Buradasınız
İş Kazası Değil, Merdivenden Düştüm Diyeceksin!
İkitelli’den bir çorap işçisi
Çalıştığım fabrikada işçi güvenliği önlemleri hiçe sayılıyor. Geçenlerde hava tabancası iyi sıkılmadığı için patladı ve alnıma fırladı. Alnımın kanamasını fark edince müdürün yanına gittim. Müdür dalga geçer gibi konuşarak pek oralı bile olmadı. Alnımdaki kanı görünce selpak ve kolonyayla yanıma geldi. Ben alnımı silerken müdürle kalite kontrolü yapan işçi arkadaşım aralarında konuşuyorlardı. “Yukarıdan buz istesek” diyordu işçi arkadaşım. Müdür ise “doktorun odası kapalı” dedi. Arkadaşım “yara bandı isteyelim” dedi, müdür birini çağırdı muhasebeden bant getirmesini söyledi. Bu fabrikada 500’e yakın işçi çalışıyor ama bir ecza dolabı bile yok. Geçirdiğim kaza küçük bir kazaydı ama tehlike büyüktü, çünkü gözümü kaybedebilirdim, neyse ki şansım yaver gitti. İş arkadaşlarımız iş kazalarını normal bir olaymış gibi gördükleri için “verilmiş sadakanız varmış” deyip geçiştiriyorlar.
Aynı bölümde çalıştığım başka bir arkadaşım daha iş kazası geçirdi. Kolu robotun bandına sıkıştı ve dirseğe kadar makinenin içine girdi. Bunu diğer arkadaşlarımız bir süre sonra fark edip makineyi durdurdular. Bizim fabrikadaki makineler öyle hemen durmuyor. İşçi arkadaşımızın kolunu makineden çıkardılar. Arkadaşımızın kolu dirseğine kadar morarmıştı. Arkadaşımızı hastaneye götürmeden önce müdür “iş kazası geçirmedim, merdivenlerden düştüm diyeceksin” diyerek işçi arkadaşımızı tembihlemiş. Arkadaşımız bilinçsiz olduğu için müdürün dediğini söylemiş. İşçi arkadaşımıza “sen rapor alma, biz sana izin veririz” diyerek bu olayın üstünü kapattılar. Patronlar ne kadar uyanık davranıyorlar. İş kazaları önlemleri alınmadığı için hem bedel ödüyoruz hem de suçlu duruma düşüyoruz.
Biz fabrikalara çalışmaya gidiyoruz ölmeye değil! Patronların çıkarları için dişliler arasında eziliyoruz. Eğer bilinçli işçiler olmazsak iş kazalarına sebebiyet veren durumları ortadan kaldıramayız. Bu duruma müdahale etmezsek patronlar için her gün birimiz yaşamını verecek ya da bedeninden bir bedel ödeyecek. Patronların kârı için canımızdan olmak istemiyorsak bilinçlenip fabrikalarda örgütlenmemiz ve iş kazalarını durdurmamız gerekir. Biz işçiler makinenin bir parçası değiliz. Biz insanız, önce iş güvenliği değil önce işçi güvenliği olmalı fabrikalarda. Bu da biz işçilerin elinde.
Dayanışma
İş Kazalarına Dur Demek İçin 1 Mayıs’a
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...