zeytinburnu Belediyesi. Davanın zaman aşımına uğratılmasından endişe eden aileler soruyor: “Heyet raporuna rağmen neden 9 aydır yazışmalar sürüyor, sorumluların yargılanmasına neden başlanmadı, bağımsız yargıya güvenmek bu mu?”
Basın açıklamasını okuyan bir mağdur yakını, konuşmasının ardından bir şey daha eklemek istediğini söyledi: “Biz aileler olarak bu mücadeleyi veriyoruz; arkamızda herhangi bir sendika veya siyasi örgüt yok, yetkililer bunu böyle bilsin” dedi. Yetkililer nezdinde tehlike arz etmeyeceklerini ve böylece dikkate alınabileceklerini düşünmüş olmalı bu genç işçi. Örgütsüzlüğün ve bilinçsizliğin en kahredici açıklamasıdır bu işçi kardeşimizin açıklaması. Eğer işçiler örgütlü ve bilinçli olsaydılar Davutpaşa olmazdı, olsa bile böyle bir açıklama yapılmazdı. Örgütsüz her işçi kendini sermayenin kucağına atmış olur.
Yaşanan her olay bize mücadelemizi tüm işçi kardeşlerimize ulaştırmamızın önemini tekrar tekrar hatırlatıyor. İşçilerin emeğini sömürmekle yetinmeyip, sigorta dâhil her türlü haklarına göz diken, onlar da yetmezmiş gibi canını alan, kanını döken bu sömürü düzeninden hesap sormak, işçi sınıfının örgütlü mücadelesi sayesinde mümkün olacaktır.
Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni!
46. Yılında Kavel Destanı
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...