Buradasınız
Kaza Değil Cinayetmiş Meğerse!
Altınşehir’den bir mermer işçisi
Ben, Şahintepe Mahallesinde yaşayan genç bir mermer işçisiyim. Küçük yaşlarda mermer atölyelerinde işçiliğe başladım. UİD-DER’le tanışalı fazla olmadı. Fakat bu sürede çok şey öğrendim. Derneği tanımadan önce işçi olduğumun bile bilincinde değildim açıkçası.
Sabahın yedisinde işe giden, işyerinde akşama kadar ağır koşullarda çalışıp, akşam olunca da eve gelip bilgisayarın başında sabahlayan bir insandım. Günlerce hatta yıllarca her günüm bu şekilde geçti. Hiçbir şeyi sorgulamayan, vurdumduymaz bir adam olmuştum. Bir gün mahalledeki matbaa işçisi bir arkadaşımın çalıştığı fabrikada kolunu makineye kaptırarak genç yaşta hayatını kaybetmesi benim o gün evden çıkmama neden olmuştu. İş cinayetiyle hayatını kaybeden arkadaşımın cenazesine gittim. Ölen arkadaşımın cenazesinde tesadüf eseri UİD-DER’li arkadaşlarla tanıştık. Sonra bu acı olay üzerine ayaküstü konuştuk ve cenazeden sonra bir yerde çay içtik. Arkadaşımın hayatını kaybetmesine çok üzülmüştüm fakat bu olayda bir suçlu bulamıyordum. Cenazedeki diğer insanlar gibi düşünüyordum. Kazanın arkadaşımın dikkatsizliğinden kaynaklanmış olabileceği aklıma geliyordu.
Ancak UİD-DER’li arkadaşlar sohbet esnasında bu olayın bir cinayet olduğunu ve zanlının da patronun ta kendisi olduğunu anlattılar. Bu benim çok dikkatimi çekmişti çünkü ben hiç olaya bu tarafından bakmamıştım. Arkadaşlar, bana ölen arkadaşımın 12 saat çalıştığını, kullandığı makinenin çok eski olduğunu, patronun da bu tür iş kazalarına karşı işin maddi boyutunu düşünerek hiçbir önlem almadığını ve bunun sorumlusunun tamamen patron olduğunu anlattılar.
Bu sohbette ben, patronların kar hırsları yüzünden işçilerin hayatlarının hiçe sayıldığını öğrendim. Daha sonra bu arkadaşlarla tekrar görüşmek istedim.
İkinci görüşmemizde bana birtakım sorular sordular. Ben de çalıştığım işyerindeki koşullardan ve normal yaşantımdan bahsettim. Sonra derneği tanıdım, etkinliklere katılmaya başladım. İşçilerin sorunlarının ortak olduğunu ve bu sorunlara karşı da birlikte mücadele ettiklerini gördüm. Ben de işçi olduğum için bu mücadeleye mutlaka bir şeyler katabileceğimi düşündüm.
Artık patronlara karşı mücadele etmek gerektiğini biliyorum. Bu mücadeleye benim gibi işçileri katarak mücadeleyi büyütmeliyim.
Geçen gittiğimiz UPS işçilerinin direniş ziyaretinde dikkatimi çeken bir slogan vardı, çok güzeldi: Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
İşte ve Yollarda Kaybolan Zamanlar
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...