Buradasınız
Kızıl Gelincikler Olmaya Çağırıyoruz
Söğütlüçeşme’den bir işçi

Sayılı günler kaldı 1 Mayıs’a. Hepimizde tatlı yorgunluk, gururlu bir mutluluk ve heyecan var. Gecemiz, gündüzümüz birbirine karıştı. Bazen apar topar yemek yiyor, bazen koşa koşa otobüse gidiyoruz. Kimi zaman arabayı kaçırıp yürüyoruz, kimi zaman da verecek paramız olmadığından. Çoğumuz çalışıyoruz, ya iş çıkışı koşuşturuyoruz ya da işe giderken. Mahallelerde, sokaklarda, çalıştığımız fabrikalarda seslerimiz yankılanıyor. Biz UİD-DER’li işçiler, iş çıkışlarında eve gitmek yerine işçi mahallelerini dolaşıyor “Haydi, 1 Mayısa” diyoruz. “El ele kol kola 1 Mayıs alanına, sınıfımızın gücünü göstermeye, taleplerimizi haykırmaya!” Kimi şaşkınlıkla karşılıyor sabahın köründe, akşamın bir vaktinde kapılar çalıp sokaklarda olmamızı, kimi de tuhaf. Tatlı sohbetler gerçekleşiyor çaldığımız kapılarda ayaküzeri de olsa. Bazıları içeri alıp çay ikram ediyor. Nadir de olsa karşılaşıyoruz bazen “siz de kimsiniz, bu saatte neden geldiniz” diyenlerle. Kendimizi tanıtıp, derdimizi anlatıyoruz. Moralimizi bozup, canımızı sıkmadan derdimize ortak olacakları arıyoruz. Derdimiz insan gibi yaşamak, onurluca ekmeğimize sahip çıkmak. Kavgamız sınıf kavgası, silahımız işçi sınıfının birlikten gelen gücü. Düşmanımız bize hayatı zindan eden patronlar sınıfı. Her 1 Mayıs’ta patronların gözü alanlarda oluyor. Gelin bu 1 Mayıs’ta gözlerini şenlendirelim, karıncalar gibi çoğalıp kızıl gelincikler gibi alanları çiçek bahçesine çevirelim.
Haydi Kardeşlerim! 1 Mayısa!
1 Mayıs’a Piknikli Çağrı
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.