Buradasınız
Kıdem Tazminatına Sahip Çıkmak İçin 1 Mayıs’a!
Esenyurt’tan bir grup işçi

Geçenlerde yeni ekonomik program açıklandı. İşçi sınıfının haklarına yönelik kapsamlı bir saldırı, patronlar sınıfına ise tam kıyak bir paket gündeme alınmış durumda. Uzun yıllardan beri kıdem tazminatını gasp etmek için uygun anı bekleyen iktidar artık önünde seçimsiz uzun bir dönem olduğunu bilerek işçi sınıfının haklarına saldırmakta hiçbir engel görmüyor.
Peki, kıdem tazminatı biz işçiler için ne anlama geliyor? Neden patronlar ve onların siyasi temsilcisi iktidar kıdem tazminatını kaldırmak için bu kadar gözünü karartmış durumda. İlk sorudan başlayalım. Bir kere şunu bilmemizde yarar var, kıdem tazminatı bizden önceki işçi kuşaklarının uzun yıllar boyunca mücadeleler vererek kazanmış olduğu bir haktır. Bu sadece ekonomik bir hak değil, aynı zamanda biz işçilerin iş güvencesidir. Patron bir işçiyi işten atacağı zaman ilk olarak o işçinin kaç yıl çalıştığına ve biriken kıdem tazminatına bakarak bir tercih yapar. İşte bu durumda kıdem tazminatının önemi ortaya çıkar. Patron işçiye ödenecek miktarın durumuna göre ya işten atmaktan vazgeçer ya da öteler. İşte kıdem tazminatının böyle bir frenleme görevi var biz işçiler açısından. Şimdi gelelim ikinci soruya. Bu soru ilk soruyla iç içe ve bağlantılıdır. Patronlar sınıfı işçilerin kıdem tazminatını büyük bir ekonomik yük ve aynı zamanda işten atmanın önünde bir engel olarak görüyor. Bir başka nedeni ise şudur: Kapitalist sistemin krizde olduğu dönemlerde patronlara yaşam suyu olarak işçilerden kesilen paralarla fonlar kurulur. Bu da onlardan biridir. Bir taraftan patronlara yeni kaynaklar oluşturulurken diğer taraftan da işçilerin kazanılmış hakları zaman içinde ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu fonun asıl amacı da zamana yayarak kıdem tazminatını ortadan kaldırmaktır.
Peki, biz işçiler olarak kıdem tazminatımızı gasp ettirmemek için ne yapmalıyız, buna nasıl karşı durmalıyız? Biz işçilerin en temel sıkıntısı örgütsüz oluşumuzdur. Oysa patronlar örgütlü ve bize karşı sınıf olarak hareket ediyor. Bizim de işçiler olarak sınıf olduğumuzun farkına varıp öyle hareket etmemiz gerekiyor. Ancak sınıf olarak hareket ettiğimizde bu saldırılara karşı durabiliriz. Önümüzde işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs var. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak kıdem tazminatının gasp edilmesine karşı UİD-DER saflarında 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Buradan tüm işçi kardeşlerime sesleniyorum, 1 Mayıs’ta alanlarda olalım ve kıdem tazminatımıza sahip çıkalım.
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...