Buradasınız
Kim Olduğumuzu ve Safımızı Bilmeliyiz
Kartal’dan bir işçi
Geçen gün, kendimle alakası olmayan bir sebepten dolayı Adliyeye gittim. Orada insanların hallerini gözlemek istedim biraz da. Çocuk mahkemesiydi önünde durduğum yer. Orada beklerken insanların ne halde olduklarını, anaların yaşlı gözlerini ve babaların sızlayan yüreklerini gördüm. Gencecik, birbirinden küçük çocuklar, kollarına devletin kolluk güçleri girmiş vaziyette kenarda duran ana-babaları ile bir kelime dahi ettirilmeden apar topar mahkeme salonuna sevk ediliyordu. Sanki insan değillermiş gibi. Bu tabloyu görünce açıkçası Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Suçu Asmak” şiiri geldi hemen aklıma.
Hep suçluyu asıyorlar
Suçu asmak yok gündemde
Demek ki insan eksik
Demek ki insan yarım, maymunlarla aynı yerde…
Bir yanda evladı için hüngür hüngür ağlayanlar, diğer tarafta bütün suçun oradaki çocukta olduğunu iddia edenler ve hâkimin kararı! İnsan neden suç işler? Neden insan kendini içeri attırmak ister? Kapalı dört duvar arasına… Kimse yaşadığı düzeni, ortamı sorgular halde değil. Gerçekten yukarıda bir dörtlüğünü verdiğim şiir bana çok şey anlatmıştır. Ortada suça sebep kalmadığı zaman insanlar suç işlemezler. Ama bu insanlara çok uzak gelmekte, sanki rüyaymış gibi algılanmakta. Bir de dönüp 1917 Ekim Devrimine bakmak gerekiyor, Paris Komününe. Bunlar da mı hayaldi? Ama gerçekleşti. İnsanlar birlikte mücadele ettiler ve olmaz, yapamayız denilen şeyi oldurttular.
Bir insan yaşamak için elinde her şeyi olduğunda neden suç işlesin? Hangi psikolojik hastalık, insanda doğduğu andan itibaren topluma zararlı olma eğilimi yaratır? Bugün yaşadığımız bütün psikolojik rahatsızlıkların temelinde bu sistemin pisliği yok mu? Bunalımlarımızın, yalnızlıktan kaynaklanan hastalıklarımızın temelinde bu sistem yok mu? İşte, ancak bunların ortadan kalktığı bir sistemde biz gerçekten insan olabiliriz. Bu çok uzak değil. Aksine sen, ben, o ve onlar uğraştığı müddetçe biz bir şeyler yapabiliriz.
Çok geç olmadan bunu fark etmeli, kim olduğumuzu ve safımızı bilmeliyiz. Ona göre tavır almalı ve bilinçlenmeliyiz. Anaların, babaların ve çocukların daha fazla ağlamaması için, onları da bizimle birlikte bu mücadeleye katmalıyız. Biz insanız şiarını her alanda yükseltmeliyiz.
Biz de bu sistemde yaşıyoruz, ama paylaşmayı, birbirimizi anlamayı UİD-DER çatısı altında başarıyoruz. Çünkü bilinçleniyor, bir şeylerin ve en başta da insanlığımızın farkına varıyoruz. Biz insanız bunu biliyoruz. Bu derece paylaşımı, dostluğu göremeyen insanlara da sesleniyorum, gelin görün bizi, UİD-DER’de nasıl da kardeşleşmişiz. Nasıl bu kadar yakın dost olabiliyoruz, gelin ve görün.
Bu Zenginliğin Kaynağı Neresi?
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...